YÜKSELTİN DUVARLARINIZI!
26 Mayıs 2019 Pazar
Deniz Ülke Arıboğan’ın ‘Duvar’ isimli kitabında dikkatimi çekmişti ‘duvar’ ifadesi. Her geçen gün globelleşen dünyada her ülkenin kendi sınırlarına duvar örmesinin mantığını anlatıyordu.
Hani sınırlar kalkacaktı diye soruyordu. Herkes sınırlarını daha da belirgin hale getiriyor ve karşıda kalanın ne olduğunu, nasıl yaşadığı umrunda bile değidli duvarları yükseltenlerin!
Devletlerin yükselttiği duvarları insanlar da kendileri için örmeye başladı maalesef.
Dinlemiyoruz artık karşımızdakini. Bizim gibi düşünmüyorsa ya haindir, ya beyni yıkanmıştır ya da başka bir şeydir. Hemen örmeye başlıyoruz duvarlarımızı. Kendi içimize çekiliyoruz. Sadece bizim gibi düşünenlerle aynı yoldan yürümeye, aynı sudan içmeye, aynı şeylere sevinmeye başlıyoruz. Duvarın arkasındakiler umurumuzda bile değil!
Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamalarında duvarların yükselme seviyesini bir kez daha ölçme imkanı oldu. İçinde Denizli’nin de olduğu birçok yerde kavgalar, bıçaklamalar, polis müdahaleleri ve daha neler neler. Peki mevzu ne? Süper Lig’i şampiyon tamamlayan takımın taraftarı bunun sevincini yaşayacak. Bundan daha doğal bir istek olabilir mi?
Duvarlar yükseldi yine. Burası Denizli, burası Bursa, burası Kadıköy, burası Diyarbakır…Kutlamayı engelleyenlerin tek çıkış noktası bu. Şehir takımı tutulacakmış! Diyelim ki genel anlamda haklısınız. Herkes yaşadığı şehrin takımını tutsun. Bunu zorla mı yapacaksınız! 1960,1970’lere kadar şehir takımları mı vardı birçok ilde. Herkes köklü, mazisi olan takımları tutuyordu ve bu da nesilden nesile devam ediyor.
Karşıdakine söz hakkı tanımama, kendisi gibi olmayana eğlenme hakkı dahi tanımayan bu zihin yapısıyla nereye gidiyoruz ey ahali.
Bizi hayvandan ayıran tek özelliğimiz aklımızdır,beynimizdir, olayları idrak etme ve buna göre yorumlama biçimimizdir. Ben aklen bir şeye inanıp ona göre davranabilmeliyim. İnsanları tek tip yapamazsınız, insanların düşünme, fikrini beyan etme, seçim kazandığında sevinme, şampiyonluk kazandığında kutlama yapmasına engel olamazsınız. Bu en temel insan hakkını dahi yeniden öğreneceksek…
Duvarlarınızı yıkın ne olur!
Kendiniz gibi düşünmeyenleri dinleyin, kabul etmeseniz de saygı duyun
Kendinizden başka her şeyi değil, kendiniz dahil her şeyi sorgulayın!
Duvarlarınızı yıktıkça daha güzel, daha mutlu, daha müreffeh bir hayat hepimizi bekliyor!
Duvarın altında kalmama dileğiyle…