11. KALKINMA PLANI (V)

11.Kalkınma planında öğretmen ve okul yöneticileri ile ilgili maddelere de yer verildi. Bu maddeler şöyle sıralandı.

Öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin motivasyonları ve mesleki gelişimleri artırılacak ve öğretmenlik mesleğinin toplumsal statüsü güçlendirilecektir.

– Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılacaktır.
– Konut imkânlarının kısıtlı olduğu bölgelerde öğretmenlerin barınma ihtiyaçlarını karşılayacak konut yatırımlarına devam edilecektir.
– Okul yöneticiliği profesyonel bir meslek haline getirilecek ve yönetici eğitimi akreditasyon yapısı oluşturulacaktır.
– Ehliyet ve liyakat temelli kariyer sistemi hayata geçirilecektir.
– Sınıf öğretmenlerinin yan alan ve mesleki rehberlik becerileri geliştirilecektir.
– Yabancı dil öğretmenlerinin niteliklerini artırmaya yönelik hizmet içi eğitimler düzenlenecektir.
– Öğrenci kazanımları dikkate alınarak öğretmenlere ve okul yöneticilerine, görev yaptıkları eğitim kurumunun türü ve mahalline göre farklı oranlarda teşvik edici mekanizmalar oluşturulacaktır.
– Yatay ve dikey kariyer basamaklarına yönelik lisansüstü düzeyde mesleki uzmanlık ve gelişim programları açılacaktır.
– Hizmet içi eğitimlerin içerikleri öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin güncel ihtiyaçları çerçevesinde yenilenecek, mesleki ve teknik eğitimde hizmet içi eğitimler iş ortamlarında gerçekleştirilecektir.
Bundan önceki 4 bölümlük yazı dizimizde 11. Kalkınma planının eğitimle ilgili değişik başlıklardaki konuları ele aldık ve değerlendirmeye çalıştık. Bu bölümde ise eğitimin en önemli unsuru olan ÖĞRETMEN konusunda kalkınma planında belirtilen ve belirtilmeyen başlıkları tek tek değerlendirmekte fayda görüyorum.
Önce belirtilmeyen konudan söz edelim.
Eğitim sistemimizin en önemli unsuru dediğimiz ÖĞRETMEN nasıl yetiştirilmeli?
Bu sorunun yanıtını politik kaygılardan uzak, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için bilgili, becerikli, işine aşık, kendini yenilemesini becerebilen, sorumluluk sahibi saygın öğretmenleri nasıl yetiştireceğimiz konusu bu kalkınma planında yer almalıydı.
Öğretmen yetiştirme sorununu çözemediğimiz sürece eğitimle ilgili hedeflerimizi gerçekleştirmeyi ummak boşuna olur.
Planda yer alan maddelere bakarsak; öğretmenlik meslek kanunu çıkarılacak deniliyor. Biz bunu yeni duymuyoruz. Yıllardan beri sürekli dile getirilir, ancak uygulamada hiçbir gelişme olmaz. İçeriğinin ne olacağı konusunda da kimsenin bir bilgisi de yoktur.
Öğretmenlere konut konusu ise maalesef hayal. Konut imkanlarının kısıtlı olduğu bölgede öğretmenlerin barınma ihtiyacının karşılanması planlanıyor. Hemen adres veriyorum, buyurun İstanbul’da bu sorunu çözün. Bu söylem güzel, ancak pratikte mümkün değil.
Okul yöneticiliği profesyonel bir meslek haline getirilecek ve yönetici eğitimi akreditasyon yapısı oluşturulacaktır.
Bu madde hayata geçerse eğitim sistemine telafisi mümkün olmayan zararlar verir. Profesyonel okul yöneticisinden kasıt, öğretmen olamayan, farklı meslek gruplarından gelen yöneticiler ise (o tür duyumlar geliyor) bunun eğitime asla katkısı olamaz.
Neden;
Sınıftan gelmeyen bir idareci, ne öğrencinin, ne öğretmenin, ne de öğrenci velilisinin ihtiyacını, beklentisini ve de psikolojisini bilmez. Bunları bilmeyen okul yöneticisi de başarılı olamaz.
Poliklinikte hasta muayene etmemiş birisi hastane yönetemez. Sokakta suçlunun peşinden koşmamış birisi emniyeti yönetemez, hayatında kampus görmemiş, derse girmemiş bir kişi rektörlük yapamaz. Kısacası okul yöneticiliği EĞİTİMCİ lerin işidir.
Diğer maddeler bir şekilde geliştirilip verimli işler yapılabilir. Sadece hizmet içi eğitim konusu daha ciddi ve yeni teknolojik gelişmeler dikkate alınarak yapılırsa verimli olur.
Yabancı dil öğretimi ise üzülerek söylemeliyim ki, birçok okulumuzda boşa geçirilen zaman. Oysa hatırlayalım, geçmişte Anadolu liselerini hazırlık sınıfında her öğrenci çok iyi derecede yabancı dil öğrenebiliyordu. Şimdi neden bu sonucu alamıyoruz?
Yanıtı basit.
Bütün liseler Anadolu Lisesi oldu.
Demek ki okulun tabelasını değiştirmek başarıyı getirmiyor.
Sonuç olarak; ülkemiz eğitimi ile ilgili başarılı olmak istiyorsak, önce ÖĞRETMEN yetiştirmemiz gerekiyor. Gerek mesleki, gerek sosyal, gerekse ekonomik olarak ÖĞRETMEN yetiştirme işini iyi yapamazsak eğitimde başarı sağlamamız mümkün olmaz.
İyi bir EĞİTİM sisteminin temeli iyi yetişmiş ÖĞRETMEN lerle olur.