REKLAMI GEÇ

KİM ÖĞRETMEN?

5 Ekim 2020 Pazartesi

Yine bir pazartesi, yine bir beyaz sayfa ile karşılıklı bakışıyoruz. Aklımda bir satır bile yok yazmaya değecek. Öyle gazete sayfalarında geziniyorum bir gıdım ilham beklentisiyle.

Ne mümkün gazeteden ilham gelsin ne mümkün!

Orada rant kavgası, şurada cebe indirilen milletin trilyonları, ötede emperyalizm deterjanıyla köpürtülmüş savaşımsılar, o yanda şiddetten kaçan karısını geri döndürmek için, çocuklarını dövüp sosyal medyaya servis eden baba bozuntusunun akla ziyan ironisi!

Yeşili köklenmiş arazi görüntüleri, ye ye bitirilememiş memleket haberleri, kelime oyunuyla alt edilecek sanılan zavallı bir salgın gündemi, yap boza döndürülmüş eğitim sisteminin içler acısı halleri. Sarayların, meclislerin, hükümetlerin arttıkça artan, asla kısılması düşünülmeyen, tasarruf dışı bırakılan ve vatandaşın sırtına yüklenen faturaları.

Aklımı zıplatan ise bütün gazete ve sosyal medya sayfalarında çarşaf çarşaf yer alan, Oğuz Aral’ın Utanmaz Adam’ına taş çıkartan, doktorların yüz karası bir ne idüğü bilinmez başhekim yardımcısının abuk subuk fetva çakması videoları.

Açlıktan bir dilim baklava alan çocuğa yıllarca hapis cezasını reva gören güya adaletimiz bu rezalet karşısında niçin suskun ki hala kaldırılmadı videolar ve işlem bile yapılmadı hakkında henüz.

Çok meraklıysan git kardeşim şeriatla yönetilen ülkelerden birine! Yolcu bile ederiz seni bandoyla, git yolun açık olsun, dönmemeye git yanında da senin gibileri götür, sen sağ biz selamet!

Yahu bir avuç ilham istedik, karşımıza çıkanlara bak!
Yok istemem olmaz olsun.
Yok yok ben döneyim yeşilime, zümrüdüme, dağıma, taşıma iki gözüm kuşlarıma aman diyeyim. Bu vahşi ruhlu insan kılığındaki yabansıların yanında, benim hayvancıklarım nasıl da medeniler.

Dün Dünya Hayvanları Koruma Günü idi (4 Ekim).

Ne güzel ki türbedeki kedilerime muhtarımız şahane bir kulübe koydu hediye niyetine.

Artık her gün gittiğimde benden önce bırakılmış bir miktar mama ve su buluyorum ne güzel.

Her geçen gün sokaktaki dilsiz canlara sahip çıkma güdüsü gelişiyor mahallemde.

Sokak aralarında korunaklı mama ve su kapları, kulübeler görüyorum daha sık.

Tüylü evlatlarla ne kadar fazla beraber olursak, insanlığımız o kadar gelişecek emin olun.

Sevgiyi öğreneceğiz bir kere onlardan.
Doğal olmayı, eşit olmayı öğreneceğiz.
Her yaratılanın eşit haklara sahip olduğunu bileceğiz.
İçimizden geldiği gibi davranmayı tecrübe edeceğiz.
Seviyorsak yanaşacağız, sevmiyorsak uzaklaşacağız, rol kesmeyeceğiz hayatta ve bunu da kediden öğreneceğiz.
Sadakati köpekleri severek göreceğiz. Azla yetinmeyi ve gözlerimizle konuşmayı da köpekten öğreneceğiz, sevdiklerimizi korumayı da!
Şarkı söylemeyi kuştan,
zorlukları tırmanarak aşmayı keçiden,
aile olmayı kuzudan öğreneceğiz!
Doğayı incitmeden yiyecek bulmayı sincap,
sabrı tosbağa, bir günün kıymetini kelebek anlatacak bize.
Çalışmanın keyfini karınca, değişen şartlara uymayı kertenkelede göreceğiz!

Ve diyeceğiz ki “Tanrı insanı öğrenci yarattı, doğayı öğretmen !”

KURTULUŞ
Kaleme, kâğıda sarıldım
samanın sarısına,
kurşunun kokusuna
ellerimle dokundum.
Var gibi olan dosttan
başıma uzak omuzdan kırıldım.

Sanal kahramanlardan,
yalan okşamalardan yoruldum.
İçimi görmeyen gözden,
gözüne bakmadığım yüzden,
yüzüne söylemediğim sözden
sözünü istemediğim özden sıkıldım.
Bir kâğıt, bir de kalem
bırak öldü bilsin âlem
ben yaşamakla kavuştum…

 

 

 

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

yavuz yördem   -  Bağlantı 6 Ekim 2020, 18:10

yüreğinize sağlık. şiirleriniz çok anlamlı. içi dışı bir özü sözüne uyan bir yürek.kaleminiz kağıdınız sağlığınız ve ışığınız bol olsun, tükenmesin .Selamlar

Faruk Doğanç   -  Bağlantı 5 Ekim 2020, 16:07

Harika bir yazı olmuş tebrik ederim. Saygılarımı sunuyorum. Yazıların dilerim.

Faruk Doğanç   -  Bağlantı 5 Ekim 2020, 15:59

Harika bir yazı olmuş. Tebrik ederim. Saygılar sunuyorum.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı