REKLAMI GEÇ

GÜZEL EZAN OKUMAK!

26 Haziran 2022 Pazar

Hz. Peygamber (sav) Ezan meselesinde oldukça hassastı. İnsanların kalplerine hitap eden bir ruh haliyle okunmasının “kalpleri İslam’a ısındırmak, Kalpleri namaza yönlendirmek” manasında etkili olmasını istiyordu. O da diğer semavi dinler gibi “Çan”, “Davul” çaldırabilirdi. Nihayetinde namaz vakitlerini bildiriyordu. Ama Peygamber (sav) efendimiz, kalplere seslenen bir kişi olduğundan, namaz konusundaki hassasiyetin de yine kalpten geçmesi gerektiğini biliyordu. Bu yüzden sesi güzel Bilal-i Habeşi (ra)’ye ezanı okuttu ki, insanlar güzelliklerin olduğunu bilsinler.

Sanıyorum 1970’li yıllarda ABD’de İslam karşıtı gösterileri, söylemleri ile tanınan bir gazeteci; rüyasında bir kaç kez “ezan” dinledi. Yüreğinde kinle beslediği düşmanlığın içerisinde “kötülediği İslam’ın namaz çağrısı olduğunu” bildiği için bir anlam veremedi. Yıllar sonra Tunus’a bir görev için gönderildiğinde sabah ezanları okunuyordu. Uçaktan inerken okunan Hüseyn-i makamındaki ezan ile büyülendi. Ruhunun derinliklerine işleyen bir ses, bütün düşüncelerini alt üst etmişti.

Farkında olmadan büyük caminin bulunduğu alana yürüdü. Camiden içeri girdiğinde, insanların büyük bir huşu içerisinde sabah mahmurluğunda namaz kıldıklarını gördü. Yüreğinde depreşen katmerli öfkesi, birden yumuşadı ve gözlerinden sicim gibi yaşları akmaya başladı. Ezan onu kendine getirmişti… Sonraki yıllarda İslam’ın en büyük savunucusu oldu… Bunun gibi nice hikaye ile doludur geçmişimiz.

İnsanlar ezan sesleri ile kalplerindeki yumuşaklığı ve merhameti hissederler. Bu durum, onların hayatlarını etkileyen pek çok amilin de başlangıcı olur.

Ezan ve Kur’an okumak bir maharet ister. Her insanın ses tonu kendine has “tiz ve bas” sesler ile bezenmiştir. İnsan kendi sesine uyan notalar eşliğinde okumasını dizayn edebilir. Kur’an ve özellikle ezan konusunda (gerçek manada) 2 veya 3 makam vardır. Dünya din adamları, akademisyenler genel olarak bütün ses tonlarına yatkın olduğundan “Bayati, Hüseyn-i, Uşşak-i ve Saba” makamlarının daha uygun olduğu görüşünü benimsemişlerdir. Bu makamlar en ünlüsü ve en güzelidir. Yüzyıllardır Müslümanlar Hüseyn-i ve Uşaki makamlarında ezan okumuşlardır.

Bölgelere göre, “Hatta gece ve gündüze göre” Kur’an Tilaveti ve Ezan okunması farklılık göstermesine rağmen, görevliler bu 4 makamı sıkça kullanmışlardır. Özellikle Saba ve Hüseyn-i makamlarında okunan saban ezanları insanları o mahmur ve uykulu zamanlarında kalplerine hitap ederek namaza davet etmiştir. Hiçbir zaman itici olmamıştır.

Ancak; son yıllarda, nedendir bilinmez, din adamları bildiğimiz ne kadar makam varsa, (ki; ben 12 olarak biliyorum.) ezan ve Kur’an-ı onlara uyarlayarak okumaya başladılar. Nihavent gibi oynak bir makamda bile ezan okuyarak, adeta geleneksel ezan okumayı değiştirmeye çalışıyorlar. Şarkı okur gibi, ilahi okur gibi Ezan ve Kur’an okunamaz..! İşte bu yüzden son yıllarda Ezan okuma konusu tartışılır oldu. İnsanlar ezan sesinden rahatsız olmaya başladılar. Aslında hiçbir Müslüman ezandan rahatsız olmaz. Ama okuma makamından rahatsız olabilir. Sesini bilen bir görevli, sesine giden makamı değil de; oynak bir makam olan Nihavent makamında Ezan okursa rahatsız eder.

Diğer bir husus ise; Merkezi sistemle ezanı bütün şehre duyuran görevliler, huşu içinde ezan okuyarak insanları davet etmek yerine, “önlerinde sesleri istedikleri gibi ayarlanabilen” mikrofona avazları çıktığı kadar bağırmaktadır. Vurguları yapamamakta, geçişlere nefesleri yetmemekte ve bangır bangır bağırmaktadır. Tıpkı Ramazan ayında sahur davulcularının teneke çaldıkları gibi; bağırdıkları mikrofon patlama yaptığından ezanları da insanların kalplerine hitap etmemektedir. Böyle olunca da, huşu içinde dinlememiz gereken ezan, eziyet verici bir duruma gelmekte ve bitmesi için “dua” etmekteyiz.

Diyanet İşleri Bakanlığı’nın görevlileri, İslam’ın temel niteliklerinde çalışmalar yapmak, insanları İslam’a ısındırmak, insanlara yararlı fetvalar vermek ve Kur’an, Ezan gibi Müslümanlığın şiarından olan “olmazsa olmaz” olguları geliştirmekle, güzelleştirmekle yükümlüdür. Bu yüzden Türkiye bünyesinde en çok personeli olan ve en çok yatırımı olan Diyanettir.

Ancak sosyal medya üzerinden yapılan eleştirilere göre; diyanet bu yapısı ile insanları “dinden soğutmaktadır.” Çünkü her şey eskiye nazaran çirkinleşmiş, ehil olmayan insanlar İmam ve Müezzin olarak görevlendirilmiştir. Emekli İmamlar bile, “Nerde bizim zamanımızdaki ezanlar?. Şimdikiler oynak makamlarda ezan okuyarak güzelliği bozuyor. Buna kimse bir şey demiyor. İnsanlar camiden uzaklaşıyor. Üzülüyorum” diyorsa, ters giden bir şeyler var demektir.

Ben kimseyi suçlamıyorum. Kimseyi “tu kaka” etmiyorum. Ama, Müftülükler “mademki benden Cuma günleri camilerde para topluyor, kurbanımı, zekatimi, fitremi istiyor.” O zaman kendilerine çeki düzen vermelidir. İnsanları bıktıran, keyfine göre ezan okuyan görevlilerin dikkati çekilmeli, daha iyi ve daha güzeli yakalama derdinde olmalıdır. Hz. Peygamber (sava)’in makamını işgal eden insanlar, “Allah rızasını” gözeterek görev yapmalı, (paranın esiri olmadan) günü geçiştirme meselesi yapmamalıdır.

Kendinize geliniz. Gençlerimizin çoğunluğunun İslam’dan uzak “Deizm” anlayışları çevresinde İslam dinini sorguladıkları günümüzde, din görevlilerinin böyle keyfi uygulamalar içinde olması kabul edilemez.

Sayın Müftü;
BEN; ARTIK RUHUMU OKŞAYAN BİR EZAN DİNLEMEK İSTİYORUM. GÖNLÜMÜ HOŞ EDECEK, YÜREĞİMİ TİTRETECEK BİR EZAN DİNLEMEK İSTİYORUM.

Sizce çok büyük bir şey mi istiyorum?
Esen kalınız.
Saygılar sunuyorum.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Musa Mehmet İBİŞ   -  Bağlantı 27 Haziran 2022, 12:51

Enişte çok haklısın. Bir çok yerde durum aynı. Şimdiye kadar ezan ve kuranı okuyan bir tane hoca beni etkilemiştir.

Yusuf   -  Bağlantı 27 Haziran 2022, 08:55

İbrahim bey, yazınızın altına imzamı atarım. İnşallah yazınızı okuyan, dikkate alan bir yetkili olur. Saygılar.

Ahmet Aydınlı   -  Bağlantı 27 Haziran 2022, 01:01

Sayın İmamoğlu, son günlerde rahatsızlık verici hale gelen bir konuya parmak basmışsınız.tebrik ederim. Denizlimizde Ahmet Sarıkaya gibi güzel ezan okuma derecesi olan müezzinler varken, ezanı gazel vari çığıran görevliler ikaz edilmeli.

Gürel Karakaş   -  Bağlantı 27 Haziran 2022, 00:14

İbrahim Bey sizi yürekten kutluyorum.Çok önemli bir meseleye değinmişsiniz.Yıllarca aşkla dinlediğimiz ezanları,kimi günlerde tedirginlikle dinlememeye çalışıyoruz.Ayrıca önemli sınavların olduğu hafta sonları ezan 5-10 dakika gecikmeli okunamaz mı?

Mehmet   -  Bağlantı 26 Haziran 2022, 22:56

Tebrik ederim İbrahim Bey, çok güzel bir konuya değinmişsiniz.İnşaallah bu yazınız bir karşılık bulur,daha önce ben de 2 defa müftülüğe yazmama rağmen bir değişiklik olmadı, tekrar huşu içerisinde ezan dinlemek dileğiyle.

Muammerkartalci   -  Bağlantı 26 Haziran 2022, 19:33

İbrahim abim eline yüreğine sağlık umarim diyanet yetkilileri sizin bu yazıyı onemserler

Mehmet   -  Bağlantı 26 Haziran 2022, 19:32

diyanet parayi mersedese binaya yatıracağı na 1 adet güzel sesli makam bilen birini siyaset karıştırmadan kadroya alsa çok olmaz herhalde

ibrahim Aşkın   -  Bağlantı 26 Haziran 2022, 16:10

Ibrahim bey Adaşım…
Çok anlamlı konuya değinmişsiniz. Size TEBRİK ediyorum Ezan okuma konusu önemli…şu an bütün toplumun ve özellikle gençlerimizin, iman noktasında ihtiyaçları olduğuna inanıyorum. Hoş seda EZANI, hislerimizi titretebilir…

Zekai ZEYTINCi   -  Bağlantı 26 Haziran 2022, 14:51

Çok defa yazdık soyledik ama olmayınca olmuyor. Ses desibel ayarını bilmeyen, haberleri olmayan din gorevlileri var. Ezan okumayı, bağırmak gibi algılayan gorevliler var

Ali ihsan   -  Bağlantı 26 Haziran 2022, 14:35

Hislerime tercüman olmuşsun sağolasın ibrahim abi

Muhlis   -  Bağlantı 26 Haziran 2022, 12:29

Eskiden Denizli merkezde ezanlar yürek titretir, çok güzel okunurdu. Son senelerde ise bir değişim gözlemliyorum. Ellerinize sağlık, haklı bir yazı olmuş.

Esat   -  Bağlantı 26 Haziran 2022, 12:15

Bursa ulu cami deki kuran tilaveti ve ezan gibi okunsa herkesin ruhuna islenecegine eminim.

Abdullah Arslan   -  Bağlantı 26 Haziran 2022, 11:58

Güzel bir yazı olmuş.Tebrikler.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı