İnfial

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ‘yargı’ ve ‘ordu’ya yönelik sistemli ve kararlı bir saldırı halinde olduğunu düşünenlerdenim…
Ama doğrusu oturduğum yerden AKP’ye küfretmek kolaycılık olurdu…

Yaptıklarında hiç mi haklı oldukları nokta yok…
Tekrar düşünün…

**

Yargı bu milletin gurur kaynağıdır… Haksız yere içeri düşer, yıllarca hapislerde çürür de, hakime savcıya sövmek yerine ‘kadere’ söver bu millet…
Kimse ‘hakim bizi haksız attı içeri’ demez bu memlekette, yargı yüzünden haksızlığa uğrayan, ki; bunlardan milyon kadar vardır ‘kader’ ile keser hesabını…

**

Ordu da bu milletin gurur kaynağıdır…
Asker her zaman baş tacı edilmiştir bu topraklarda. Bin yıl önceki komutan Alparslan’ın ismini verir çocuklarına bu milletin insanları ta bin yıl sonra…
Tarihinde övündüğü ne kadar değer varsa baş tacıdır o olayların ortasında askeri…
Kaderini defalarca o ordu çizmiştir bu milletin… Bu nedenle kalbinin en kutsal çeperinde büyütür ona olan sevgisini… O yüzden ‘şehit’ mertebesinde görür her bir tekini.

**

Galatasaray gol attığında, Fener tura kaldığında sokağa dökülür bu millet… Üzüntüsünü de sevincini de toplanarak artırır…
Cenazelerde hiç tanımadıkları insanlara ‘helal eder’ hakkını…
Adliye sarayına arka kapıdan girer bu millet, ama ceketini ilikler yine de milletin adına karar verenin karşısında… Ve evladını havaya atarak uğurlar askere, gurur duyar onunla…

Şimdi diyeceksiniz ki ne ilgisi var?
Doğrusu toplumın en kutsal saydığı iki değere saldırdı AKP… Peki toplumun sesi çıktı mı? Sokaklara mı döküldü insanlar, infiale mi kapıldı yürekler…
Öyle olmadı tabi, peki neden dersiniz?

**

Doğrusu yargı da ordu da halkı süreç içinde kendisinden uzaklaştırmayı başardı. Çünkü toplumla olan bağlarını kopardılar çoktan.

Kışladan daha içeri girer girmez tokatlandı bazen halkın evlatları, yani askerler. Dayak yemeden askerlik bitirmek bir ‘efsanedir’ Türkiye Cumhuriyeti’nde.
Güneydoğu’da şehit olanlar hep halkın çocuklarıydı çünkü… Kodomanların evlatları batı birliklerinde huzur içinde yaptılar askerliklerini. Kışlanın dışında 50 liraya aldığınız tüpü kışlanın içindekilere 30 liraya sattılar KDV’si olmadan…
Hani Anayasa’ya göre sizinle eşittiler ya, çevrilmedi yolları trafikte onların veyahut ceza kesilmedi yanlış yaptıklarında. Siz tatile çıkmak için beş sene kıçınızı yırtıp para biriktirirken, onlar Türkiye’nin cennet koylarındaki tatil köylerinde, orduevlerinde kuş kirasına yapıyorlar her yıl tatillerini.

Yani kısacası; yaşamadılar halkın yaşadıklarını.

**

Adalet mekanizmasının hukuk anlayışlarına gelince…

Biliyor musunuz onlarla da eşitiz biz kanun önünde… Güldüğünüzü duyar gibiyim… Hangi polis hangi savcıya ceza yazabilir, trafikte…
Ben en az iki kez ‘seni içeri atarım’ diye savcılar tarafından tehdit edilmiş bir muhabirim… Kim inanır ki buna… Adamın canını sıktığında atacak seni içeriye…
Onlar değil mi, savunmanı okumadan, yüzüne bakmadan hakkında karar veren. Onlar değimli seni suçlayan ile senin hakkındaki kararı verecek olup da bütün gününü birlikte geçiren. Onlar değil mi beş adam öldürmüş katili 7-8 yılda dışarı salıp tekrar cinayetler işlemesine neden olan. Bu siyasetçiler bir şey yapmadılar da onlar mı bir şey yaptılar hukuk sistemini değiştirmek için… Geçiniz bu işleri…

Yani kısacası, anlamadılar halkın feryatlarını…

Şimdi ise duyar gibiyim… Adaletten haksız canı yanmış, askerlikte başı ağrıtılmış pek çok kişinin; “Oh iyi oldu, helal olsun Tayyip’e” dediğini…