Doğa intikamını alacak

Bir avuç çevreci çırpınıyor…
Yıllardır Denizli, Uşak, Aydın valileri onlarca toplantı yaptı. Akademisyenler kafa yordu. Zaman zaman milletvekillerinin gündemine geldi. Kirliliğin boyutu her geçen zamanda artıyor. Dinar’dan doğan ve Ege Denizi’ne dökülen Büyük Menderes Nehri’nden söz ediyoruz.
Evsel atıklar, onlarca yerleşim yerinin kanalizasyon atığı, kimyasal atıklar Büyük Menderes’i öldürmek üzere. Her şeye gücü yeten devletimizin suları, toprağı, havayı temiz tutmaya gücü yetmiyor mu? Yetmez mi hiç..

Çal’da yaşıyorum. Çıplak gözlerle görüyorum. Çal ile Bekilli ilçe merkezinin kanalizasyon atığı direk Büyük Menderes’e karışıyor. Çivril ile Bekilli arasında onlarca mahallenin kanalizasyonu da direkt menderese akmaya devam ediyor. Suyun rengi simsiyah. Bırakın balıkları, kurbağaların yaşaması bile mucize. Allah’ım bu nasıl bir kokudur. Nehir yatağına yüz metreler kala iğrenç kokuyu duymaya başlıyorsunuz..

Tüm evsel, kanalizasyon ve kimyasal atıklara Akkent Meyve Suyu Fabrikası’nın atığı da karışınca, bir zamanların ünlü Büyük Menderes’i büyük bir açık kanalizasyon ve atık deresine dönüşmüş hale geliyor. Geçmişin Denizli valilerinden Abdülkadir Demir döneminde menderesteki kirlilikte ilgili haber yapmıştık. Akkent’teki Meyve Suyu Fabrikası’nın atıklarını attığı yerden ilgili kurum numuneler almış. Valilik o dönemde bize bilgilendirme notu geçti ve aynen şu ifadelere yer verildi; “Menderes’in suyu temiz. Atıklar standartlara uygun.”

İnsan olan insan üzülüyor tabi ki bu durumlara. İşin ilginç tarafı yörede yaşayan insanların çoğunun da kirlilik gibi bir gündemi yok. Böyle bir kültür ve bilinç yok dersek abartılı olmaz. Sesi çıkan bir avuç insanı da maalesef ciddiye alan yok.

Kirletin beyler kirletin. Büyük Menderes’i iyice zehirleyinceye kadar çabalayın. Unutmayın, gelecekteki tehlike Kovid-19 virüsünden daha tehlikeli olabilir. Doğa intikamını mutlaka alacaktır. Bu sudan yaban hayvanlarına geçecek olan hastalıklar evcil hayvanlara, onlardan da insanlara geçer. Bu suyla sulanan tarım arazilerinde üretilen meyve ve sebzeleri tüketiyoruz.

Devletimiz ve milletimiz, tüm dünyada olduğu gibi Kovid-19 virüsü ile amansız bir mücadele içinde. İnsan sağlığının paradan daha değerli olduğu bir kez daha görüldü. Zaten toplum sağlığı tehdit altında ise, ekonominiz de felç olmaya yetiyor. Zararın neresinden dönülürse kardır. Dinar’dan Ege Denizi’ne kadar Büyük Menderes’taki kirliliği önlemek için artık somut çalışmalar ivedilikle yapılmalıdır.

Doğa intikamını almaya başladığında her şey çok gecikmiş olabilir.