Türkiye tanıdı, Denizli onu tanıyamadı: Ali İpek

Çok sevdiğim eski eğitimci ağabeyim Fethi Netoğlu’na dedim ki;

-Nerelerdesin abi, görüşemiyoruz.

Verdiği yanıt çok ilginçti;

-Ferahım, eşeğe düğün evinden davetiye gelmiş. Eşek çok şaşırmış. “Bana düğün evinden neden davetiye geldi acaba” diye kendi kendine soru sorarken, yanıtı da bulmuş. “Haa tamam” demiş eşek  ve eklemiş;

-Düğün evinde ya odun bitmiştir ya da su. Gidip halledeyim.

* * *

Tabi ki, bir tekerlemeden söz ediyoruz ama bu tekerleme içinde müthiş bir mesaj içeriyor. Düğün evinin eşeğinden, ölümünün birinci yılında rahmetle andığımız merhum Denizlispor başkanlarından Ali İpek’e getireceğim sözü.

Yıllarca Futbol Federasyonu’nda yönetim kurulu üyeliği, Denizlispor başkanlığı yaptı. Spor adamıydı. Türk futboluna bir dönem yön veren 3-5 kişiden biriydi.

Sadece spor çevresi değil sanat ve siyaset çevrelerinin de yakından tanıdığı bir isimdi Ali İpek.

Zafer Katrancı’nın istifasından sonra başkanlık koltuğuna oturduğunda, Hürriyet’te haberini yapmıştım; “HOROZ’A İPEKSİ DOKUNUŞ” diye. Çok hoşuna gitmişti bu haber ve yıllarca bana “İpeksi dokunuş haa?” diye takıldı.

Düğün evinin eşeği gibiydi Ali İpek. Ne zaman Horoz’un başı sıkışsa o aranırdı. Transferlerden, Merkez Hakem Kurulu, federasyona kadar etkinliği vardı. Denizlispor dendiği zaman akan sular dururdu onun için.

* * *

SİYASETE GİRDİ, BİN PİŞMAN OLDU

Derken, siyasete girdi bizim Ali Abi. MHP’den Denizli Belediye Başkan adayı gösterildi. İstediği ilgi ve enerjiyi bulamadı. Çok eleştiri aldı. Denizlispor’un yediğinden tutun da, Galatasaray’dan gelen şampiyonluk primini cebine attığına kadar… Daha neler neler… Hepsi de kuyruklu yalandı. Galatasaray’dan gelen parayla oyuncularının ve teknik ekibin alacağı zar zor ödemişti.

Siyaset için arenaya çıktığında, “Ali Abi sen partiler üstüsün. Neden siyasete girdin?” diye sordum.

Verdiği yanıt çok ilginçti; “Türkiye beni tanıdı Denizli tanıyamadı. Ben napayım”.

Evet, Ali İpek Abim… Doğru demiştin. Türkiye seni tanıyordu ama Denizli tanıyamadı.

Aslında bizim coğrafyanın kaderi bu. Bu coğrafyanın insanlarını bu coğrafyanın insanı pek tanımıyor. Değerlerimizin farkına varamıyoruz. Belki de en önemli eksiklerimizden biri de budur.

Nur içinde yat Ali abi. İnşallah mekanın cennettir…