REKLAMI GEÇ

İŞ

6 Mayıs 2009 Çarşamba

Koltuk, kanepe altlarına sıkışmış kaçak 5-10 kuruşların peşinde koşturmak…


Tek bir ekmeğin parasını denkleştirebilmek için…


Kül tabaklarında bir ömürden arta kalmış yarım ve hatta sekiz olmuş sigaraların son fırtlarını çekmek için yapıştırmak dudaklara…


Nikotin krizini atlatabilmek adına…


Hiçbir şeyin değişmeyeceğini bildiğin halde defalarca açıp kapamak boş buzdolabının kapısını..


Çoktan tükenmiş bir dandik marka margarin ile üzerinde ancak kırıntıları kalmış boş peynir tabağının öfkeli suretiyle yüzleşmek defalarca…


Evladını okula aç göndermek…


Ona bir harçlık verememenin yıktığı, artık iktidarını kaybetmiş bir ebeveyn, boşlukta sıkışmış etten bir mahlûk… İnsanlığını unuttuğundan beri…


Ödenmemiş kiranın ağır yükü altında ezilmek…


Aidatların bir angarya değil, hayat meselesi olduğuyla yüzleşmek…


İşte bu yüzden üçer beşer inmek merdivenleri süratle…


Minibüse binmenin bir lüks olduğu hayat…


Boğucu sıcağın altında bir ceset gibi kokarak tepmek kilometreleri…


Bir anlamsız kelimeye, cinayet işletecek kadar öfkelendirmişse zaman seni…


Tahammül literatüründen çıkmış,


Fedakarlık ise bitmek bilmez bir işkenceye dönüşmüşse artık…


Her gün gidilen yerlerden, bir fayda sağlamadığı ortadayken vazgeçememekse bağımlılık…


Kendinden umudunu kesmek…


Seni insan yapan umudu tüketmişse şeytanlığını bonkörce savuran hayal kırıklığı…


Ecel seni korkutmuyorsa…


Zaman bir türlü geçmek bilmiyor ama akşamlar bir o kadar ivedi girmek istiyorsa karabasanlarla dolu hayatına…


Hayal rezervini çoktan tükettiysen…


Her kapının çarparak yüzüne kapandığına kızamıyorsan bile…


Kafanı kaldırıp bakamıyorsan insanların yüzlerine…


 


İşsizsindir arkadaş…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı