REKLAMI GEÇ

OY KARABAĞ, CAN KARABAĞ

11 Aralık 2020 Cuma

Bugün 37 yıl önce Ermenistan tarafından işgal edilen, Hocalı katliamı dahil, Karabağ bölgesinde yüzlerce insanlık suçu işleyen Ermenistan’ın Azerbaycan’ın kalbinden 37 yıl sonra 44 günde söküp atılmasının neticesinde Bakü’de düzenlenen “azadlık” törenlerini televizyonlardan izledim. “İki devlet, tek millet” anlayışı çerçevesinde Türk (Türkiye ve Azerbaycan) ordularının gurur veren geçiş törenini bir Türk evladı olarak gözyaşları içerisinde izledim.

Her iki devletin değerli Cumhurbaşkanları Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev’in konuşmalarını dinledim. Hamasi nutuklardan öte, Türklerin birlik ve beraberliğinin eskiye nazaran daha güçlü olması gerektiği, gizli veya aşikar birlikteliğin Türk dünyasına büyük güç verdiğini onların konuşmalarından idrak ettim. Azerbaycan halkının yıllarca içlerinde taşıdıkları Karabağ acısının, kurtuluş törenlerinde nasıl giderildiğini coşkularından öğrendim. Karabağ savaşında cephede olan gazilerin, törene kenardan katılmaları, gözlerindeki mutluluk ve sevincin tarifsiz bir şekilde parladığını gördüm. Kısaca, yıllarca hüzün ve acı içerisinde olan Türk dünyasının, Karabağ’ın kurtarılması ile ne kadar sevindiğini, kendini cendere gibi sıkan ekonomik kriz dahil bütün olumsuzlukların bir nebze olsun dağıldığını ve kalplere ferahlık getirdiğini idrak ettim.

Çanakkale Savaşlarında “hasta” dedikleri Osmanlı Devleti askerinin geçilememesi ve ardından İstiklal harbinde yedi düveli yenen Türk ordusu konusunda araştırma yapan İngilizler, Türklerin “iman” konusundaki sarsılmaz “vatan” anlayışı ve “Vatan namustur” düsturu içerisinde topraklarına dört elle sarılmalarının sebeplerini öğrenmeye çalışmışlardır. Elde ettikleri bilgiler doğrultusunda Türklerin birlik ve beraberliklerini bozmaya yönelik olarak yaptırımlar, casuslar ve diğer bazı işbirlikçileri tarafından yüzyıl boyunca uygulamaya çalışmışlardır. Neticesinde Lawrens gibi casusların Müslüman ülkelere gönderilmesi ile Osmanlı başta olmak üzere topyekûn İslam devletlerinin çöküşleri veya islam’dan ayrılmaları konusunda nifak tohumlarını serpmişlerdir.

SSCB ise, Ekim devrimi ile işgal ettiği Türk cumhuriyetlerinin başlarına kendi yandaşlarını getirterek, bağımsızlık isteyen Türk liderleri hapislerde çürüterek veya idam ederek hakimiyeti altına almıştır. Halkın asimile edilmesi için elinden geleni yapmış, camileri bile diskotek yaparak “din afyondur” anlayışını sert bir şekilde uygulamıştır. Ancak, bugün görüyoruz ki, Türk Milleti öz değerlerini hiç unutmamış, nesilden nesile sözlü anlatarak korumuştur. Bugün Sovyetlerin hakimiyetinden kurtulan Türk Devletleri, ağır da olsa kendi benliklerine dönmeye başlamıştır. Sonuçta ufukta birlik ve beraberlik gözükmüştür. İşte bu yüzden Türk dünyası “birlikte ve yeniden doğuş” sancılarını çekmektedir. Emperyalistler bunu bildiklerinden tedbirlerini almaya başlamışlar ve dikkatle Türk dünyasının uyanışını kaygıyla izlemektedirler.
Karabağ savaşı, Türklerin birlikte olduklarında neler başarabileceklerini göstermiştir. Birlikte olmanın getirdiği büyük güçlü Dünya hakimiyetinin hayal olmadığını bütün emperyalist güç odaklarına deklare etmesi açısından önemlidir. İşte bu yüzden Karabağ olayı bana, Turan Birliği niçin kurulmuyor/kurdurulmuyor ve neden bu kadar çok düşmanımızın olduğu ortaya çıkıyor. Bunu her Türk genci iyi idrak etmelidir. Niçin önümüze hep yaptırım ve engel çıkartıldığını bilmelidir.
Ancak, Karabağ’ın kurtuluşu törenleri sırasında, Azerbaycan eski cumhurbaşkanı Aliyev’den bahsedilirken, Merhum Ebulfeyz Elçibey’den bahsedilmemesi çok üzücü.
“İki devlet, Tek Millet” anlayışını ilk kez telaffuz eden ve hayatiyete geçirmek isteyen Merhum Cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey aynı zamanda modern Azerbaycan ordusunun da kurucusu ve disipline edenidir. O’nun zamanında temelleri sağlam bir şekilde atılmaya çalışılan yeni Azerbaycan, bu sağlam temeller üzerinde yükselmiş ve günümüze gelmiştir. Sovyet Rusya’nın çözülmesinden sonra Azerbaycan devletinin kuruluşuna derin izler bırakan bu Türk liderin hiç hatırlanmaması, ruhuna bir Fatiha bile okunmaması beni derinden üzdü. Sanıyorum benim gibi düşünen çok sayıda insan vardır.
Karabağ Zaferi Kutlu olsun.
Bu zafer, yeni Türk dünyasının ayak sesleri olsun istiyorum..

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı