REKLAMI GEÇ

Din uyuşmazlığı ile Taliban

4 Eylül 2021 Cumartesi

Aslında bu tür yazı yazmak istemiyorum. Çünkü İslam Dini birdir. Allah’ın bize lütfettiği Peygamberi Hazreti Muhammed (sav) tarafından Cihan şumül bir din olarak tevdi edilmiş, ahir zaman Müslümanları övülmüş son dindir. Sosyal yaşamda, ibadetlerinde “Hak, Hukuk, Adalet, Demokrasi ve İnsan hakları ile Çevre hakları bile en ince ayrıntısına kadar verilmiştir. Ve bu mükemmel din, mukaddes kitabı Kur’an-ı Kerimde belirli kaideler, usuller içerisinde “anlaşılır” bir dille anlatılmış, Hz. Peygamber (sav)’in hadisleri ile aşikar edilmiştir.

Hz. Peygamber “Veda Hutbesinde” özetle; alternatif bir insan hakları beyannâmesi niteliğinde sayılması isabetli olmamakla birlikte, Allah’ın affetmeyeceği iki günahtan biri olan kul hakkına büyük önem vermesi dikkat çekicidir. Resûlullah Vedâ hutbelerinde can ve mal dokunulmazlığı, Câhiliye âdetlerinden olan ribânın ve kan davalarının kaldırılması, suçun şahsîliği, karı-koca arasındaki haklar ve sorumluluklar, çocuğun babasından başkasına nisbet edilmemesi, müslüman kardeşliği, müslümanların birbiriyle savaşmaması, emanetlerin sahiplerine iade edilmesi gibi doğrudan kul hakkını ilgilendiren hususlar yanında kendisinin son peygamber olması, ümmetine miras olarak Allah’ın kitabını ve sünnetini bırakması gibi temel esaslara vurgu yapmıştır.”

Hal böyle iken, İfk hadisesi sebebiyle, Hz. Ali’ye kırgın olan Hz. Peygamber’in eşi Hz. Ayşe’nin 30 bin kişilik ordusuyla Basra’ya girip, katliam yapması ve ardından Cemel Vakası’nda Hz. Ali’ye yenilmesi ile çıkan ilk iç savaş fitili ateşleyen, Müslümanların ayrıldığı dönem olmuştur. Bunu fırsata çeviren Muaviye tarafından, Hz. Osman’ın (ra) kanını istemekle başlattığı süreç sonucunda, aralarında Sahabi’den bazılarının da bulunduğu ulemanın para, mevki ve hırs yüzünden Hz. Ali (R.A.) ile Muaviye arasında başlatılan “iktidar kavgası”, Hz. Peygamber’in vefatının üzerinden çok geçmeden Müslümanları birbirine düşürdü. Uydurulan yalan hadisler, Kur’an kullanılarak yapılan savaş hileleri ne yazık ki, bugünkü durumun başlamasına ve Müslümanların birbirlerini boğazlamasına kadar geldi. Bugün dinci, kökten dinci, radikal dinci vs. gibi söylemler ile anılan Müslümanlar; ne yazık ki tarihteki “Cihat” anlayışını dünya nimetlerini paylaşma olarak uygulamış, emperyalist devletlerin oyuncağı haline gelmiştir.

Geçtiğimiz yıllarda IŞİD’in Irak ve Suriye topraklarında yaptıkları, Taliban’ın da Afganistan’da yaptıkları hala hafızalarda. Ve şimdi, bu kökten dinci örgüt Hanif dinin mensubuymuş gibi lanse edilerek, meşruiyetini kabul ettirene kadar; geçmişten ders almış gibi gösterilmektedir. Hanefi mezhebindeki hüküm çıkarma, yani “Hanefi mezhebinde bir konuda hüküm çıkarmak için önce “kitap”a (yani İslam’ın kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’e) başvurulur. Kitapta bir delil bulunamazsa hadislere bakılır. Hadisler’de yoksa sahabenin birinin görüşü temel alınır. Sahabe sözünde de bir cevap bulunamazsa en son kıyasa başvurulur.” Hükmündeki anlayışına dayanarak, başlarındaki ulemalar, yöneticiler tarafından “Mevzu hadislerden, zayıf hadislerden” kendilerine göre “hüküm” çıkartarak, dini temellerini oturtmuşlardır. Bu hükümlerin içinde, “dinde olmayan kadınların mal gibi alınıp satılması, evli olsun olmasın bir savaşçının beğendiği kadını kendine eş yapması, kendilerine karşı olan Müslümanları usulen yargıladıktan sonra kafir ilan ederek öldürmeleri, toplumda infal yaratan bombalı eylemler” sayılabilir.

Halbuki, Kur’an ve Hadislerde günümüz olayları dahil, pek çok konuda hüküm çıkartmaya varmayacak kesin temel esaslar bellidir. Hz. Peygamber “Müslüman bir kimsenin kanı ve ırzı diğer Müslümana haramdır. Ve kadınlar size Allah’ın emanetidir” buyurmasına rağmen, özellikle bu konuların tam tersine hüküm çıkarmaları, bu yüzden Hanif kabul edilmeleri, kabul edilemez.

Ayrıca Taliban uluslararası bir terör örgütüdür. Pek çok ülke bunu kabul etmiştir. Hoş görü ve barış dini olan islamiyeti bu denli aşağılayıcı ve ürkütücü gösteren insanların bir araya gelmesi başarı değil, Müslümanlık adına utanç vericidir.

Her ne kadar, “değiştik” deseler de, değişmedikleri bugün yarın ortaya çıkar. ABD’ye, Çin ve Rusya’ya şirinlik göstermeleri, bunun yanında Türkiye’ye de gülümsemeleri bana göre, uygulamalarına kılıf aramalarından ve tekrar ülkeyi terketmek zorunda kalmamak için yaptıkları takıyyelerdir. Bu yüzden, din uyuşmazlığı yaşadığımız Taliban kabul edilemez.

Esen kalın…
Saygılar sunuyorum..

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

ali yılmaz   -  Bağlantı 6 Eylül 2021, 09:09

Abi güzel yazıyorsun.Emeklerine sağlık.Yazılarını okumak iyi geliyor.Kolay gelsin akkentli

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı