Hoş geldin Mübarek Ramazan

Onbir ayın sultanı, ayların en büyüğü Mübarek Ramazan ayı bütün haşmeti ile geliyor. Yüreklerin pasının silineceği, inancın aşılanacağı bu mübarek ayda; sosyal yardım kapıları sonuna kadar açılmaya başlandı.
Pandemi yüzünden iki Ramazan boyunca faaliyete geçmeyen Ramazan Çadırı bu yıl hizmete girecek. Bu konuda bütün hazırlıklar tamamlanmış durumda. Yine eskisi gibi açların karınları doyacak, bütünleşmenin, birlik ve beraberliğin nişanesi olarak zengin ve fakir bütün kesimler birlikte oruçlarını yine çadırda açacaklar. Yoksul ailelerin akşam yemeği yine Ramazan Çadırından gidecek.
Büyükşehir Belediyesi Ramazan ayı için bütün hazırlıklarını tamamladı. Bu yılda geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Ramazan şenlikleri yapılacak, toplantılar ve bilgilendirme amaçlı konferanslar düzenlenecek. Bu yıl ilk kez televizyon kanallarında Ramazan ile ilgili ilimizin tanınmış din adamlarının medaratörlüğünde programlar düzenlenecek. Camilerimizde zaten teravih namazı ile birlikte Kur’an tilavetleri yapılacak. Anlayacağınız, Belediyelerimiz sosyal belediyecilik anlayışı içinde ellerinden geleni yapacaklar. Denizli halkı havalar soğuk olmasına rağmen Mübarek Ramazan ayını doya doya yaşayacak.
Artık sayılı günler kaldı. Gönüllerin pasının atılacağı, yüreklerin ve kalplerin cilalanacağı Mübarek Ramazan ayı elbette insanlar için çok şeyler ifade ettiği gibi, kan emici bir şekilde toplumun dini duygularını sömüren, din tacirleri ve gurupları içinde büyük manalar ihtiva ediyor.
* * *
11 ay yatan, sesi soluğu çıkmayan, sadece bazılarının yurtlarında ortaya çıkan taciz olayları, topluma aykırı uygulamaları ile gündeme gelen bu guruplar; insanların dini ve duygusal açıdan en çok aç ve açık oldukları bu dönemde yine çarşaf gibi televizyonlarda, sosyal medya ve sokaklarımızda reklamlarını yapmaya, çadırlarını kurmaya başladılar bile. İnsanlığa hiçbir faydası olmayan, sadece Allah’ın dinini kullanarak insanlardan geçinen bu parazitler, Mübarek Ramazan ayı ile birlikte tekrar sahneye çıktılar. Fitre zekat dilenmeye başladılar.
Her şeyden önce, Ramazan ayı paylaşmanın, yardımlaşmanın yapıldığı bir aydır. Bu ay içerisinde Müslümanlar fitrelerini, zekatlarını verirler. Komşularını yoklar, açları doyururlar. Kısaca birlik ve beraberliğin bütün gereksinimlerini ibadetleri ile birlikte yapmaya çalışırlar.
Ancak son zamanlarda insanlarımız fitre ve zekatlarını bu tür dini cemaat ve guruplara vererek, kendi çevrelerindeki fakirleri görmediklerinden; sevap işlemek yerine günaha girmektedir. Çünkü İslam da yardımlaşma çevreden başlar. Ayet ve Hadislerde yardımların en yakın çevreden başlayarak, halka halka büyütülmesinden yana tavır koymuştur. Yani ailende bir fakir varsa, komşun fakirse, Mahallede yoksul insan varsa; önce buradan başlayacak sonra kendi çevresinden dışarı çıkacaktır. O halde, Denizli bölgesinde yoksul ve bakıma muhtaç insanlar varken, dini cemaat veya gruplara yardım etmek sakıncalıdır. Çünkü her ne kadar onlar “Biz sizin yardımlarınızı yerine ulaştırıyoruz” deseler de; bu söz yeterli değildir. Zira, geçmişte bir dini cemaatin bir kurban kesimini bütün bağışlayıcılara gönderdiğini ve kesmediğini biliyoruz.
“Komşusu açken, tok yatan bizden değildir” hadisi şerifine binaen, kalplerin mutmain olabilmesi için yardımların, fitre ve zekatların bizzat verilmesi, cemaat ve dini guruplara verilmemesi daha efdaldir. Daha uygundur. Bu işte aracı koymak mekruhtur. İnanç merkezli bir gurup olmadığına göre, her kuruluş kendisine göre hareket ettiği için yardımları bizzat bulunduğunuz çevreden başlayarak yapmanız yerinde olur. Böylece; hiçbir iş yapmadan yaşayan, bir meslekleri bile olmayan din tacirlerinin beklentilerine de sekte vurmuş olursunuz.
Ramazanlarınız mübarek olsun. Dualarınız kabul olsun.
Saygılarımla..
Esen kalınız.