REKLAMI GEÇ

OBEZİTE KANSERİ TETİKLİYOR!

9 Ocak 2021 Cumartesi

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) obeziteyi; “sağlığı bozacak ölçüde yağ dokularında anormal (hiperplazik) ve aşırı miktarda (hipertrofik) yağ birikmesidir” şeklinde tanımlamaktadır.

Günümüzde hemen hemen her yaş grubunda sıkça karşımıza çıkan ve sağlığımızı tehdit eden bir hastalık haline gelmiştir. Vücut yağ oranının artmasının başta Diyabet, Hipertansiyon, Kolesterol, İnme gibi birçok hastalığın yanında KANSER e de yol açabileceğini hiç duymuş muydunuz?

Evet, WHO (Dünya Sağlık Örgütü) nün Uluslararası Kanser Araştırma Temsilciliği’ne göre obezite ve fiziksel aktivite yetersizliği; %25 oranında kansere yakalanma riskini artırmaktadır.

Baktığımızda bu oran hiç de az değildir maalesef!

Kadınlarda genellikle rahim, bağırsak, mesane, meme kanseri vb; erkeklerde ise kolon, özefagus kanseri, pankreas kanseri vb. kanser çeşitleri daha sık görülmektedir.

PEKİ, OBEZİTE & KANSER ARASINDA NASIL BİR İLİŞKİ VARDIR?

*Obez kişilerde yağ hacminin artmasına bağlı olarak adipoz doku yani yağ dokudan kana salınan çeşitli hormon ve IGF-1 gibi Büyüme Faktörlerinin çok sayıda üretilmesi sonucu; diğer hücreler çok daha fazla uyarılmaya başlar. Ve buna bağlı olarak da kontrolsüz hücre artışına bağlı olarak da kansere yakalanma riski de artmaktadır.

*Yağ hücrelerinden salgılanan bu maddeler ayrıca BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ’ni de OLUMSUZ yönde etkilemektedir. Bağışıklık sisteminin düşmesi de başta kanser ve birçok hastalıklara da davetiye çıkarır.

*Vücutta yağ hücre hacminin artması belli süre sonrasında vücutta İNFLAMASYON ARTIŞINA sebep olur ve bu da sağlıklı olan diğer hücreleri de OLUMSUZ etkiler.

Obezite sınıflaması; beden kitle indeksi (BKİ)’ne göre (kg/m2) ne göre yapılmaktadır.  Beden kitle indeksi (BKİ), vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m) karesine bölünmesi ile belirlenmektedir. Bu değer 25 ve üstü ise HAFİF ŞİŞMAN; 30 VE üstü ise OBEZ sınıfına girmektedir.

 OBEZİTENİN ÇEŞİTLİ KANSERLER İLE OLAN İLİŞKİSİ

OBEZİTE- MEME KANSERİ:

Daha çok abdominal Obezite ile ilişkisi olan MEME KANSERİ; özellikle bel çevresindeki yağlanmanın aşırı artması ile meydana gelmektedir. Özellikle Menapoz Sonrası kilolu kadınlarda ÖSTROJEN seviyesinin artışına bağlı olarak diğer hücrelerin uyarımı artar ve bu da tümör oluşumu veya büyümesine sebep olur.

OBEZİTE- KOLON KANSERİ:

Özellikle BKİ(beden kitle indeksi) artışına bağlı olarak erkeklerde daha sık karşımıza çıkmaktadır. Çalışmalarda; obez bireylerdeki yüksek insülin ve insüline bağlı büyüme faktörlerinin tümör gelişimini arttıracağına yönelik birtakım sonuçlar ortaya çıkmıştır.

Ayrıca şişmanlık gastrointestinal reflüyü (yiyeceklerin ve mide asitinin yemek borusuna geri gelmesi) artıran bir etkendir. Bu durum da ileride Gastrointestinal Sistem yani sindirim sistemi ve özefagusta birtakım tahrişlere sebep olabilmektedir.

