NAYLON POŞETLERE SAVAŞ AÇALIM

Bugün plastik poşetlerin ücretli olacağı ilk gün.

Artık ülke olarak marketlerde, her poşet için 25 kuruş ödeyeceğiz.

Bildiğim kadarıyla ilk defa böyle bir uygulamayla karşılaştık.

Peki, neden bu uygulama yapılmaya başlanıyor?

Yetkililer naylon poşetlerin hem sağlığımızı hem de ekosistemi tehdit ettiğini söylüyor.

Evet! Çok haklılar. Yılda naylon poşet kullanımı ortalama 250 bin ton ve bir naylon poşetin doğada kaybolması için gereken süre ise 500 ile 1000 yıl arası.

İnsanoğlu olarak sadece naylon poşetle doğaya verdiğimiz zarar inanılmaz büyük ve geri dönüşü çok zor.

İnsan hayatına vermiş olduğu zarar ise yine aynı oranda.

Bir petrol ürünü olan naylon poşetler birçok kanserojen madde içeriyor ve yiyeceklerimizle iç içe olan bu maddeler, sağlığımızı tehdit ediyor.

Her poşet başına uygulanacak olan 25 kuruş politikası ne kadar doğrudur ve rant amaçlı mıdır? tartışılır.

Ancak bir eleştiride bulunmak istiyorum. Gerçekten doğa ve insan sağlığını düşünüyorsak, sadece market poşetlerine değil aynı zamanda naylon paketli yiyeceklere de el atılmasını beklerdim.

Marketlerden aldığımız her paketli ürün petrol içeriyor…

İşin tuhaf tarafı, bu paketleri ikinci kez kullanamıyoruz bile. Umarım ileriki zamanlarda bu soruna da çözüm bulmaya çalışırlar. Avrupa’yı örnek alalım, birazcık daha araştıralım derim.

Babaannem hala bulgurunu, mercimeğini fasulyesini bez torbada saklıyor.
Özümüze dönersek aslında ne kadar sağlıklı ve doğal olduğunu göreceğiz. Avrupa’ya bakmaya bile gerek yok.

Hatırlıyorum, önceden marketlerde bulgurumuzu mercimeğimizi paketsiz alırdık. Hala o şekilde satış yapan yerler var ama bizim elimiz paketli ürünlere gidiyor nedendir bilinmez.

Çok dağılmadan ücretli poşet uygulaması için neler yapılabilir onu konuşalım isterim.

Bez torbalar ve fileler artık çantamızın vazgeçilmezleri olacaklar. Denizli’de fileyi nerelerden bulabiliriz bilmiyorum ancak küçük bir araştırma yapmak lazım.

Belki de file ve bez torba işine girmek güzel olabilir.

Ben bez torbayı evde yapma taraftarıyım. Denizli tekstil memleketi ve ben de bir tekstil çalışanı olarak biliyorum ki birazcık araştırmayla Denizli’de çok rahatça ham bez bulunabilir.

Yapımı o kadar da zor değil. İki dikdörtgen ham bez, bir adet aynı kumaştan şerit, iğne ve iplik. Elde dikmek için malzemelerimiz bu kadar ama dikiş makinası olanlar, onu da tercih edebilir.

Biraz ileri gidip bez torbaların üzerine kumaş boyalarıyla bir şeyler de yapılabilir. O sizin yaratıcılığınıza kalmış hanımlar, beyler.

Küçük alışverişlerde bez torbalar yeterli olacaktır ancak büyük alışverişler için bizim ailecek planımız pazar arabası. Pazar arabasını alıp tıkır tıkır markete gidip içine doldurmayı planlıyoruz. Şimdilik bizim için güzel fikir.

Küçük bir isteğim var;
Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu, yiyecek ve içeceğin çok pahalı olduğu şu zamanda bir de büyük market zincirlerine bu paraları kaptırıp rant sağlatmayalım lütfen.

Ne diyelim bol sağlıklı ve doğal bir gelecek sizi beklesin.