DEPREMİ DE EĞİTİM ÇÖZER!

Türkiye’nin gerçeği olan deprem ne yazık ki kendisini sık sık hatırlatmasına rağmen biz çabuk unutuyoruz. Ta ki yeni bir deprem oluncaya kadar. Geçen hafta Elazığ’da meydana gelen deprem buna bir örnek. Hafta boyunca depremi bütün ülke konuştu, ama bu hafta gündem değişti. Her zaman olduğu gibi depremzedeler dertleriyle baş başa kaldı.

Elazığ ve Malatya’da meydana gelen deprem sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. Bütün depremzedelere de geçmiş olsun dileklerimle sıkıntılarının en kısa sürede devletin desteği ile çözülmesini umuyorum.

Peki, deprem olduğunda en büyük sıkıntı ne? Ne yapmalı?

Ülkemizde deprem olduğu zaman genelde bir panik havası yaşanır. Deprem gündüz olmuşsa herkes okullara koşar çocuğuna ulaşmaya çalışır. Bu durumda ister istemez bir panik ortamı oluşuyor. Bu da işleri zorlaştırıyor. Bu ve benzeri sıkıntıları gidermek için AFAD bütün yerleşim birimlerinde acil toplanma merkezleri oluşturdu.

Denizli il AFAD müdürlüğü sitesinde bu konu şöyle tanımlanıyor. “Afet ve acil durumlar sonrasında geçici barınma merkezleri hazır olana kadar geçecek süre içerisinde, halkın tehlikeli bölgeden uzaklaşarak güvenli bir şekilde toplanabileceği toplanma alanları”.

Daha sonra uygun yerlere çadır ve benzeri barınma yerleri hazırlanınca ihtiyacı olanların yeni yerlere geçebileceği şeklinde bir hazırlık.

Merak ettim, Denizli il merkezinde bu toplanma alanları neresidir diye AFAD sitesine baktığımda 106 adet toplanma yerinin tespit edildiğini gördüm. Bu alanlar genelde parklar, spor sahaları, kapalı pazar yerleri ve birkaç okul bahçesi.

Merak ettim “Denizli’de deprem olursa evime en yakın toplanma alanı neresidir?” diye ilgili siteye baktığımda bana en yakın görünen adres; Merkezefendi Yeşilköy Mahallesi 363/3 parsel, 404 sok. 6.

İfade aynen böyle.

Uydudan bu konuma baktığımda Yeşilköy futbol sahası olduğunu gördüm. Fakat 404 sokaktan bu sahaya giriş yok.

Diğer ilginç olay ise Merkezefendi ilçesinin Yeşilköy diye bir mahallesi yok.

Bunları geçtik, ancak bu alanlarda toplanan insanların özellikle çocuk ve yaşlıların zorunlu ihtiyaçlarını bu boş alanlarda nasıl karşılayacağız. Örneğin; su, tuvalet, vb. ihtiyaçlar.

Benim önerim;

Denizli bu işi dert edinsin bütün yerleşim yerlerindeki OKULLAR toplanma merkezleri olarak belirlensin.

Neden mi?

Bu konuyu merak edip araştırmasaydım mahallemin toplanma alanının Yeşilköy futbol sahası olduğunu bilemezdim. İnanıyorum ki bu yazıyı okuyan çoğu okuyucumda mahallesindeki toplanma merkezini bilmiyordur.

Her okulda bir bölüm hazırlanarak buraya belli miktarda su koyalım.

Okullarda toplanan insanlar (özellikle çocuk ve yaşlılar) acil ihtiyaçlarını burada karşılayabilirler.

Okullar toplanma alanı olursa çocuğunun güvenli bir yerde olduğunu bilen anne babalar panik yapmadan hem çocuklarına ulaşır, hem de geri dönüş telaşı olmadığı trafik sıkışıklığı azalır.

Özellikle Elazığ ve Malatya’da olduğu gibi kış aylarında yaşanacak bir depremde soğukta dışarıda kalma problemi olmadan kapalı mekanda barınma olanağı olur.

Bunları okurken “peki okullar sağlam mı?” dediğinizi duyar gibiyim.

Ne yazık ki değil.

İşte size son örnek;

Yapılan resmi açıklamalara göre hemen yıkılacak okullar;

1.Elazığ 32 okul,

2.Malatya 27 okul,

3.Adıyaman 14 okul,

4.Diyarbakır 7 okul,

5.Bursa 24 okul,

6.İstanbul 8 okul.

Diğer illerdeki durumu bilmiyoruz. Umarız bütün okullar depreme dayanıklıdır.

Bazı kamu binalarının statik hesaplamaları normal inşaatlara göre farklı olduğunu biliyorum.

Örneğin hastaneler olası en şiddetli depreme dayanıklı olmalı. Valilik ve kaymakamlık binaları en zor şartlarda hizmet vermek durumunda olduğu için aynı özelliği taşımalı.

Bütün okullar ve üniversite yerleşkelerindeki binalarda bu özellikleri taşımalı.

Çünkü gündüz meydana gelecek olası büyük bir depremde yüzlerce çocuğun bir arada olacağı bir okul binasının zarar görmesi halinde oluşacak manzarayı düşünmek bile istemiyorum.

O halde diyorum ki;

Denizli Okullara yönelik deprem dayanıklılığını iyice çalışsın, varsa eksiklikler hızlıca giderilsin. Bütün eğitim kurumları depremde toplanma merkezleri olmanın yanı sıra depremde barınma yerleri olsun.

Çünkü açık alanlara çadır kurmak özellikle kış günleri çözüm olamaz. Çadırda ısınmak çok zor. İnsanların özel ihtiyaçlarını karşılamaları için hijyenik ortam sağlamak çok daha zor. Oysa okullarda bu sorunlar yaşanmaz, deprem paniği daha kolay atlatılır.

Denizli bunu yapabilir mi?

Bence yapar.

Türkiye ye örnek olur.