OBEZİTE- PROSTAT KANSERİ:

Erkeklerde abdominal obezite ve bel/kalça oranı artışı prostat kanseri için bir risk faktörüdür.

Tıpkı kadınlarda görülen meme kanserinde olduğu gibi abdominal obeziteye bağlı erkeklerde de prostat kanser riski artmaktadır.

OBEZİTE- AKCİĞER KANSERİ:

Vücut yağ kitlesinin artışına bağlı olarak iç organ ve damar çevresinde de İÇ YAĞLANMA artmaktadır. Özellikle akciğer çevresindeki yağlanmaya bağlı olarak solunum kas kuvveti azalır ve akciğer fonksiyonları bozulmaya başlar. Kişide ilerleyen aşamalarda solunum sıkıntıları ve kanser görülme riski artar.

İşte size KANSERDEN KORUNMA YOLARI:

1) Diyetinizde almış olduğunuz yağ miktarını düşürün!

Özellikle doymuş yağ alımı yüksek olan bireylerin kolesterol değerlerinin yüksek çıkması gibi prostat, kolon kanseri gibi kanser çeşitlerine yakalanma riskleri de daha yüksek olmaktadır.

2)Sebze-meyve tüketiminizi arttırın, bağışıklık sisteminizi güçlendirin!

Gün içinde yeterli sebze-meyve tüketerek hem diyet lifinizi hem de A,C,E gibi antioksidan özellikte olan vitaminleri alarak; kansere yakalanma riskini azaltabilirsiniz.

Antioksidanlar; bağışıklık sistemimizi güçlendirerek hücre dejenerasyonunu önler ve bizi hastalıklara karşı korur.

Dolayısıyla gün içinde yeterli sebze-meyve tüketerek kanser ve çeşitli hastalıklara karşı savaşmak istemez misiniz?

3)Diyetinizdeki posa alımınızı arttırın!

Lif içeriğinden zengin besinleri tüketmek; özellikle kolon kanserine karşı korumaktadır. Neden mi? Çünkü lif içeriği yüksek besinler; bağırsaklarımızda belirli bir hacim kaplar ve sindirilememiş besinlerle birlikte kanserojen maddelerin de vücudumuzdan atılmasını sağlar. Yani özellikle kolon kanseri riskini azaltır.

4)Kilonuzu kontrol altına alın!

Obezitenin en önemli komplikasyonlarından birisidir KANSER!

Obezite durumunda; yağ dokudan salgılanan LEPTİN HORMONU ve pankreastan salgılanan İNSÜLİN salgısında bir artış olmaktadır. Ve yapılan çalışmalarda da fazla LEPTİN ve İNSÜLİN salgısının; çeşitli süreçler ile kanser oluşumuna neden olduğu ve kanser hücrelerini de beslediği ortaya çıkmıştır. Bu sebeple de kilomuzu kontrol altına almalıyız.

5)İşlenmiş ve tütsülenmiş gıdalardan uzak durun!

Devamlı yüksek tuzlu, işlenmiş et ve et ürünleri ve hazır gıda tüketmek kanser riskini arttırmaktadır. Örneğin ızgara etleri pişirirken etin ateşe uzaklığı en az 15 cm olmalıdır. Yoksa ette yanmalar meydana gelir ve AKRİLAMİD adında KANSEROJEN MADDELER oluşur. Bu sebeple sağlıklı olsun ızgara yapalım derken sağlığımızdan da olmayalım.

6) Fiziksel aktivitenizi arttırın!

Her zaman olduğu gibi kanserden korunmak için de haftada en az 3 kez 30 dk hafif tempolu bir egzersiz ile daha sağlıklı bir yaşamı kim istemez ki?

Günümüzde hızla artan kansere karşı gelin hepimiz savaş açalım ve sağlıklı beslenip, bol bol egzersiz yapalım!

Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle sağlıklı günler dilerim…

 

 

 

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı