MİLLET İTTİFAKININ YANLIŞ İSTİFALARI

Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 37 oy alan ve bu oyu CHP ile İyi Parti’nin sırtından almasına rağmen, “kerameti kendisinde görerek” aldığını iddia eden ve son açıklamalarında zehir zemberek bir şekilde partisini suçlayan ve aynı zamanda bir yıldır kendisini dev aynasında gören Muharrem İnce ile İyi Partili müzmin hizipçi Ümit Özdağ ve Kamu Sen’i kullanarak vekil olan İsmail Koncuk, kendilerine oy veren tabanı “hiçe sayarak” istifaları ile hem partilerine zarar verdiler, hem de tabanın kafasını karıştırarak hala daha muhalefete muhalefet yaparak siyaset yapmaya çalışıyorlar.

Partilerin tabanları “Ayrıldıkları partilerinde bir ismi, oy potansiyeli bulunan bu insanlar, seçimlere kendi partileri ile girerek “boylarının ölçüsünü” alacaklardır. Binde 1 veya 2’lik oy potansiyeli bulunan bu siyasi mevtalar; “yeter artık” denilerek, büyük eleştiri almaktadırlar. Taban, istifaların zamanı olmadığını, bu olayların AKP’nin ekmeğine yağ süreceğini ileri sürerek, eleştiriyor ve kızgınlıklarını dile getiriyorlar.

Türkiye’de en çok sevilen kişilerin başında Merhum Yaşar Nuri Öztürk gelmektedir. Sanatçı İbrahim Tatlıses de milyonları bulan her kasetinin satışlarından anlaşıldığı üzere sanatçıların arasında en çok sevilen insanlardır. Ama ne yazık ki ikisi de siyasette hüsrana uğradı. Sevilmek ile siyasi isim ve marka olmak ile siyasetin apayrı bir şey olduğu ortaya çıktı. Milyonların sevgilisi olan bu zatlar siyasi sahneye çıktıklarında hüsrana uğradılar. Yine Şişli Belediye başkanı olarak milyonları peşinde sürükleyerek popülerlik kazanan Mustafa Sarıgül’de kendisini dev aynasında görenler listesinde bulunmaktadır. Ve yuvalarından ayrıldıklarında hepsi “balon” gibi sönmüşlerdir.

Seçimlerin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen istifa etmeyen ve dile getirmeyen; kendisi suçlanmaya, “Memleket Hareketi” ile yola çıkmasına rağmen yeterli ses getiremeyen Muharrem İnce, CHP içerisinde kendisini “en yüksek oy alan kişi” olarak görmesine rağmen siyaseti başaramayınca CHP’nin aykırı ve bir o kadar tecrübesiz milletvekillerini “ayartarak” seçimlerin tam ateşlendiği bir ortamda istifa ederek akıllarda soru işareti bırakması manidar olarak görünüyor.

Zira, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimleri kazanmak için yüzde 1’lik siyasi partileri bile ziyaret etmesi, çeşitli siyasi manevralar ile gündemi sunileştirerek harekete geçtiği şu günlerde, İnce ve arkadaşlarının istifası eskiden olduğu gibi ses bile getirmedi. Anketlere “tabela partisi olurlar” şeklide yansıyan sonuçlar, CHP’nin “kayadan toz kaldırırlar” açıklaması ile son buldu.

Yine, İsmail Koncuk ve Ümit Özdağ’ın ikide bir açıklama yapmaları ve Cumhur ittifakına adeta göz kırpmaları gözden kaçmazken, İyi Parti bünyesinde bu isimlerin son büyük kongrede “koltuk” alamadıkları için böyle davrandıkları iddialarını güçlendirirken, ulusal yandaş kanalların bunlara ekranlarını açmaları da tabanın düşündüklerini doğrular nitelikte. Nitekim MHP bünyesinde de aynı şekilde partiden ihraç edilme ve mahkeme kararı ile geri gelme gibi huyları bulunan Özdağ ile MHP camiasına bile yaranamayan Koncuk’un tutumları ile yine anketlere “yeter artık” şeklinde yansımış bulunuyor.

Durum ne olursa olsun, siyasetin iyice kızıştığı, safların netleşmeye başladığı şu günlerde bu tür istifaların ve muhalefet yapmanın tabanda huzursuzluk yaratmanın haricinde hiçbir işe yaramadığını görüyoruz. Kendisini “solcu” veya “sosyal Demokrat” olarak görenlerin bile “İnce’yi seviyorum. Ama istifa zamanlaması doğru değil” diyenlerin hayli arttığı şu günlerde; gelecek günlerin neler getireceğini çok merak ediyorum.

Merhum DYP Lideri. Cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel ne diyor; “Türkiye’de siyaset için 24 saat çok uzun süredir”

Bekleyip, hep birlikte göreceğiz…
Esen kalın…