REKLAMI GEÇ

Bayram senin neyine gazeteci

23 Temmuz 2020 Perşembe

Yarın 24 Temmuz. Günün anlamı; Gazeteciler ve Basın Bayramı.

Başta siyasi aktörler, sivil toplum örgütleri, belediye başkanları basın çalışanlarının bayramını (!) kutlayacak.

Canım ülkemin demokratları mesajlar yayınlayacak. “Basın, çağdaş ve demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarındandır. Basın dördüncü kuvvettir. Basın hürriyeti içinde görevlerini yerine getiren ulusal ve yerel basınımız, özgürlüklerin ilerlemesi ve kamuoyu oluşumunda büyük bir güce sahiptir” şeklinde güzel güzel mesajlar verilecektir ve hatta verilmeye başlandı bile…

Güya gazetecileri anlamak, yaşadıkları zorlukları dile getirmek, gazetecilere duyulan saygıyı göstermek adına bu bayram kutlanıyor.

Ne bayramı arkadaş ne bayramı?

Tek işi haber yapmak olan ve haber yaptığı için tutuklanan gazetecilerin yaşadığı ülkede basın bayramı olmaz…

Ülkemizin genel olarak yaşadığı ekonomik sıkıntılardan en fazla nasibini almış sektörlerden olan basın sektörü emekçilerinin bayram nesine?

Çağdaş ve demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan gazeteci kardeşlerim, basın emekçileri; Size sözüm yok. Türk basını bu gün onlarca sorun yaşıyorsa bunda emekçilerin zerre kadar hatası yoktur.

Basın sektöründe sendikalaşmayı bitiren ve sosyal haklarını yok eden holding sahibi medya patronu olursa. Aynı patron gazete ve televizyonlarını bir başka patrona satarsa ne beklenir?

Holdingler gazete ve televizyonların sahibi. Bunlar hükümetten iş alacaklar. Enerji, şans oyunları, müteahhitlik aklınıza gelebilecek her türden işleri kapacaklar. Sonra da memleketimde suni gündemler yaratılıp candaş ve yandaş medya olacaklar. Oluyorlar da zaten…

İnternet siteleri ya da yerel gazeteler çırpınıyor. Belediyeler olmasa çoğu kapanır. Biraz para kazanan küçük burjuva oluyor. Dik durmaya çalışan, idealist davranmaya gayret gösteren arkadaşlar da yok olup gidiyor. Yaşamak isteyenlere parayla tehdit. Kuruş kuruş akan para musluğu kapandı mı, istediğiniz kadar idealist gazeteci olun açlığa mahkumsunuz. Çünkü yaşamak için para kazanmak zorundasınız.

Asıl sorun nedir biliyor musunuz? Demokratlığı, çağdaşlığı istemeyen ve hazmedemeyen canım ülkemin yöneticileri. Asıl sorun olumlu bile olsa eleştirilere hiçbir tahammül göstermeyen belediye başkanlarının faşizanca tutumları. Asıl sorun halkımızın basın özgürlüğü gibi bir gündeminin olmaması. Asıl sorun babalar gibi sansür uygulayan ve hapishane, para cezası tehdit kılıcını elinden düşürmeyen hükümetimiz. Asıl sorun ulusal medyanın sahibi olan ve iş kapmak bakanların, cumhurbaşkanının gözünün içine bakıp duran holding patronları. Asıl sorun özgür ve demokrat basın adına direnmeden teslim olan yerel basın. Asıl sorun sıkıntılar içinde var olma mücadelesi verip, teslim olmak zorunda kalan basına hiç mi hiç destek olmayan muhalif siyasi güçlerde.

Evet. Basın ayağına değil kalbine kurşunu kendisi sıkmıştır. Holdingler büyük işlerin peşinde, küçük burjuvalar da para peşinde olduğu sürece bu devran böyle sürer…

Sevgili iş dünyası; hayat sadece para kazanmaktan ibaret değil. Yaşadığınız kentin, yaşadığınız kentin sosyal-kültürel, demokrat ve çağdaş yapısına katkı koyma adına adam gibi gazetecilik yapmaya çalışan ve bir elin parmakları kadar olmayan kuruluşlara reklam ile destek veriniz. Böylece kazanan geleceğin güçlü Türkiyesi ve sizler olacaksınız, insanlık olacaktır.

İktidarın nimetlerinden yararlanan ve iyi paralar kazanan basının bayramı kutlu olsun…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Çökelezli Burak   -  Bağlantı 23 Temmuz 2020, 18:27

Adamsın ferah ışık…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı