REKLAMI GEÇ

YAPMAYIN SAYIN BAKAN!

24 Mart 2021 Çarşamba

Ülkemizde pandemi ile birlikte başlayan uzaktan eğitim tam 1 yılını doldurdu. Okullarımızda yüz yüze yapamadığımız eğitim ve öğretim tam 1 yıldır ağırlıklı olarak EBA TV ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden yürütülüyor.

Bu yöntem her ne kadar istenmeyen ve verimsiz bir yöntem olsa da zorunlu olarak uygulandı. Olabildiğince fazla öğrenciye ulaşılmaya çalışıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından aralık ayında yayımlanan, “Sayılarla Uzaktan Eğitim” bültenine göre; öğrencilerin eğitime erişim probleminin halen devam ettiği görüldü.

MEB, eğitimin kovid-19 salgını nedeniyle dijital platformlara taşındığı 23 Mart’tan 11 Aralık’a kadar olan EBA istatistiklerine göre. 21 Eylül-11 Aralık tarihleri arasında EBA’yı 12 milyon 69 bin 331 öğrenci aktif kullandı. Buna göre, örgün eğitimde 18 milyon 241 bin 881 öğrencinin olduğu ülkede, 6 milyonun üzerinde öğrenci EBA’yı aktif kullanamadı. EBA’yı aktif kullanan öğretmen sayısının ise 941 bin 617 olduğu bildirildi.

Diğer önemli bir konu ise; EBA’yı kullanarak vermeye çalıştığımız EĞİTİM de ne kadar başarılı olduk? Nasıl bir verim aldık?

Öyle sanıyorum ki; bu soruların karşılığı pek iç açıcı olmayacak.

Üzerinde durulması gereken önemli bir diğer husus ise; istatistikte belirtilen EBA’yı aktif kullanamayan 6 milyon öğrenci ne olacak? “Bunlar eğitim almasa da olur” mu diyeceğiz?

Aynı istatistikte 941.617 öğretmenin EBA’yı aktif kullandığı belirtiliyor. Oysa Milli Eğitim Bakanlığı’nda 1 milyon 148 bin 500 öğretmen görev yapıyor. Bu durumda 200 bini aşkın öğretmen sistemi kullanamadı. Bu öğretmenlerin öğrencileri ne olacak?

Biz bunları düşünürken bu günlerde Sayın Milli Eğitim Bakanı diyor ki;
“Salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak”

Yapmayın sayın bakan. Zorunluluktan kaynaklı 1 yılı aşkın süredir okuldan uzak olan öğrencileri almaları gereken EĞİTİMden daha fazla mahrum bırakmayın. Bu yöntem ile yeterli eğitimin olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu yöntem ile öğrenciler arasında çok ciddi öğrenme farkı oluştuğunu hepimiz görüyoruz.

ABD, Belçika ve Hollanda gibi bazı ülkelerde yapılan araştırmada; öğrencilerin erişim sorunu olmamasına rağmen özellikle Matematik dersinde 1 yıla yakın öğrenme kaybının olduğu gözlemlenmiş.

Biz normalde zaten Matematik öğretiminde sıkıntılar yaşadığımızı dikkate aldığımızda bizde öğrenme kaybını düşünmek bile istemiyorum.

Bu durumda yapmamız gereken nedir?

Birincisi yüz yüze eğitime en kısa sürede tam olarak başlamanın yollarını bulmalıyız. Bunun için de bütün EĞİTİM çalışanlarının aşısı hızlı bir şekilde tamamlanmalı.

Öğrencilerde oluşan öğrenme kaybı ve öğrenciler arasındaki öğrenme açığını kapatmak için yaz mevsiminde de okulların eğitime devam edebileceği bir ortam sağlanmalı.

Çünkü; “EĞİTİM”e ulaşmada bir çocuğumuzun bile mahrum kalmasına gönlümüz razı olmaz.

Sanıyorum sizin de sayın bakan.

 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Nihat   -  Bağlantı 28 Mart 2021, 23:52

Sonunda merakla beklediğim yazınız Teşekkürler

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı