GEÇ KALMADIN

Sizde hep yapmak isteyip yapamadığınız, içinizde ukte kalan o  birçok şeyi yapamayanlardan mısınız?

Üzülmeyin yalnız değilsiniz.  Sizin gibi ve benim gibi binlerce insan var.

Yetersiz şartlar sizi zamanında sizi amacınızdan döndürmüş olabilir. O an başka birtakım işler veya durumlar size engel olmuş olabilir. Bunlar bahaneniz olmasın, korkusuz olun. (Gözünüzü karartıp yanlış riskler alın demiyorum.) Biraz cesaret sizi siz yapabilir. Eksik kalan o diğer yanınızı tamamlayabilir. Deneyin en azından.

Çocukken öğrenmek istediğiniz o dansı 50 yaşınınızda da öğrenebilirsiniz. Tabi ki de 18 yaşınızdaki haliniz gibi dinç ve esnek olmanız beklenemez ama neden olmasın önemli olan mutlu olmak değil mi?

Üniversiteye giriş sınav sonuçları açıklandı. Belki de bir çok öğrenci bir yıl daha kaybetme korkusuyla istemediği belki de adını tercih sayfalarında yeni öğrendiği o bölüme başvuracak ve bilinmez bir yola sapacak. Sadece bir yıla karşı  ömrünün geri kalan yılları. Bu hiç hoş olamayan bir denklem.

Öğrenciler, ne yapmak istiyorsunuz ve ne olmak istiyorsunuz bunları çok iyi değerlendirin. Gelecekte işinize mutsuz mutsuz giderken kimse sizin bir yıl mezuna kalıp kalmadığınızı sorgulamayacak.

Peki o hataya düşenler  ya da sonradan seçtiği o bölümü okumak istemeyenler. Gerçekten gitmek istediğiniz o bölüme tekrardan hazırlanıp gidebilirsiniz. İş hayatınızın geri kalan 20 yılını o meslekle geçireceksiniz. Tekrardan okunacak o  dört yıl, 20 yıl boyunca sevmediğiniz bir mesleği yapmanın yanında hiç bir şey ifade etmeyecektir. Ortalama 80 yıllık bir insan ömrü için 4 yıl çok da uzun bir zaman değildir.

Toplum kendi içinde muazzam değer yargılarıyla doludur.

Toplum bireysel yaşamımızı ve geleceğimizi kendi normlarına ayak uydurmamızı istiyor.

Toplum kim mi? Karşı komşu Hatice teyzen, annenin o çok övdüğü amcanın oğlu.

Toplum için evlenmen gereken yaşta tekrardan üniversiteye hazırlanıyor olman negatif bir durum olabilir. Ancak aynı toplum  50 yaşında olan bir kadının üniversiteye tekrardan hazırlanıp istediği bölümü kazanmasına alkışlayarak ve imrenerek bakacaktır. Bu şaşılası bir durum gibi insanlara sunulacaktır. Hatta haberlere konu dahi olacaktır. Halbuki  dünyanın en doğal durumu.  Bir kadın istediği okulu ve bölümü kazanmış.

Bizler programlanmış robotlar değiliz ki 22 yaşında mezun olup 25 yaşında evlenmemiz gerekmiyor.

Pusulanız toplum yargıları olmasın. Pusula sizsiniz..

Bir örnek daha; 35 yaşında yogaya başlayan bir kadının düzenli antrenmanlarla çocukken yapamadığı hareketleri 35 yaşında yapabildiğini ve vücut esnekliğini olağanüstü bir şekilde arttırdığını görebiliriz. Bu yaştaki bir kişinin vücudunun esnemeye müsait olmadığını düşünürüz. Peki bunu antrenmanlarla nasıl yapmış olabilir? Zaman, sabır ve pratik. Muhteşem üçlü; siz de düzenli ve belirli aralıklarla, pes etmeden, sabrederek uğraşınızın meyvesini alabilirsiniz.

Keşke zamanında şunu yapsaydım demeyin. Hayatınızda keşkelere yer vermemeniz dileğiyle.