REKLAMI GEÇ

GELECEĞİNİ BAŞKALARININ GEÇMİŞİNDEN ÇALMAK

8 Şubat 2022 Salı

Atalarınla onur duymak asil bir duygudur.

 

Atalarınla gururlanıp, bunu üstüne giyinmek ise hayatını ucuza yükseltmeye çalışmaktır.

 

Onların yaptığı kıymetli davranışları, yüce tavırları, memleketi için hayatını hiçe saymalarını masal gibi okuyup, ciddiyetinin idrakine, çekilen acıların ayırdına varamadan, vicdanlarının ağırlığını göremeden onların tarihe mal olmuş hayatlarını izinsiz üstüne geçirivermek, oymuş gibi yapmak, atalarının geçmişini çalmak demektir.

 

Kimileri geçmişlerini çocuklarının geleceğinden çalarlar, kimileri de geleceklerini atalarının geçmişinden!

 

Sanal dünyada iki parmağının ucuyla dünyayı kurtardığını zanneden sanal kahramanlardan farkı yoktur bu gurur balonlarının. Hatta bazen bununla da yetinmeyip, kendi atalarını zaten üstlerine izinsiz giyinmişken, bir de başkalarının atalarına çamur atarak, onların üstüne basarak bir kademe daha güya yükselmek isterler.

 

Yıllar önce bir arkadaşımın annesiyle tanışmıştım. Tanıştırıldığımız anda hemen alışkanlıkla eğilip eline uzanmıştım öpmek üzere. Elimi tuttu, sertçe sıktı ve diğer elini de elimin üstüne koyarak şöyle dedi o bilge sesiyle;

 

“Ben doğanın gereği olarak yaş aldım. Bu yaşa gelmek için bir çabam olmadı. Sırf bu sebepten elimin öpülmesini hak etmiyorum. Eli öpülecek davranışlarım, insanlığa, memleketime katkım olduysa o zaman eli öpülmeyi hak edebilirim.”

 

Yani yaşlanmak bile itibar kazandırmaya yetmezken, sen nasıl başkasının giysisiyle itibar alacağını düşünebilirsin ki?

 

Nereden geldik buraya; rahmetli, kıymetli, kanını taşmaktan gurur değil onur duyduğum büyük dedemiz Müftü Ahmet Hulusi Efendi hakkında çok incitici, kırıcı ve üstüne basarak yukarı çıkılmak hesabıyla söylenen tatsız laflar ve ithamlardan geldik. Torunları olarak bizler kim olduğunu biliyoruz, neler yaşadığını da çocuklarından yani dedelerimizden dinledik. Madalyasından, beratına ve belgelerine kadar tarih de biliyor. Bu sebeple dedemizi ve ailemizi aklamaya çalışacak değilim.

 

Zaten ak olanı neyle parlatacaksınız ki?

 

Yeri gelmişken bu ithamlara bir yazı dizisi ile cevap veren sevgili köşe komşum İbrahim İmamoğlu’na ve röportajında kıymetli bilgiler aktaran Prof. Dr. Ercan Haytoğlu’na ailem adına teşekkürü borç bilirim.

 

Buraya almamın sebebi, buna tenezzül eden zavallıları, bizim dedemizi karalamak yerine kendi dedelerini anlatarak bir büyüğümüzün daha tanınmasına vesile olmaya davet etmektir.

 

Anlatsınlar ki biz de dualarımızın iki katını o büyüğümüze gönderelim, hatta biz de anlatalım.

 

Tarih, yaşandığı zaman içerisinde değerlendirilir.

 

Yokluklara rağmen yapılan iyi şeyler, gösterilen iyi niyetler, fedakârlıklar arasında, üzerine basıp da yükselecek olumsuzluk aramanın, öküz altında buzağı aramaktan farkı yoktur.

 

Biz olmanın, bir olmanın en büyük ihtiyaç olduğu şu günlerde, senin deden benim dedem ayrımcılığına yelyenip bir de karalama kampanyasını buna meze yapmak son derece basiretsiz ve ucuz bir şahsi bölücülük girişimidir.

 

Aklıselim bir tavır alabilmelerini yürekten diliyorum.

 

İşte böyle sanal kahramanlar, sanal ortamlarda atıp tutarlarken, cirimleri kadar bile yer yakamazlarken, benim sıtkım sıyrıldı sanal dünyadan. Sahtekârlık diz boyu olmuştu buralarda.

 

Fotoğraflar filtreli

Yaşananlar hayali

Şiirlerin şairi firari

Güzel sözlerin sahibi la edri

Yani zarlar hep hileli

 

Paylaştıklarına baksan guru ve kültürlü, hayatına bak kuru gürültü.

 

Parmağının ucundaki hayat felsefesi, kalp kapakçığına dahi uğramamış. Açılmadan iade gidecek ama sayfasına gir, uçtu uçacak mübarek.

 

Velhasıl kelam sanal dünya detoksu yapmaya karar vererek acilen uygulamaya giriştim.

 

Bütün sanal ortamları sildim telefonumdan. Yazışma gruplarının tamamından çıktım.

 

Amanın daha ilk haftada telefonda yarı yarıya daha az zaman geçirdiğim bilgisini verdi sevgili akıllı ve ruhsuz telefonum. Ne güzel!

 

İster istemez, hayırlı cumalar, günaydınlar bile göz takılması yapıyordu.

 

Şimdi, istediğimle telefonla konuşuyorum, parmaklarım dinleniyor, sesim dilleniyor. İstediğimle buluşup görüşüyorum. Hatta bazen telefonu yan odada unutup, saatlerce bakmadığım oluyor ne hoş değil mi?

 

Peki, bu yüzde elli daha az telefon kullandığım zamanlarda ne yapıyorum;

 

Çok hızlı ve bol miktarda kitap okuyorum,

Her gün bir kaliteli film izliyorum bilgisayarımı televizyona bağlayarak.

Yoga yapıyorum.

Bir saat yeşili koklaya koklaya yürüyorum.

Radyoda çok güzel müzikler dinliyorum.

Kitaplarımın hazırlığına yoğunlaşıyorum.

Udumla kucaklaşıyorum.

Gazeteleri dolu dolu okuyorum.

Küçücük ekrandan kocaman bir dünya gözüne transfer ettim kendimi. Tabii ki yazılarımı bu ortamlarda paylaşıp hemen  kaçacağım bilgisayarımda.

Teknolojinin kolaylıklarını akıllıca kullanıp faydalanmak yapmak istediğim, kölesi olmak değil!

 

Detoks günlerimden bir iki öneri bırakayım şuraya, denemek istersiniz belki kim bilir?

 

KİTAP ÖNERİSİ

O Güzel İnsanlar                                     : Zeynep Oral

Beyaz Zambaklar Ülkesinde                 : Grigori Petrov

Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzün: Akgün Akova

 

FİLM ÖNERİSİ

Yalanın İcadı

Kefernahum

Yeşil Yol

 

 

KURTULUŞ

Kaleme, kâğıda sarıldım
samanın sarısına,
kurşunun kokusuna
ellerimle dokundum.
Varmış gibi olan dosttan
başıma uzak omuzdan
kırıldım.
Sanal kahramanlardan,
yalan okşamalardan
yoruldum.
İçimi görmeyen gözden,
gözüne bakmadığım yüzden,
yüzüne söylemediğim sözden
sözünü istemediğim özden
sıkıldım.
Bir kâğıt, bir de kalem
bırak öldü bilsin âlem
ben yaşamakla buluştum…

 

 

 

 

 

 

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Hakkı Koçer   -  Bağlantı 28 Eylül 2022, 12:44

Aylın hanım doğrular acıdır.Gerçekler sızlatır.

Ulvi   -  Bağlantı 24 Mart 2022, 11:28

Dedenize yaptırılan bayram yeri konuşmasının tam tarihi ne zaman ?

suna   -  Bağlantı 22 Şubat 2022, 11:16

Ancak Tarih geçmişten çalınarak değil geleceği tarihi saptamalar ile inşaa edilir Aylin Hanım..

mehmet   -  Bağlantı 21 Şubat 2022, 16:04

Biraz duygusal boyutta yaklaşmışsınız eleştirilere.

Feridun Toker   -  Bağlantı 8 Şubat 2022, 18:31

Sizi saygıyla selamlıyorum. Söyliyeceğim bundan ibarettir Aziz Hemşerim..

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı