REKLAMI GEÇ

KAĞIT BARDAK

29 Eylül 2019 Pazar

‘’Eski bir bakandan bir konferansta konuşma yapması istenmişti. Elinde kağıt kahve bardağı ile kürsüye çıktı ve konuşmaya başladı ama kafasının başka yerde olduğu her halinden anlaşılıyordu. Daha bir iki cümle söylemişti ki durdu, kahve bardağından bir yudum aldı ve sonra bir süre bardağa göz hizasına kadar kaldırıp baktı.

Derin bir nefes aldı ve…

‘Biliyor musunuz ne düşünüyorum?’ diye sordu,’ bu konferansta geçen yıl da –hem de yine aynı kürsüde, tam burada- bir konuşma yapmıştım. Tek fark vardı; o zaman hala bakanlık görevim sürüyordu. Buraya gelirken bana business class uçak bileti alınmıştı; hava alanında beni bir limuzin bekliyordu.

Beni önce bir otele götürmüşlerdi. Otel müdürü beni otelin kapısında karşılamış ve kral dairesine çıkarmıştı. Ertesi sabah lobide benim odadan inişimi bekleyen kalabalık bir heyet vardı. Beni yine aynı limuzinle bu salona getirmişlerdi. Çok şık bir bekleme odasında konferansı beklerken porselen bir kapta kahve ikram etmişlerdi. Sonra da beni salona aldılar ve en ön sırada ayrılan yerime geçmiştim.’

Eski bakan derin bir nefes aldı, seyircilere gülerek bir süre baktı ve devam etti:

‘Fakat bu yıl karşınızda bir bakan olarak bulunmuyorum…’

Bir an durdu ve yine derin bir nefesten sonra devam etti:

‘Dün buraya parasını kendim ödediğim uçak bileti ile uçtum. Beni hava alanında kimse karşılamadı. Otele taksi ile geçtim. Bu sabah buraya otelden yine taksi ile geldim. Kapıdan girerken güvenlikten geçtim, kimlik kartımı alıp listede olduğuma emin olmadan salona sokmadılar bile. Canım kahve istedi ve görevliye sordum; bana dışarıda kahve makinesi olduğunu, oradan alabileceğimi söyledi. Ben de çıktım ve şu gördüğünüz kağıt bardağa kahveyi kendim doldurdum’

Seyirci gülmeye başlamıştı.

‘Sanıyorum geçen yıl porselen bardak bana sunulmamıştı; o, makamıma sunulmuştu. Benim asıl bardağım işte bu. ’Konuşmanın bu noktasında gülüp alkışlayan seyircilere kahve bardağını kaldırıp gösterdi. Alkışlar bitince şunları söyledi;

‘Size verebileceğim en iyi ders bu işte. Bütün övgüler, hizmetler, avantajlar, iltifatlar ve abartılar, rütbeniz, rolünüz, makamınız içindir. Onlar, size ait ve hep sizinle birlikte olacak şeyler değildir. Dolayısıyla bir gün görevinizi bitirdiğinizde porselen bardağınızı yenisine verirler. Çünkü aslında hep layık olduğunuz şey, işte bu kağıt bardaktır.’’

Kağıt bardak olmamak için gönülleri kazanmak şart. Sizi limuzinle karşılayanlar, size yalakalık yapmak için elinizi öpenler, yüzünüze gülenler, sen aslansın kaplansın diyenler bir gün geçip gider. Sizin yanınızda sadece kalbine dokunduklarınız kalacak. İyisi mi makam benim, mevki benim, para benim diye gururlanmayın. Sonunuz bu bakan gibi olabilir!

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı