Ne kadar özlemişiz ‘vatandaş vali’yi

Bir kentin tepesine çıkıp kişisel egosunu tatmin etmeye çalışan çok bakan, vali, bürokrat gördü bu gözler..

Bu gözler, “İşimi yaparım maaşımı alırım”, “Siyasi iktidara gerekli yalakalığı yapar koltuğu kaparım” kültürüyle yoğrulmuş içine kapanık nice isimler gördü.. Tabi ki içine kapacak. Çünkü, tek derdi kendisi. Tek amacı kendi geleceğini kurtarmak.

Oysa canım ülkemin canım insanlarının bu adamlardan fazla beklentisi de yok. Güler yüz, ciddiye alınma, hal/hatır sorma yetiyor onlara. Canım ülkemin insanlarının çoğu ihale, koltuk kapma derdinde değil. Bunca sorunların içinde devletin gülen yüzünü ve şefkatini görmek istiyorlar.. Hepsi bu.

Bir vali düşünün. Fırsat buldukça eşiyle birlikte cadde ve sokaklarda. Fırsat buldukça halkın içinde. Çınar’da bir çay ocağında çay içiyor. Köşeden dönünce büfeye uğruyor, hal/hatır soruyor. Vatandaşın sorunlarını dinliyor. Çözüm üretme durumu varsa çözüm anında üretiliyor.

Denizli Valisi Ali Fuat Atik’ten söz ediyorum. Denizli, ne kadar özlemiş böyle bir tabloyu. Denizli, ne kadar özlemiş valisiyle sohbet etmeyi, çay içmeyi. Denizli, ne kadar özlemiş vatandaş valiyi.

Devlet denince aklına ağır vergi yükleri, bürokratik engeller, trafik cezaları, hapishaneleri çoğu zaman aklına getiren canım Denizli’nin canım insanları; Artık devletin gülen yüzünü görmeye başladı.

Oysa devlet ne kadar sevimliymiş. Oysa, devlet isterse halkın gönlünü bir bardak çay ile girebiliyormuş. Oysa kibir yoksa, kişisel ego tatmini yoksa ne kadar güzel anlaşıyormuş canım ülkemin insanları devletiyle.

Teşekkürler Denizli Valisi Ali Fuat Atik.. Hiçbir planlama, program yapmadan halkın içine girdiğin için..

VALİ BEY BU YAZIYI OKUYUNUZ; ÇİFTÇİLER PERİŞAN EDİLİYOR
Sayın Vali Ali Fuat Atik;
Bir süredir Çal’da yaşıyorum. Bölgede o kadar ağır bir sorun var ki, bu sorunun çözümüne müdahil olmanız gerekiyor. Mutlaka konuyla ilgili de bilginiz vardır. Sulama Birlikleri bu yıl üreticilerden su parasının yarısını peşin aldı. Kalan yarısı için de senet düzenledi. Ama su yok.

O kadar plansız hareket edilmiş ki, vatandaşlar perişan. Şimdi Işıklı Barajı’nda su yok diyorlar. Her yıl olan su bu yıl neden yok?

Çiftçiler henüz ikinci suyu bile veremedi. Bunun anlamı şudur; Ayçekirdeği, şeker pancarı, mısır ve diğer ürünlerde ürün kaybı yüzde 50 ile 60 arasında düşecek. Bu insanların kooperatif ve bankalara borçları var. Sulama birliğinin yaptığı beceriksizliğin hatasını olduğu gibi çiftçiye yüklememek lazım.

Devlet Su İşleri’ne bağlı Sulama Birliği’nin hatasına devletimizde ortak olmalıdır ve Baklan Ovası afet bölgesi ilan edilmelidir. Çünkü, yaşananların büyük b.ir afetten farkı yok.
SAYGILARIMLA…