HIRLI
30 Haziran 2009 Salı
Benim bir tezim var; diyorum ki son 7 yıllık dönemde memleketteki hırsızların sayısı arttı…
İnanmayan saysın kardeşim…
**
Ama…
Daha önemlisi hırsızların portföylerinde değişiklik oldu…
Daha önce neydi slogan, “yükte hafif pahada ağır”…
Şimdi sanıyorum hiç kasmıyorlar…
Menkul, gayrimenkul fark etmiyor…
İhale de çalıyorlar, evrak da…
Altın da çalıyorlar, ham maden de…
Su bile çalıyorlar artık…
Ahalinin gözünün içine baka baka çalıyorlar…
**
Ama bizim Denizli’de daha da çok çalıyorlar…
Birkaç hırsız şebekesi var… Yurdu ringe bağlamışlar, güzargâhlarının önemli bir ayağı da Denizli…
Yılın muhtelif dönemlerinde Kanuni’nin Viyana kapılarına dayanışı gibi dayanıyorlar kapıya pencereye, ne varsa alıp götürüyorlar…
Üç dört emniyet müdürünün başını yediler ama bir türlü bulunup tıkılamadılar kodese…
Bir de memleketin yerli hırsızları var…
Yani deymeyin keyfimize…
Açık söylüyorum, Denizli’de soyulmamış ev varsa bir elin parmaklarından fazla değildir.
Bir de cebimizden çalanlar var… Paşa paşa ellerine para vermişliğimiz olanlar… Onları saymıyorum…
**
Son bomba en muhteşemi…
İşyerini koruyan köpeği çaldılar…
Esasen işin bokunu çıkardılar…
Çocuklar “abi Boxer çaldılar” filan deyince;
“Yok oğlum o hırsız değildir, sapıktır o sapık” dedim.
“Hırsızın donla külotla işi olmaz koçum yanlışın var”
Sevindik’te E.B,’nin işyerine dalmışlar. Adamın köpeğini götürmüşler.
Sabah dükkana gelen mekan sahibi E.B. köpeği görmeyince ilk tepkisi ne oldu?
Hay E.B.E.’nin …..
Sonra ne anlaşıldı biliyor musunuz? Köpeği etle, kıymayla filan kandırıp götürmüşler…
**
Şimdi…
Aslında tüm bunlar bizim günlük rutinimizdir.
Ama siz düşünün ahali; bir adamın köpeği, koruduğu dükkandan daha da değerli ise (Ki hırsız öküz değil. Direkt dükkanı soyardı aksi olsa) varın görün esnafın halini…
Ve dükkan sahibi; evde çocuğuna yedirecek et, kıyma bulamadığı halde hırsız bunu köpeğe yedirecek kadar bonkörse, varın hesap edin bizden götürdüklerini…