REKLAMI GEÇ

KADIN-ERKEK ÜSTÜNLÜĞÜ

29 Temmuz 2022 Cuma

Her zaman İslam Dini bünyesindeki kaygan zeminler yüzünden, birileri ortaya çıkarak “iki kelam” söyleyip, yalakalanma derdine düşüyor. Ve gerçek gündemin sorunlarına dini yönden verilmesi gereken cevapları “es” geçerek, başka mecralarda gündem aramayı sürdürüyor. Halbuki, bugün ayyuka çıkan “Yolsuzluk, Yoksulluk, Faiz, Haram, Cinayetler ve çocuk istismarları” konusunda “gıkı” çıkmayanlar, kadınlarımızı “Et”, aile yapımızı ise “bozuk” tarif ederek, kadın erkek eşitliğinin İslam da olmadığını belirtiyorlar.
Semavi dinlerin çıkış noktaları bir olmasına rağmen, “Son Din İslam neden bu kadar istismar ediliyor” biliyor musunuz? Özellikle “kadınlar ve çocuklar üzerinden bunca manipülasyon neden yapılıyor” biliyor musunuz? Çünkü, kadınlar ve çocuklar İslam Dininin yumuşak karnıdır. Emevilerin kendilerine göre değiştirdikleri ve “Dua” dini olan İslamiyet’in “Okumak, Adalet, Hak, Hukuk, Faiz, Zina, Cinayet” gibi temel kuralları kenara bırakılarak, Allah’a karşı yükümlülüğümüz olan ve yapmakla mükellef olduğumuz “ibadetleri” ön plana çıkartarak, dinimizi ters köşe yaptılar.
İmam-ı Azam Ebu Hanife, kendisine kadılık teklif edildiğinde “Siz İslam ile yönetmiyorsunuz” mealinde bir söylemle “ret” cevabı verince; yıllarını zindanda geçirmiş, sonrasında da siyasal İslamcılar tarafından zehirlenerek öldürülmüştür. Peygamberimizden 100 yıl sonra Kur’an ve Hadisler konusunda “aklına eseni” yazan, kendisine göre fetvalar vererek, bugünkü bozuk düzenin şerhlerini kaleme alanlar; bugünün tarikat ve cemaatlerinin yanlış itikatlar içerisinde yürümesine yol vermişlerdir. Yani, asıl meseleleri değil de; özellikle kadınlar üzerinden yazdıkları sayfalar dolusu yalan yanlış bilgiler, bugün ne yazık ki kullanılmaktadır.
Herkes bilsin ki; Kur’an ayetlerinde “kadının erkeğe, erkeğin kadına üstünlüğü” gibi bir ayet olmadığı gibi, Allah katında imanı ve takvası üstün olan erkek veya kadının manevi üstünlüğü vardır. Ailede erkek geçimi sağlamak, kadın ise evi çekip çevirmek vazifeleri ile yükümlüdür. Ama bazı aklı evveller bu durumu “Erkek para kazanıyor, kadından üstündür” anlamında hep kadınlarımızı küçümsemişlerdir.
Eğer öyle olsaydı, Hz. Peygamber (sav), Hz. Aişe (ra) ile “deve güreşlerini seyretmeye gitmez, onunla “koşu” yapmazdı. Kadınların evde olması hükmü olsaydı, Hz. Peygamber eşlerini ve kız çocuklarını bir yere götürmezdi. Bunlar bile siyasal İslamcıların kulaklarına küpe olmuyor. İbn Abbas konu hakkında; “Erkek, kadına mehir ve diğer geçim konusundaki infakından ötürü bir derece daha üstün bir konumdadır. Bu üstünlük (bir fazilet üstünlüğü değil), evin reisi olmak haysiyetiyle sorumluluğunun fazlalığıdır. Kadının hakkını vermesi, ona karşı tolerans göstermesi, onun bütün hak ve hukukuna riayet etmesi, bu sorumluluğun bir gereğidir.” (bk. Maverdi, Beğavi, İbnu’l-Cevzi, Kurtubi, BakaraSuresi 228. ayetin tefsiri)diyor.

