REKLAMI GEÇ

Seçime çeyrek kala

17 Haziran 2018 Pazar

24 Haziran’a 1 hafta kaldı. Gelecek hafta bu saatlerde Türkiye geleceğini şekillendirecek olan bir seçime gidecek. Eskiden milletvekilliği için oy vermemiz yeterliyken yeni sistemle birlikte vekilliğin yanında Cumhurbaşkanımızı da seçeceğiz. İşin bir de ittifak boyutları var tabi. Cumhur ve Millet ittifakları var. Çözümlemesi çok da basit olmayan bir seçimle geleceğimize yön vereceğiz.

Bu seçimlerin oldukça sakin geçtiğini söylemek mümkün. Ramazan ayından mıdır, zamanın kısa olmasından mıdır, yoksa adaylaın birbirlerine esprili laf atmalarından mıdır bilmiyorum ama seçimlere giderken büyük bir gerginlik olmaması ülkemiz için açısından oldukça olumlu bir gelişme.(Suruç olayı hariç)

Recep Tayyip Erdoğan’ın doğal favori olarak girdiği seçimlerde muhalefetin umudu ikinci tura kalabilmek. Bunun için de Muharrem İnce ve Meral Akşener dur durak demeden o il senin bu il benim çalışıyorlar. Meral Akşener daha önceden yola revan olduğu için olsa gerek tüm dikkati üstüne toplamıştı. Özellikle CHP’nin birçok seçmeninin ve kadınların oylarını kendisine çekmişti.

CHP’nin Muharrem İnce’yi aday göstermesi durumları biraz değiştirdi açıkçası. Muharrem İnce’nin adaylığıyla birlikte CHP’den İYİ Parti’ye giden oyların büyük kısmının döndüğünü söylemek mümkün. Ancak bu durum sadece Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olabilir. Yani Cumhurbaşkanlığı’nda İnce’ye, vekil seçimlerinde ise Akşener’e oy vereceklerin oldukça fazla olduğunu gözlemliyorum.

Bu seçimlerde gözardı edilmeyecek bir başka olay da MHP’nin durumu olacak. MHP’nin birçok ankette ve toplumdaki gözlemlerimde oy kaybı yaşadığı gerçeği var. Bu oy kaybının nedeninin AK Parti’yle girişilen Cumhur ittifakı olduğu da aşikar. Her ne olursa olsun MHP’ye oy verecek seçmenin durumu da Cumhurbaşkanlığı seçimi için kritik olacak. MHP’ye oy verenlerin Erdoğan’a vereceği oy oranı belki de seçimlerin ilk turda bitip bitmeyeceğini belirleyecek.

HDP’nin durumu ise Cumhurbaşkanlığı için herhangi bir şey ifade etmiyor. Ancak milletvekilliği konusunda HDP’nin barajı aşmaması büyük önem arz ediyor herkes açısından. Barajı aşmaması durumunda AK Parti’nin meclis çoğunluğunu alacağı kesinleşiyor. Barajı aşması halinde ise çok farklı senaryolar devreye giriyor. O yüzden HDP’nin barajı aşması ya da aşmaması çok şey ifade edecek.

AK Parti’nin baraj ya da birincilikle ilgili bir sıkıntısı yok. Erdoğan’ı ilk turda Cumhurbaşkanı seçtirmek isteyen AK Parti bu şekilde herkese güçlü bir mesaj verileceğini düşünüyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın birçok konuşmasına da yansıyan önemli bir konu daha var. AK Parti’nin kimsenin desteğine ihtiyaç duymadan 300 vekilden fazlasını alması. Bu durumun gerçekleşmesi Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi kadar önemli AK Parti açısından. 300 vekilin altındaolacak her rakam AK Parti’yi MHP’ye bağlı kılacağı gibi iki partinin toplamının 300’ün altında kalması ise çok başka senaryoları göndeme getirebilir.

Oldukça fazla senaryonun olduğu bir seçime gidiyoruz. Kim kazanırsa kazasın hepimizin aynı gemide olduğunu unutmamalıyız.Batarsak da hep beraber çıkarsak da. O yüzden seçimleri yüzyılın hesaplaşması, kutuplaşmanın yeni aygıtı, intikam günü olarak görmemekte fayda var. Ülkemiz için en güzeli olsun. Türk Milleti bu topraklarda ilelebet payidar kalsın.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı