REKLAMI GEÇ

BEKİLLİ NİRE, KANADA NİRE…

16 Mart 2021 Salı

Ben bugün buraya öyle satırların, sözcüklerin, dillerin, ülkelerin arasından çıkıp geldim ki yorgunum biraz. Yok, yani tatlı yorgunluk dediklerinden.

O satırlar arasında, 68 yıllık bir yaşamı ufacık bir kasabada başlayan köylü çocuğunun matematik zekasını sarıp sarmalayan duygusal zekasını ve en çok da kendisini alaya alan kuvvetli mizah anlayışını gördüm de geldim ben. Bu üçlü deha kutusu çocuğun, 43 yılı Kanada gibi uzak ve zor bir ülkede geçmiş, akıl almaz güçlüklere göğüs gererek sivrilip profesör olmaya giden hayat yolculuğunu okumaktı beni yoran.

Dedim ben okurken yoruldum, nasıl yaşadın bunları sen Bekillili Şapkacı Hasan’ın böyyük oğlu Yusuf?

Tabii yavuklun Nesrin’in ilk gençliğinden beri yanında olması, hem yüreğinde hem yanında sana eşlik etmesi belki de en büyük şansındı.

Ama yine de her babayiğidin harcı değildi bu zorlukları alt etmek. Sen hani espriyle karışık iki satırda geçiştiriyorsun ya yaşadıklarını, mücadeleni ve dahi aldığın ödülleri, işte o ödülleri ve adının başına gelen unvanları sayamıyorum bile, dilim dönmüyor hemşehrim anlatabildim mi?

Söyleyebileceğim bir tek İTÜ Makine Fakültesi Uçak Bölümünden mezun şahane bir mühendis olduğun. Bölüme girmenin bile tırnaklarınla kazıyarak mümkün olduğunu bilmek benim için yeterli. Gerisini, bütün detayları eminim ki binlerce okuyucu, kitabını okurken ağızları açık kendileri göreceklerdir.

Sevgili Yusuf Abi (izninle bundan sonra böyle ünleyeceğim seni), kitabın düzeltisini yapmam, editörün sevgili Yaşar Tok tarafından önerildiğinde, aklımın köşesinden bile geçmedi hayatımı bu kadar sorgulamama sebep olacağın.

Alışkın olduğum iş, cümle, yazım, sözcük ve anlatım hataları varsa bulacak, düzeltecektim. Düzeltici (redaktör) ne yapar ki başka? İşte böyle diyerek kolları sıvadım. İlk bölümler geldi başladım, saate bir baktım gece 02.00! Amanın bu ne, çıkamıyorum Bekilli sokaklarından, kopamıyorum bağ bozumlarından, kahvelerde anlatılan gerçek ve hayali öykülerden. Yatacağım ama meraktan ölüyorum, Gula Dayı indirebildi mi acaba koca uçağı diye!

Güç bela uyutuyorum kendimi, sabah ilk iş editörümü arıyorum yeni bölümleri istiyorum.

Bekilliliceyi söktüm sökecem o kadar aşina gelmeye başladı artık deyişler, deyimler, Abalların sivri zekası, yaratıcılıkları ve muziplikleri. Hatta artık Bekillilice diyebiliyorum dilim dolanmadan!

Yusuf Abi sizin köy hakikaten mizah köyü gibiymiş, bazı anlattıklarında sesli kahkaha attım valla kedim Hermes sıçradı gitti yerinden gece gece.

Şansını değerlendirip de Amerika’ya yüksek lisansa giden arkadaşının bıraktığı başvuruyu tesadüfen görüp, doldurup Kanada’ya yüksek lisansa kabul edilmenden başlayarak adım adım mesleğinin doruklarına tırmanman sırasında başına gelenleri okurken de gözyaşlarımı tutamadım her ne kadar sen bunları mizahla boyamış olsan da!

Okuduğum her satırda yıllar önce izini kaybettiğim çocukluk arkadaşımla karşılaştığım hissine kapıldım. Ve okudukça sanki çocukluk anlarımızı anlatıyorduk birbirimize ve sen ayrı kaldığımız yıllarda neler yaptığını aktarıyordun bana.

Memleketinden ayrı kaldığın 43 yıl boyunca köyüne dair en küçük detayı bile hafızanda saklamayı ihmal etmediğini gördüm. Belki unutursan, çocukluğunu kaybetmekten korkuyordun kim bilir!

Onlarca isim, anı ve anlatıyı, yıllarca seminere gittiğin ülkelerde, hava alanlarında beklerken belki ders aralarında bahçede notlar alarak bir araya getirdin.

Memleketini, köyünü ve köyünün senin gibi zeki çocuklarını hiç unutmadın. Dünyanın öbür ucunda aldığın ödülleri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne, başarılı ama fakir Bekillili çocuklara burs olmak üzere bağışladın. Bunu sık sık tekrar ettin, “borcumu ödüyorum” dedin. Sen borcunu yıllar önce layıkıyla ödedin zaten bu milletin adını göklere çıkararak ama devam edeceksin, elini üzerimizden çekmeyeceksin biliyorum.

Bu kitabın da bütün gelirini aynı şartlarla Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışladın. Yani her attığın adımla örnek olmaya devam ediyorsun. Kitabı okuyan gençler de senin yaşamından ve ulaştığın mertebelerden feyz alacaktır eminim, bu yüzden gençlere okutulmalı!

Seni tanıdığıma çok seviniyorum Yusuf Abi, dilerim binlerce kişi de seni ve köyünü tanısın bu kitabın sayesinde, sevgimiz seninle olsun milletçe, var ol!

NOT: Yusuf Altıntaş-Anadolu’dan Kanada ve Bilim Dünyası’na Yolculuk (Anı-Hikaye-Gözlem)

Kitap Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden belirlenen bağış bedeli ya da fazlası bağışlanarak temin edilebilir. Bekillililer Lokali’nden de temin edilebilir aynı şekilde.

Önümüzde Anneler Günü, Babalar Günü var, Gençlik ve Spor Bayramı var, şahane hediye olur!
ÇYDD Telefon: 0258 265 10 87 – 0530 546 12 20

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Naci Gunyar   -  Bağlantı 17 Mart 2021, 19:07

Aylin hanım güçlü kaleminizi tutan ellerinize sağlık. Ortaokuldan sıra arkadaşımı hem Dünya çapında bir bilim adamı olarak hem de edebiyatçı özelliğiyle tebrik ediyorum.

A.Baki Karpuz   -  Bağlantı 17 Mart 2021, 10:11

Aylin Hanım;sizinde yorumunuza,kaleminize sağlık…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı