REKLAMI GEÇ

ÖZAY GÖNLÜM MEMLEKETİ KIZILCABÖLÜK’TE ANILDI

ÖZAY GÖNLÜM MEMLEKETİ KIZILCABÖLÜK’TE ANILDI

Ailesi Tavas’a bağlı KızılcabölükBeldesi’nden olan büyük usta Özay Gönlüm ölümünün 11.nci yılında çeşitli etkinliklerle anıldı.

/ DENİZLİHABER / 1 Mart 2011 Salı, 19:07

Kızılcabölük Belediye başkanı Abdülkadir Uslu ve meclis üyelerinin Özay Gönlüm parkındaki Özay Gönlüm anıtına çelenk koyması ile başlayan etkinlikler, saygı duruşu ve İstiklal marşı söylenmesinden sonra Kızılcabölük Atatürk ilköğretim öğrencilerinin gösterileri ile sürdü.

Kızılcabölük Belediye başkanı Abdülkadir Uslu öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, Özay Gönlüm’ün yeri doldurulmasının zor olduğunu ancak açtıkları kurslarla yeni Özay Gönlüm’ leri ortaya çıkarmaya çalıştıklarını belirterek; “Yaz ve kış dönemi Özay Gönlüm Bağlama Okulu açarak, gençlerin önünü açmaya çalışıyoruz. Sizleri de bu kurslara bekliyorum.Her genç ya bağlama çalmayı öğrenmeli ya da Özay Gönlüm Türkülerini söyleyebilmeli. Çünkü bunlar bizim kültür değerlerimiz. Bizler türkülerle ağladık, türkülerle güldük, derdimizi, sevgimizi, üzüntümüzü türkülerlerle dillendirdik. Rahmetli hemşehrimizi bir kez daha şükranla anıyorum. Allah rahmet eylesin” dedi.
Özay gönlümün hayat hikayesinin dillendirilmesinden sonra, Kızılcabölük Belediyesi Özay Gönlüm Bağlama kursuna devam eden öğrencilerin ninenin mektubunu okuduğu ve Özay Gönlüm Türkülerini seslendirdiği program öğle saatlerine kadar devam etti.

ÖZAY GÖNLÜM’ÜN ÖZGEÇMİŞİ
Repertuvarı Ege Bölgesi ve özellikle de Denizli yöresi ile özdeşleşmiş ve mizahi unsurlara rahatlıkla yer verdiği çalışmalarının ustalığı ve derinliği zamanla farkedilmeye başlanan Türk Halk Müziği’nin büyük üstadıdır.Ailesi Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Kızılcabölük beldesindendir. 1953 yılında başladığı Denizli Erkek Sanat Enstitüsü’nde farklı kişiliği ve müziğe yatkınlığı ile okulda sevilen biri oldu. 16 yaşında Türk türkülerinin en ünlü derleyicisi olan Muzaffer Sarısözen’le tanışması kariyerinde belirleyici oldu. Ankara Radyosu Yurttan Sesler programıyla sanat dünyasına adım attı. Belli bir süre Milli Eğitim Bakanlığı Film Radyo Televizyon Merkezi’nde çalıştı. 1966’da “yetişmiş saz sanatçısı” olarak Ankara Radyosu’nda çalışmaya başladı.Özellikle Denizli yöresinin türkülerini, sesi ve sazı ile mikrofonlara taşıdı. Çalıp söylediği Ege türküleri kadar, taklit yeteneği, şovmenliği, fıkraları ve kullandığı Denizli şivesiyle folklara zenginlik kattı.1960’larda sahneye de çıkan sanatçı, 1973’ten itibaren düzenli şekilde İzmir Enternasyonal Fuarı’nda sahne aldı. Başta Zeki Müren olmak üzere pek çok ünlüyle aynı sahneyi paylaştı. Bir Yeşilçam filminde başrolde oynadı. TRT’de, tarıma ve çocuklara yönelik programlarda yer aldı. Kültür Bakanlığı Halk Müziği Geliştirme Merkezi (HAGEM) Repertuvar Kurulu üyeliği yaptı. Son televizyon programı ise TRT-1’deki “Türk Halk Müziği İstekleri” oldu.
Radyo oyunlarında ve tiyatrolarında roller alan Özay Gönlüm, radyo ve TV’lerde yayınlanan ‘Nineden Mektuplar’ tiplemesiyle çok sevildi. En sevilen türkülerinden biri olan “Çöz de Al Mustafa Ali” türküsünü, “Fişini de Al Mustafa Ali” diye de seslendirerek, halkı fiş toplamaya davet etmesiyle sosyal şuurunu da gösterdi.Avrupa, ABD, Avustralya, Çin ve Hindistan’da konserler veren Özay Gönlüm, başta Denizli ve Kütahya yöreleri gelmek üzere pek çok yöreden 3400’den fazla türkü derledi. Özellikle, “Denizli’nin Horozları” (Çil Horoz), Çöz de Al Mustafa Ali, “Sultan seccadesi, “”Asmam Çardaktan”, “Cemile’min Gezdiği Dağlar Meşeli”, “Osmanım’ın Mendili”, “Evlerinin Önü Bulgur Kazanı”, “Şu Dağlar Tepe Tepe” gibi türküleriyle tanınıyordu.Teatral yeteneği, yöresel icra tekniği, vokal yorumu ve “yaren” adını verdiği üçlü sazı ile Türk Halk Müziğinde bir ekol oluşturdu. Bağlamanın yanı sıra cura ve tambura tekniğine de çok önem vermiş, Ege yöresinde Ramazan Güngör’den Hamit Çine’ye kadar birçok curacı ile çalışmış, katıldığı programlarda her boydan cura çalmıştır. Yaren adlı enstrümanı ile cura, bağlama ve çöğürü bir araya getirdi.Türküleriyle 34 yıldır gönülleri fetheden Özay Gönlüm, Ankara Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’ne tedavi amacıyla yattı. Ancak hastalığa yenik düşerek 1 Mart 2000’de hayata gözlerini yumdu. Mezarı Cebeci Asri Mezarlığındadır. Eşi Ayten Hanım’dan iki kızı vardır.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı