REKLAMI GEÇ

SARI ÇİZME

2 Haziran 2010 Çarşamba

Ali Aygören’in beş yıllık döneminin son dört yılında bir kez bile ‘sel’ görmedi Denizli…
Beyefendinin döneminde servetimiz sele gitti…

**

Bir gazeteci büyüğümüz, seçim öncesinde televizyon programında Zeybekçi’ye sormuştu: Denizli’ye deniz getirecek misin? diye…
Bu bana Vizontele’deki “Zeki Müren de bizi görecek mi?” repliğini anımsatmış ve onun kadar güldürmüştü…
Kendi kendime dedim ki; ‘çanak’ soru sormanın da bir adabı vardır… Artık her şeyin bokunu çıkardılar…
Hatta kendi kendime söylemekle yetinmeyip, yazmıştım da…

**

Ama meslektaşıma ciddi bir haksızlık etmişim…
Esasen sorduğu sorunun arkasındaki derinliği, ileri görüşlülüğü fark edememişim. Tam bir cehalet abidesiymişim yani…
Peşin hükümlü olmak beni kör etmiş… Nefretim gözlerimin önüne karanlık bir perde çekmiş falan filan…
Meğer meslektaşım bugünleri görmüş de sormuş o soruyu, güveni tammış belediye başkanına…

**

İlk yağmurda geldi deniz Denizli’ye… Logarlardan fışkırdı sular, Çaybaşı on dakikalığına boğaz, Çınar, Marmara Denizi oldu… Dokuzkavaklar daha çok bir iç deniz gibiydi…
Belki inanmayacaksınız ama Mehmetçik’te rafting yapanlar oldu… Eski Sarayköy Yolu’nda ahali tam yelkenlileri çıkarmıştı meydana ki vakit doldu, sıçrayarak uyandık kabustan…

**

Ama uyanamayanlar da vardı…
Parti binasına hapis düştüğünden bazı muhalefetteki arkadaşlar, yağmur yağarken arap kızı gibi camdan bakıyordu…
Allah sizin hapis cezanızı amman ha müebbet eylemesin… Tez elden beraat eylesin size… Siz de kurtulun biz de…

Ben olsam sarı çizmeleri giyer, sokak sokak vatandaşın derdine koşardım…
(aydinselami77@hotmail.com)

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı