Çallı’dan tablolu mesaj
Ünlü Ressam İbrahim Çallı gibi, yapıtlarıyla ünü ülke sınırlarını çoktan aşmış olan Ressam Yaşar Çallı, Denizli’de yapılan Cumhuriyet Resepsiyonu’nda Denizli Valisi Yavuz Erkmen’e Atatürk’ü işlediği yağlı boya tablosunun bir kopyasını verdi. Tablodaki Atatürk’ün sinirli bakışları çok şey anlatıyordu.
/ DENİZLİHABER / 30 Ekim 2008 Perşembe, 01:00
Ressam Yaşar Çallı, Ankara’da Türk Eğitim Vakfı yararına düzenlenen önemli bir müzayede için Atatürk konulu bir yağlı boya tablosu yaptı. 25 Ekim akşamı düzenlenen müzayedede satılan tabloda işlediği Atatürk, şu ana kadar fotoğraflarından bakılarak resme dönüştürülen alışılmış bir Atatürk portresi değildi. Çallı, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu anlatabilmek adına, bir sanatçı kaygısıyla Atatürk’ü sert, düşünceli ve bir o kadar karamsar yüz hatlarıyla çizmişti. Denizli Valisi Yavuz Erkmen Cumhuriyet Resepsiyonu’na, davet edilince de, aynı kaygılarla resmin bir kopyasını büyütüp çerçeveletti ve davete bu eseriyle katıldı. Denizli Valisi Yavuz Erkmen’e tabloyu hediye eden Yaşar Çallı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gibi önemli bir günde, ancak bir sanatçının verebileceği sessiz protestosuyla resepsiyona damgasını vurdu.
< ?XML:NAMESPACE PREFIX = O />
Resepsiyonun ardından konuşan Ressam Çallı “Benim maksadım, alışılmış muhtelif fotoğraflardan seçilerek yapılmış resimlerinin dışında, Atatürk’ün düşünen, sorgulayan, ne düşündüğünü bize yansıtan portrelerini yapmak. Tabii ki Atatürk’ün kahkaha atacağı bir süreç yaşamıyoruz. O’nu çalışırken, onu dile getirirken bir sanatçının sanatın işlevselliğini göz önünde bulundurarak çalışmalıydım. Sanatçının görevi de bu. Süslenmiş şeyler değil, bir mesaj verebilir işler ortaya koymalıyız” diye konuştu.
Atatürk portresiyle aslında şu an gayet başarılı dediği ülke yönetimine gönderme yapmak istediğini söyleyen Yaşar Çallı, resmin fonunda da O’nun Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki aydınlığa nasıl ulaştığına dair ifadesini yansıtmaya çalıştığını dile getirdi. Çallı, fonun aynı zamanda, bu karanlıktan nasıl çıkılacağına dair cevabı da içinde barındırdığını belirtti.
Çallı konuşmasının devamında “Keşke her şey sevgili Atatürk’ün çizdiği yolda, en güzeli manevi mirasım dediği akıl ve bilim yolunda ilerleseydi. 85 yıl geçmiş nerelerdeyiz, biz şimdi neredeyiz. Siyasi bir yapım yok. Ama elbette sanatın siyasetini yapıyorum. Kendi çizgilerinde çok başarılılar. Keşke Atatürk’ün manevi mirasının rehberliğinde, keşke laik Türkiye Cumhuriyeti’nin yöneticileri olsalardı. Başarılılar ama Laik Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı bir başarı bu. Keşke o başarı tüm dünyaya karşı Türkiye’yi yücelten bir başarı olsaydı. Keşke o Başbakan, benim başbakanım olsaydı. Keşke o dine dayalı hareketlerin sonrasında, kapatılması gündeme gelen bir partinin genel başkanı olmasaydı. O özlem var ve Atatürk’ü o sert ve sitem dolu bakışıyla yaptığım tabloyu, tüm bu düşünceleri ifade edebilmek için resmettim” dedi.