KESKİN’İ NASIL HARCADILAR
31 Aralık 2009 Perşembe
Karmakarışık bir yazı olacak anlaşıldı…
Kimse bu saatten sonra sağlıklı cümleler beklemesin.
**
Adamı en sonunda örgütün önünde sıfırı tüketme noktasına getirdiler… Adnan Keskin’den bahsediyorum. Kesinlikle müdahale etmek istemediği bir merkez ilçe seçim süreci yaşanmasını düşlüyordu. (Doğrusu izledi filan ama müdahale ettiği oran da tartışılır)
Fakat başta Hüsamettin Ersoy olmak üzere bir grup heyecanlı kimseler, ne yapıp edip onu kongreye gelmesi için ikna etmeyi başardı.
Doğrusu otel lobisinde bir toplantı yaptığı, adayın belirlenmesini sağladığı konuları da konuşuldu ama ben bu denli çalışmalara katıldığını sanmıyorum.
Duyduğuma göre Ersoy onu ikna etmeye çalışırken, “Kongreyi kesin kazandık. Fark atacağız” filan demiş… Aslı var mıdır bilmiyorum.
Doğrusu kongre sonrasında Keskin’in, “Bu Hüsamettin beni Nevzat Deniz konusunda da yanıltmıştı. Şimdi yine ona inandım” dediğini duydum.
Serzenişinde haklıdır.
Doğrusu bence bu durum Adnan Keskin’in değerinden bir şey alıp götürmez. Daha onun üzerine ağırlık sahibi Denizlili politikacı gelip geçmemiştir bu kentten.
Evet, bakanlar olmuştur, bir kısmı da piyango bakanlıklar ama gerçekçi olmak gerekirse onun hizmetinin yarısını edememişlerdir memlekete…
Bunun için büyük adamdır Keskin…
Yoksa CHP’li bir grup şakşakçı hiç durmadan alkışladığı için değil…
İkinci yazı…
ZALİMDEN İNSAF BEKLEMEK
Savım şudur: CHP’nin tüm üyeleri üyelikten çıkarılmalı… Üye kayıtları sıfırdan başlamalı… Eğer bir yıl içinde şimdiki üye sayılarının yarısına ulaşsınlar iktidar olurlar açık söylüyorum.
İşte iktidarın yolu da budur… Genişlemek… Çoğalmak, açılmak…
Siz bu üyelerin tamamını üyelikten çıkarın, sonra üye müracaatını bizzat gelmekle zorunlu kılın, ancak üyelerinizin yüzde 20’sini geri kazanırsınız bence…
Mübalağa etmiş olabilirim… Benim işim bu.
Son kongrede en çok konuşulan konu ‘Asker Delege’lerdi. Ne dedik CHP için ‘Çakma CHP’liler var’…
Şimdi çok açık söylüyorum, MHP’li olduğu tüm mahallesi tarafından bilinen, hatta bu siyasi görüş ve amacını bu güne kadar saklamak bir kenara dursun ortaya çıkıp propagandasını yapmış hâlâ da yapmakta olan kişiler delegeydiler kongrede…
Adı ‘Delege Ağası’na çıkan özünde alakası olmayan bazı arkadaşların beraberinde getirdikleri delegelerden biri ile sohbet ettik geçenlerde.
Sorduk; Son seçimde kime oy verdin?
-CHP…
İyi. Bak yukarıda Allah var… Ondan öncekinde oyunu kime attın.
-Valla ne yalan söyleyeyim Ak Parti’ye attım..
Yazar yorumu: Adam inançlı en azından kardeşim…
Üçüncü yazı…
ADNAN KESKİN İYİ ÖĞRETMİŞ…
Şimdi CHP saflarında siyaset yapanların çok önemli bir bölümü bir dönem ağabeyleri Adnan Keskin ile birlikte siyaset yapmış kişilerdir.
Hatta bunların önemli bir bölümü Adnan Keskin’in yetiştirdiği isimlerdir.
Tek tek isim saymaya gerek yok. Karşı taraftakilerin hemen tamamı, beri taraftakilerin yüzde 90’ı bu siyaset okulunun mezunlarıdır.
Sonra da çıkın Adnan Keskin’i yeniyor bu talebeler iyi mi?
Uyguladığı yöntemlerin ise bire bir benzerlik göstermesi ironimidir acaba?
Yok yok, hiç üzülmeye gerek yok. Sen işini iyi yapmışsın Adnan Ağabey, iyi yetiştirmişsin arkadaşları…
Kaybetmeye gelince…
Adamı olgunlaştırır.
Dördüncü Yazı
GARİP TESADÜF
Adnan Keskin müdahil olup da en son Osman Bartal ile seçim kazanmıştı.
Müdahil olup kaybettiği en son kişi de Osman Bartal oldu…
Şimdi haliyle insan soruyor…
Bartal mı yerinde durmuyor?
Ağabeyi mi yanlış yerde duruyor?
Beşinci Yazı…
MAVİNİN LANETİ
Ben bir Matisse hayranıyım…
Onun için maviye ihanet etmem ama bu kez durum farklı…
Çok da severim maviyi… Tasarımlarımda da bariz ağırlığı vardır tonlarının… Arkasından çirkin sözler söyleyeceğim aklımın ucundan geçmezdi ama maalesef CHP için bu renk LANETLİDİR.
Neden mi?
Osman Bartal beyaz liste ile yarıştı Müjdat İlhan mavi liste ile…
Kim kazandı dersiniz…
Uyanık Osman Bartal, Arif Balkanay ile yarışırken de listesinin rengi olarak beyazı seçti iyi mi?
Arif Balkanay’a hangi renk kaldı…
Lanetli mavi…
Sonuç ortada…
Tabi bazı sivri zekâlılar ‘Ali Kavak da mavi liste ile seçime girdi, üstelik kazandı’ diyeceklerdir…
Sen atın bilmem nesiyle şakkadanak gündemin ortasına oturacaksın…
Atatürk ile Peygamber hakkında söylediklerini kamuoyu tam istediğin gibi anlayamayacak, infial yaratacaksın…
Üstelik kendi dönemini ağız tadıyla tamamlayamayacaksın…
Mavi lanetlidir o zaman kardeşim…