REKLAMI GEÇ

ANNELER GÜNÜMÜ KUTLUYORSUNUZ,  SEBEP? 

10 Mayıs 2021 Pazartesi

-Anneler Gününüz Kutlu Olsun!

-Sebep?

Çok anlamlı bulduğum, acı acı katılarak da güldüğüm bir Yiğit Özgür karikatürü vardır;

Kafasında huni bir adam evin kapısından çıkar, annesi kapıda ona el sallayarak “Allah zihin açıklığı versin!” der. Adam döner ve sorar;  “Sebep?”

İşte tam da böyle sebep ne kutlamak için?

Ya da kutsamak için?

Doğal olarak olanı ya da olamayanı böyle bir pamuklara sarıp, aman bi köpük köpük kremalar haline getirip ikonlaştırmaya bayılırız.

Başına kutsal getirdiğimiz her kelimenin içini boşaltmak da alışkanlığı olmuştur insanlığın. Doldur kutsal sularla doldur doldur sonra boşalt. Anlam da suyla birlikte aksın gitsin. Din böyle, şehitlik böyle, cihat böyle, analık böyle…

Analık kutsaldıııır!

Analar kutsaldııır!

-Ne zaman kutsarız?

-Neyi?

Bu anektodla ilgili de bir karikatür vardı. Mitingde megafonla adamın sorduğu sorulara topluluk şöyle cevap veriyordu;

-Ne istiyoruuuuuuz?

-Özgürlüüüüük!

-Ne zaman istiyoruuuuuz?

-Neyiiiiiii?

…………..

Analık kutsal değildir, meslek değildir, övünülecek bir meziyet değildir.

Doğal olarak bünyende varsa doğurabilirsin, yoksa doğuramazsın bu kadar!

Neslin devamı için tüm türlere eklenmiş bir yetidir.

Üremektir yani.

Kızmayın aslı bu!

Ha şimdi buradan ilerleyelim;

 **Yetim varsa, istersem doğururum. İstersem! Yani çocuk sahibi olmayı, bir insan yetiştirmeyi deneyimlemek istediğim için. Sadece bunun için beni tebrik etmenize gerek yok. Ben kutsanacak bir şey yapmadım. İki dakikalık bir hoşluk neticesinde ortaya çıkan bir varlık yani. Ben bir şey yapmadım.

Eh madem doğurdum onu kendi eğitimimce, öğrendiklerimce ve değer yargılarımca iyi bir insan olarak yetiştirmeye bakmalıyım. Bunu yaptıysam da pek övünülecek bir şey yapmamışımdır, en fazla kendimi sevip mutlu olabilirim. Onu sevdiğim için de mutlu olabilirim. O da beni severse kaymaklı ekmek kadayıfı olur, bu kadar!

**Doğurmak istemezsem suç değildir. Böyle mutluyumdur. Beni arayıp merhamet duygularıyla olmadığım bir şeyimi kutlamak size ne kazandırır? Ha sizi evlat yerine koymuşumdur o başka!

**Doğurma yetim yoktur da ondan doğuramamışımdır çok istediğim halde ve bundan ötürü çok üzgünümdür. Ve her anneler gününde “kendini anne hissedenleriiiin, içinde anne şefkati taşıyanlarııın da (da ayrı) anneler günü kutlu olsuuun!”  saçmalığına neden katlanmak zorundayım?

**Kahrolası amcam yani öz amcam bana tecavüz etti ateşlerde yanasıca ve ailemin korkusundan doğurmak zorunda kaldım ve benim çocuğum diyemeden yurda verdim. Kutlayacak mısınız beni, kutsayacak mısınız?

**Korunmak günah diye diye bana 9 çocuk doğurttular, dokuz doğurdum bir bakıma. İsimlerini anca hatırlıyorum. Hangisi okula gitsin diye kura çekmem gerek, para yok. Adamın gözü hala benim yatağımda. Hangi birini kucağıma yatırıp saçlarını okşayayım. Doğdu bi kere, atacak mıyım?

**Ben anne olmayı çok sevdim, çok da iyi anne idim ama savaşta öldüm Orta Doğu’da! Benim gibi 9 milyon anne öldüğü için 9 milyon çocuk annesiz kaldı!

**Afrika’da bir anneydim ben, çocuklarım hep kucağımda öldü bir deri, bir kemik!  Kutsal sularla yıkadılar gömerken… Ben de mi kutsandım şimdi? Bu ne acı bir kutsama!

Dünyadaki 140 milyon yetim çocuğun yetim kalma sebeplerinin en büyüğü savaş ve iç çatışmalardır.

Anneler günü babalar günü abarak günü kubarak günü saçmalıklarıyla kendimizi avutacağımıza, insanlık madem kutsal bir şey arıyorsa, en kutsal şey olan insan gibi yaşama hakkına her bireyin sahip olması için uğraşmalıdır.

Cennet anaların ayakları altında falan değildir. Analar ayaklar altındadır sırf kadın olduğundan ötürü!

Ve her anneler gününde kaç çocuk ve kaç anne gizli gizli ağlar bilir misiniz?

Siz annelerinizi çiçeklerle ısıttığınızı gösterirken, onlar taşların soğuğunda üşürler.

Siz yaşlanabilmiş annelerinize sarılırken,  onlar genç kalmış bir fotoğrafı alır koyunlarına uyurken.

Siz yetişkin çocuklarınızla gurur duyduğunuzu ilan ederken, onlar hiç giyilmemiş minik ayakkabıları koklarlar başlarını göğe kaldırırken.

Siz annenize pahalı hediyeler alıp, bunları sergilerken, onlar ertesi sabah kahvaltıya kaç zeytin kaldığını hesap ederler, içleri yanıp kavrulurken.

Kol kırılır yen içinde kalırdı eskiden.

Şimdi kalp kırılır meydan içinde oldu her şey, çok yazık!

Velhasıl kelam;

Sırf anne olduğum için övülmeyi hak etmiyorum.

Bir gün yetiştirdiğim evlat dünyada barış için, eşitlik için, insan gibi yaşama hakkı için güzel şeyler yaparsa yine övünmem, övünmek onun hakkıdır ama ona hayranlık duyarım!

Benim de annem vardı, çok şükür güzel yaşadı, güzel öldü. Ne yaşadıysak aramızda.

Bir şiir istemişti benden, yazmıştım iyi ki ölmeden önce.

Ve ben bu şiiri herhangi bir günde, herhangi bir saatte okumuştum ona.

ANNEMİN GÖZLERİ

 Annemin gözleri göçmen yeşili.

Tuna’nın kumunu taşır içinin hareleri.

Bildim bileli öksüz bakar,

annemin göçmen yeşili gözleri.

 Hiç baba dememiş dudu dilleri,

hep öksüz susar…

 Tuna’dan gözünün benekleri,

kaşık surat, hokka burun,

Balkan havasından mı güzelliği,

yüreğinden mi gelir bilmem.

Duru yüzünde saklıdır

bir avuç hüzün.

Belki iz bırakmıştır

annesinin tarlada kırdığı her tütün.

 İyi yanım annem benim.

Kıskandığım hatlar geçmese de yüzüme,

çocuk kalbinden kanatlar taşır

içimde yaşayan bir melek.

Annemin duru yüzüne yakışır

Tuna’nın hüznünde yıkanmış çocuk gözleri

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Necmi Özdemir   -  Bağlantı 11 Mayıs 2021, 12:47

Hep dünyayı bir barış küresi olmasını isterim. Ayrıştırma, sınırlar kaldırılmış. Hayalim hep odur. Kimseyi incitmeyen herkesin özgürlüğü kendi sınırlarında biten ve bunu bilen kültürlü okumuş eğitim almış ve bu eğitimi karakterine yansıtmış bir insan

ersan memisoglu   -  Bağlantı 11 Mayıs 2021, 10:02

güzel ve size özgü farklı bir tarzda yaklaşmıssınız konuyu,annelik kudsiyet degil,annelik bir sahiplenme san’atıdır

Mithat   -  Bağlantı 10 Mayıs 2021, 21:30

Macar kızı güzel bir yaklaşım. Birde tüketim çılgınlığı ve kapitalist sistemin pohpohlamasını eklemek isterim. Tamamen duygusal bakanlar var

Ali   -  Bağlantı 10 Mayıs 2021, 20:10

Şiir fevkalade güzel.
Bu muhteşem yazının fikrine %90 katılıyorum ve uzun zamandır aynı gorüşlerdeydim,%10 ise konuyu dramataize ediyor. Kutlanması gereken sadece doğum günleridir, çünkü insan uydurması bir gün değildir fikrimce. Teşekkürler

Mustafa KÜTÜKCÜ   -  Bağlantı 10 Mayıs 2021, 16:42

Farklı ve haklı bir bakış açısı.
Kutluyorum Aylin Hanım.

Yusuf Cıbaroğlu   -  Bağlantı 10 Mayıs 2021, 15:38

Yine cesur dil, yine şiir dilinin hoşluğu inceliği… Teşekkürler.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı