REKLAMI GEÇ

CHP KONGRESİ’NDE NELER OLDU? 3

11 Mart 2010 Perşembe

Önceki yazımda hesap raporlarının ibrazında kalmıştım. Özetle devam ediyorum:

Raporu özetleyen Ali Osman Horzum, seçim döneminde genel merkezden gönderilen paranın 218 bin lira olduğunu söyledi…
Bu Denizli’nin seçim bütçesiydi ve gözlerden kaçan bir detay vardı. Bu paranın 50 bin lirası özel olarak Deniz Baykal’ın Denizli mitingi için gönderilmişti.
Peki kalan para ile ne olacaktı dersiniz… 88 merkezde seçim çalışması yapılacaktı bu parayla…

DİVAN İŞE UYANAMADI

Divan başkanının kongreyi iyi yönetemediğini daha önce belirtmiştim. Bu özellikle konuşmalar bölümünde daha da belirgin gözlendi. Keza CHP kongrelerinde uzayan konuşmalar yüzünden geç başlayan oylama, gece yarıları çıkan sonuçlar doğal bir durumdu… İşte bunu engellemek için son yıllarda genel konuşmalar on dakika ile sınırlandırılıyordu.
Ne var ki bu sınırlama raporlar üzerine söz alındığında geçerli değildi. Konuşmacılar ardı ardına kürsüye çıkıyor, uzun konuşmalar yapıyorlardı.
Divan yapılan konuşmaların genel konuşmalar olduğuna, raporlar üzerine söz alınmasına rağmen serbest konuşulduğuna uzun zaman sonra dikkat edebildi. Doğasıyla bol bol da zaman kaybı oldu.

ÖNEMLİ MESAJLAR

Konuşmaları kısa geçeceğim…

Ömer Alev hangi amaca hizmet eden bir konuşma yaptı anlayamadım. Kavak döneminin başarılı olduğunu söyledi, oyların arttığına işaret etti. “Demokrasiyi içine sindiremeyenler yoruldular, zafere ulaşacak enerjileri yoktu” dedi…
O bu cümleyi kurarken Sefer Demir’den üç dönem sonra alınabilen Acıpayam Belediyesi geldi aklıma. Dr. Hulusi Şavkan’ın doğrusu kişisel olarak çok seviliyor olması bu seçimin kazanılmasında önemli bir rol oynamıştı. Yoksa ilçede yıllarca süren Ömer Alev, İlhan Özcan çekişmesinin yarattığı tahribatı üç Sefer Demir dönemi ile izah etmek kâfi değil…

Kazım Arslan’ı dinlerken serzenişine hak verdim… “CHP’ye kayıtlı bir işadamı-sanayiciyim ama milletvekili heyetinin getirildiğini gazetelerden öğrendim” dedi. Sitemi manidardı…
Eski il başkanının söylediği daha da önemli bir şey vardı: “Öz eleştiri yapalım… Ama tüm enerjimizi parti içi mücadele ile tüketmeyelim” dedi ki, sözlerinde haklıydı.
Ve fıkra gibi devam etti: “CHP’de il delegesi olmak çok zor. İl başkanı olabilirsiniz hatta milletvekili de olabilirsiniz ama il delegesi olmanız çok zor” ifadesi salonda pek çoklarının yüzünü güldürmeye yetti.
Çivril Belediye Başkanı Hakkı Aslan güncel konularda değerlendirme yaparken CHP iktidarını engelleyecek iki unsur olduğunu bunların da AKP mağduriyetine dayanan unsurlardan oluştuğunu anlattı.
Zeliha Yaşatürk “kotalar da olmasa yönetimlere kadınlar giremeyecek” diye yakındı ve Sivil Toplum Örgütlerine ziyaretlerimizde bu konu açıldığında sıkıntı yaşıyoruz” dedi.
Ayla Okat kendi döneminde yaptığı çalışmaları anlattıktan sonra hakkındaki iddialara yanıt verdi.

VE İMZALAR ÇAKIŞTI

Divana iki aday iki ayrı dilekçe ile başvurdu. Zafer Gönenç’in aday gösterildiği dilekçede 342 imza, Ali Kavak’ınkinde 147 imza mevcuttu…
Divan iki dilekçedeki imzalardan 82’sinin ortak olduğunu fark etti. Bu imzaların geçersiz olduğunu duyurdu. İşte bundan sonra salonda karışıklık oldu. Kürsüye gelen Ali Kavak duruma itiraz etti. Divan ortak imzaları ibraz edip iki adaya da zaman tanıdı. 15 dakika içinde bu ortak kişileri bulup hangi tarafa imza verecekler ise belirlenmesini istedi. Gönenç için bir sorun yoktu. Keza 82 kişi listesinden çıksa da adaylığı için gerekli imza vardı ama Ali kavak için durum farklıydı. Orada 16 kişi bulunup imzası sağlandı. Ortak imzaların sahibi 66 kişinin tek tek bulunması gerekiyordu… Divanın adaylara belli bir süre içinde imza toplama şansını tanıması tansiyonu artırdı. Çünkü zaman Kavak için yetersizdi. Doğrusu Divanın bu hareketi Ali Kavak’ın mağdur edilmesi demekti. Fakat Zafer Gönenç araya girerek kalan 66 imzanın da Ali Kavak’ın listesinden sayılmasını, kendi listesinden çıkarılmasını talep etti. Divan buna da itiraz etti. Bir iki ısrardan sonra divanın direnmeyi sürdürdüğünü gören Gönenç, bu fikrini yüksek sesle tüm salona söyleyince divanın da yapacağı bir şey kalmadı. Tansiyon normale döndü.

KONUŞMALAR DEVAMLA…

Tüm bu gelişmeler tam da Bekir Çapar kürsüye çıktığında yaşandı. O da bir süre beklemek zorunda kaldı. Sıkıldığını sanmıyorum. Ama konuşmasına başladığında tansiyonun düşmesine yardımcı olan cümleleri ile takdire şayan bir iş yaptı. Ön seçim istedi, Muğla’lı Divan başkanına Muğla örneğini verdi…
Söz alan Arif Balkanay hükümete yüklenen sözleriyle alkış aldı, halkın köşeye sıkıştırıldığı fikrini anlattı.

En çok merak ettiğim konuşma milletvekili Ali Rıza Ertemur’un konuşmasıydı…
Çünkü birileri tüm ilçe kongrelerinden tehditler savurmuş, açıklayacakları dosyaları olduğunu söylemiş ve milletvekilini açık hedef göstermiş ve seçmişti…
Buna rağmen o dakikaya kadar ortada ne bir dosya, ne bir belge ne de bir lakırdı ¬vardı… Tüm ilçe kongrelerindeki ifadelere bir yanıt verecek miydi onu merak ediyordum…
Olmadı, vasat bir konuşma yaptı. İktidarı hedef edinen bir konuşmaydı bu… Ve sözlerinin sonlarına doğru birliktelik mesajı verdi… Bu konuşmada sanki bir boşluk vardı. Muğlakta öylece kaldı… Kürsüden indi, yerine yürüdü, oturdu…

Daha sonra divan kura ile iki adayın konuşma sırasını belirledi. İlk konuşmacı Gönenç’ti…

GÖNENÇ VE KAVAK’IN KONUŞMALARI

Biraz kendisinden bahsetti… Neden ve nasıl CHP’li oluşunu anlattı…

Sonra CHP’lilerin nefret ettikleri bir kelimeyi üzerine basa basa söyledi: Atama…
“Atanmış bir il başkanıyım ben” dedi…
Başkası olsa bundan kaçardı… Keza CHP’de atanmış olana saygıdan önce önyargı vardır. Çünkü sorun atanmakta değil o vazifeyi kabul etmektedir… Bunun bilincinde olarak söyledi bu cümleyi: “atanmış biriyim ben” dedi, yani bu işin ağırlığını bilerek, bana nasıl bakacağınızı, başıma nelerin geleceğini bilerek, isteyerek…
CHP’nin herkese ihtiyacı var dedi…
Bu yüzden parti meselelerini basın önünde konuşmadım, kongrelerin iptali için mahkemelere giden arkadaşlarımın adını bu yüzden anmadım… Tüm partililerden mesai ve gayret istedi… “kongreye harcadığınız efor ve zamanın yarısını verin bana yeter, çünkü biz iktidara gelmeye mecburuz” dedi.
“Sarıya dikkat edin, kırmızıdan ayrılmayın” dedi.
“Benim milletvekili olmak gibi hırslarım olmadı” dedi…
“Ön seçim istiyoruz ama partimize bağlılığımızın ilk koşulu ön seçim olmamalı” dedi… “Ön seçim olsa da olmasa da biz CHP’liyiz…”
Şık bir konuşmaydı, tekrarı yok, klişeden uzak, sıkıcı cümlelerin çok az olduğu ve her an dinleyeni dikkat etmeye zorlayan bir konuşma…

Sonra kürsüye Kavak geldi…
Ali Kavak ve eşi Sefa Hanım kürsüye birlikte el ele çıktılar… Tüm Kavak ailesi kongre salonundaydı ve bu manzara eşlerinin iştirakine yerli yersiz endişeyle bakan pek çok partilinin gıpta edeceği bir manzaraydı…
Önce divana yöneldi, tek tek tokalaştı herkesle orada…
Fakat bir şey oldu… Yoğun olduğu için görmediğinden mi yoksa kasıtlı mı bilemiyorum bir bey uzatmadı elini Kavak’a…
Bu sırada yan taraftan “neden tokalaşmıyorsun şer….” diye bir küfür patlatıldı.
O tip hemen dışarı çıkarıldı… Kulis kapısına yakın çıkıştan koridora çıkarıldı…
Ben ortada bir ‘çakallık’ olduğunu anladım ama doğrusu çakıllığı bile yanlış yapanı görmemiştim…
Elemanla Belediye Meclis üyesi Kemal Dağ’ı konuşurlarken gördüm koridorda… O dakikadan sonra doğrusu pek de ilgilenmedim olayla… İlgilenilecek bir şeyi de kalmamıştı keza…

Kavak seçimi kazanamadık diyenlere inat “5 bin oy farkla seçim kazandık” dedi… Denizli’de eğer bütünşehir olmamış olsaydık, Zeybekci’yi kendi mücavir alanında 5 bin oy farkla geçmiştik…
“Yeni dahil olan belediyelerin hudutlarında ise topu topu 6 bin 500 oyumuz vardı. Ne kadar yüklenirsek yüklenelim yüzde 110 artırsak da oyumuzu istediğimiz sonuca ulaşamadık”…

Ve ön seçim konusunda ise günün en iddialı söylevini yaptı: Eğer ön seçim olmasın, Ankara’ya kadar yürürüm…

Doğrusu kongreden anlatılacak çok fazla not vardı. Kazım Arslan ve Ayla Okat’ın konuşmalarının hakkını vermediğimi biliyorum… Ama uzatırsam daha da sıkıcı olacaktı…
Sonuç malum… Gönenç seçimi kazandı…
CHP, Gönenç ile birlikte neleri kazanacak bunu zamanla göreceğiz…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı