REKLAMI GEÇ

YEŞİL-MAVİ ARASIDIR HAYAT

17 Haziran 2020 Çarşamba

Başım dağ saçlarım kardır,
Deli rüzgârlarım vardır,
Ovalar bana çok dardır,
Benim meskenim dağlardır.


Şehirler bana bir tuzak,
İnsan sohbetleri yasak,
Uzak olun benden, uzak,
Benim meskenim dağlardır

Kalbime benzer taşları,
Heybetli öter kuşları,
Göğe yakındır başları;
Benim meskenim dağlardır.


Sabahattin  ALİ

Üç aydır her sabah içimden dilime dua diye doladığım dizeler.

Bu dizelere bindirdiğim gönlümün dağla yeksan oluşu,

duvardan hallice kulaklarımın, zarif kanatlı dillerden nice farklı aksan duyuşu,

uzağı ve yakını seçemeyen gözlerimin, taa uzaktaki ve ayağımın dibindeki minicik çiçeklere rengâhenk dokunuşu, işte bunların hepsi yüreğimi kalkındırdılar. Bu kalkınma esnasında hiç düşünmedim.

Cidden bak hiç düşünmedim, hiç üşenmedim, hiç kimseye döşenmedim, kendime gücenmedim, mazide eşinmedim, havanda düş pişirip, ortasında deşinmedim.

Başımdan aşağı yeşil dökündüm sadece. Kaç yeşil tonu var saydım saydım bitiremedim. Kaç çeşit kekik var topla topla yine de bilemedim. Kaç dut ağacı, kaçı kırmızı, kaçı ak yedim yedim bitiremedim.

Şehrin tuzağına düşmedim, insana uzak, içime yakın olmaya üzülmedim. Bir bildiği vardır dedim doğanın.

Ruhun iki ölçeği varmış onu anladım.

  • Hangi dağ kadar yüksek
  • Hangi deniz kadar derin

Yani hayat yeşille mavinin arası kadarmış.

Ve ne kadar yükseğe çıkacağın, içindeki derinliğe bağlıymış.

Yeşile koyu sevdam köklenedursun, gün olacak alıp başımı gideceğim yelkovan kuşlarının peşi sıra, çok yakında. Ihlamurlar çiçeğini dökmeden, incirler bala pekmeze belenmeden, yeşili sırtıma giyip, maviyi başıma kadar çekip, iki renk arası yaşadım diyeceğim.

Hangi dağın yeşili, hangi denizin mavisiyim bir ben bileceğim.

Kaç idrak olmuş ruhumun boyu ve kaç anlam olmuş derinliği işte bunları bir şiire yükleyip, kırlangıç kanadına bağlayacağım.

Başım yeşile, ayağım maviye dönük, öylece gömün beni rüzgâra…

 

Gün Olur

Gün olur, alır başımı giderim,

Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.

Şu ada senin, bu ada benim,

Yelkovan kuşlarının peşi sıra.

 

Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;

Çiçekler gürültüyle açar;

Gürültüyle çıkar duman topraktan.

 Hele martılar, hele martılar,

 

Her bir tüylerinde ayrı telaş!…

 Gün olur, başıma kadar mavi;

Gün olur başıma kadar güneş;

Gün olur, deli gibi…

Orhan Veli KANIK

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı