100. YILDA 23 NİSAN

Her yaştaki insanların çocukluk anılarının başında ilkokul yıllarında kutlamış oldukları 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili anıları gelir. Hemen herkesin mutlaka bir anısı vardır. Düşünebiliyor musunuz 100 yıllık anılar.

Müthiş bir duygu.

Ulusal Kahramanımız Mustafa Kemal Atatürk’ü 23 Nisan’lar sayesinde tanıdık, sevdik. Çocukluk duygularıyla belki içeriğini bilmediğimiz, bir çoğumuzun anlamını dahi bilmediği Atatürk ve 23 Nisan şiirleri ile Gazi Mustafa Kemal’i tanıdık sevdik.

Peki, neydi 23 Nisan?

Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyor;

“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

Özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir.

Ulusal egemenlik, ulusun namusudur, onurudur, şerefidir.”

İşte bu anlayışla Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 Cuma günü Ankara’da açıldı.

O günkü koşullar nedeniyle açılışa yalnızca 115 milletvekili katılabildi. İlk Meclis’te toplam 324 milletvekili bulunuyordu (Bunların 232’si Müdafaa-i Hukuk Hareketi’nin ülke genelindeki şubelerinden seçildi; geri kalan 92’si ise İstanbul’da feshedilen Meclis-i Mebusan üyesi idi). Birinci Meclis olağanüstü yetkilerle donatılmış bir kurucu meclis işlevi görerek yasama ve yürütme yetkisini kendinde topladı. Açılış günü, en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Milletvekili Şerif (Avkan) Bey’in başkanlığında ilk toplantı yapıldı. Meclis ilk başkan olarak Mustafa Kemal Paşa’yı seçti. Birinci Meclis, Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırıp, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu.

Bu zor şartlarda kurulan meclisin özellikleri neydi?

* Savaş sürecinde kurulduğu için olağanüstü yetkilere sahiptir. Anadolu’da tek otorite haline gelebilmek için güçler birliğini kabul etmiştir.
* İstanbul yönetimini yok saymakla Anadolu’da tek güç ve otorite haline gelmiştir.
* Vatanın kurtuluşunu her şeyin üstünde tutarak, farklı fikirdeki kişileri bir araya getirmiştir.
* Azınlıkların yer almadığı milli bir meclistir.
* Meclis hükümeti sistemini benimsemiştir.
* Halkın sorunları ile ilgilenen halkçı bir meclistir.
* Milli iradeye dayandığı için mebusan milletvekillerini de üyeliğe kabul etmiştir.
* Düzenli ordusunu kurarak otorite ve gücünü arttırmıştır.
* En çok milli savunma alanında harcama yapmıştır.
* Asker kökenli milletvekilleri komutanlık görevlerini de sürdürmüşlerdir.
* Anayasa’yı ve İstiklal Marşı’nı kabul ederek kurucu bir meclis gibi çalışmıştır.
* Demokratik bir meclistir. Milli egemenliği anayasal hüviyete kavuşturmuştur.
* Siyasi birliğin korunmasına önem verdiği için, yenilikleri sonraya bırakmıştır.
* Zaferden sonra saltanatı kaldırarak kurucu ve inkılapçı nitelikte olduğunu kanıtlamıştır.

Bu özellikleri taşıyan meclis 29 Ekim 1923’te CUMHURİYET’i kuracaktır.

Birlikte çalıştığı birçok kişiye “çocuk” diye hitap eden Mustafa Kemal Atatürk dünyada bir ilki gerçekleştirip bu bayramı çocuklara armağan etmiştir.

Yıllarca çocuklarımızla birlikte coşkuyla kutladığımız Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı son dönemlerde dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanan salgın nedeniyle gereği gibi kutlanamayacak. Ancak bir süredir okullarından uzak olan çocuklarımız evlerinde yaptıkları hazırlıklarla 100. Yılı olabildiğince coşkulu kutlamaya çalışacak. Çevremizdeki hazırlıklar bunu gösteriyor.

Nice 100. yıllar dileklerimle bütün çocukların ve ulusumuzun Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.