MASUM DEĞİLİZ, HİÇ BİRİMİZ
11 Mayıs 2010 Salı
Pubambalı başkanların aşk hayatlarını yazmıştım.
Baykal’ın durumu da ortada…
Bu iş böyledir zaten, yerelde de genelde de hovardadır siyasetçi milleti.
Fakat bir de hayatlarında ilk kez ‘seks’ kelimesini duyarmış gibi elleriyle ağızlarını kapatıp, ‘yaaa’ demezler mi?
Sanki çocukları uzaydan geldi…
Neyse bu hususa dair hiç kimsenin masum olmadığını biliyoruz.
**
Sahi biri söylesin, ‘Baykal’ı kim ayıplayacak?’…
Her gün küçük yaştaki çocuklara tecavüzlerin yaşandığı bu ülkede… Yabancı kadınların zorla hayat kadını yapıldığı ve insan ticaretinin olduğu ülkemde…
Komşunun karısına, kızına sulanan vatandaş mı?
Sahi görmüyor musunuz şu sabah yayınlanan garip televizyon programlarını. Kimin eli kimin bilmem neresinde farkında mısınız?
En az bir metresi olan zenginlerimiz mi ayıplayacak Baykal’ı…
Yoksa ‘aynı karıya giden’ siyasetçilerimiz mi?
Yıllarca kerhane çalıştırdıktan sonra hacca gitti diye tüm günahlarından arındığını sanan zibidiler mi?
Yasak ilişkiyi bir erdem, artı değer sayan az gelişmiş yurdumun az gelişmiş insanı hangi yüzle ayıplayacak Deniz Baykal’ı…
Doğrusu bu olay ne denli yüzsüz olduğumuzu gösterdi bize…
**
CHP’ye gelince…
Böyle bir ortamda bile, doğal seyir bir genel başkan ortaya çıkaramıyor ise, bu Deniz Baykal’ın yıllardır sürdürdüğü parti içi siyasetin ürünüdür.
Ne gariptir ki tam da bu seyri değiştirmeyi planladığı kurultay öncesinde bu iş gelmiştir başına…
Çok garip.
(aydinselami77@hotmail.com)