Bu açıklamaya göre; Bakara suresinin 228. ayetinde yer alan “Erkeklerin hanımları üzerinde bulunan hakları gibi, hanımların da kocaları üzerinde meşrû çerçevede hakları vardır. Şu kadar ki erkeklerin onların üzerindeki hakları bir derece daha fazladır.” mealindeki ifade ile Nisa suresi 34. ayetinde yer alan “Kocalar eşleri üzerinde yönetici ve koruyucudurlar. Bunun sebebi, Allah’ın bazı insanlara bazılarından daha fazla nimet vermesi ve bir de kocalarının mehir verme, evin masraflarını yüklenmeleri gibi mali yükümlülükleridir. O halde iyi kadınlar: itaatli olan ve Allah kendi haklarını nasıl korudu ise, kocalarının yokluğunda, onların hukuklarını koruyan kadınlardır.” mealindeki ifadeler örtüşmektedir. Fahreddin Razi, bu iki ayet arasında çelişki olmadığını belirterek, “Erkek/koca, kadının hukukuna riayet etmesi konusunda bir ayrıcalığa sahiptir. Bu da kocanın, karısının mihrini vermesi, geçimini temin etmesi, onu her konumda savunup koruması, onun maslahatına olan işler yapması ve sıkıntılara maruz kalmaması için gereken titizliği göstermesi gibi hususlardır. İşte erkeğin bu artı görevlerine mukabil, kadının da kocasına karşı saygı ve sevgiyle davranması gerekir. Bu açıdan bakıldığında, (Bakara suresi 228. ayetindeki) bu ifadeler, Nisa suresi 34. ayetteki ifadeler gibidir.” (bk. Razi, Bakara 228. ayetin tefsiri)demektedir.
Kur’an’da erkeklerin üstün olduğuna dair ifade yoktur
Bugün tarikat ve cemaatlar tarafından ve bazı kendini bilmez, hadsiz din görevlileri tarafından her ortamda sakız gibi çiğnenen erkeklerin üstünlüğü meselesinde “Kur’an’ın hiçbir ayetinde erkeklerin kadınlardan üstün olduğuna dair bir ifade yer almamaktadır”
Nisa suresi 34. ayetinde belirtilen hususları anlatacak olursak; “ Hâkimlik: Ayette erkekler “kavvamdır” deniliyor. Bu kelime, hâkim manasına değil, yönetici, gözetmen, sorumlu manasına gelir. Bununla beraber, İslam’da reis olmak hizmetkâr olmak anlamına gelir.
Üstünlük: Ayette erkeğe bu sorumluluğun verilmesinin gerekçesi olarak gösterilen “erkeklerin üstünlüğü” fazilet üstünlüğü değildir. Ayette belirtilen üstünlük, aile geçimini sağlama noktasındaki üstünlüktür. Yani, erkek kuvvette, sabırda, aile geçimini temin etmede kadından daha üstündür/daha kabiliyetlidir/daha dayanıklıdır demektir. Nitekim, ayetin ilgili ifadesin de; “Kocalar eşleri üzerinde kavvamdır/yönetici ve koruyucudurlar. Bunun sebebi, Allah’ın bazı insanlara bazılarından daha fazla nimet (maddi-manevi güç-kuvvet) vermesi ve bir de kocalarının mehir verme, evin masraflarını yüklenmeleri/evi geçindirmeleri gibi mali yükümlülükleridir.”
Fazilet üstünlüğü: İslam’da gerçek üstünlük, fazilet, kıymet ve değer üstünlüğüdür. Yoksa, bir çok hayvanın insanlardan güç kuvvet bakımından daha üstün olduğu bilinmektedir. Bu durum “Allah katında en değerli/en üstün olanınız Allah’a karşı en çok saygılı olanınızdır.” (Hucurat, 49/13) buyrulmaktadır. Ki, bu üstünlük kriteri (erkeklik-kadınlık değil), Allah’a karşı gösterdikleri saygı olduğu ifade edilmiştir.
Evin Reisi: Bir evde hiçbir reis olmazsa anarşi olur. İki reis olursa kavga olur. Kadın reis olursa, riyasetin temel özelliği olan kuvvet, metanet, sözünü dinletmek gibi konularda otorite kurulamaz. Çünkü kadınlar şefkat ve merhamet konusunda hassastırlar. Erkekler gibi sabırlı değildirler. Çabuk kırılırlar. Bu yüzden bir evde sözü dinlenen bir büyük, bir reis olmazsa o ailede anarşi kol gezer. Böyle sözü dinlenir bir büyüğün büyük çoğunlukla ancak erkelerden olabilirliği herkesin bildiği bir gerçektir.
İtaat: Tarikat ve cemaatlerin üzerinde çok durduğu, Türk aile yapısını bozmaya yönelik bir eylem olarak ele alınan İtaat meselesi, çoğu zaman ailelerin bozulmasına sebebiyet vermektedir. İslam’da “Allah’ın emrettiği şeylerin aksine hareket eden” kimseye, hiçbir kimse itaat etmez. Allah tarafından “cennetin ayakları altına serildiği” kadınlarımız hiçbir zaman bu itaat konusunda “isyankar” olmamıştır. Çünkü bir elmanın yarısı gibi, kadın-erkek olarak yaratılan insanlar, kalplerindeki sevgi ile bütünlük sağlarlar. İşte bu yüzden itaat, sevgi zinciri olarak düşünülmelidir. Evinin geçimini sağlayan, kendisine değer veren, çocuklarının eğitimini kendisine bırakan bir erkeğe, kadının itaati sevgisidir. Bu kadınlarımıza dayatılamaz.
Sevgili okuyucularım;
Benim burada yazdıklarımı sizler de Kur’an ayetlerinden ve Hadis kitaplarından öğrenebilir ve bilgi sahibi olabilirsiniz. Ancak tarafsız ve gerçek alimlerin kitapları olması koşulu ile.
Esen kalınız..
Saygılar sunuyorum.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Ali Demir   -  Bağlantı 31 Temmuz 2022, 13:55

Diline yüreğine sağlık abim Allah senden razı olsun.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı