SU GİBİ AZİZ OL!!!

Su tarih boyunca insanlığın, canlının bulunduğu her yere hayat vermiş, yerleşimlerin, mistik inançların kaynağı olmuştur. İnsanlık, sulu alanların çevresine yerleşmiş, kah onunla korunmuş, kah onunla hayatına çeki düzen vermiştir. Ve dünya su kaynaklarının 3 de biri kullanılan su durumunda olmasından dolayı da, bütün milletler, eski kavimler tarafından “aziz” kılınmıştır.

Yüzyıllardan beri “su şehri” olarak bilinen Denizli; ne yazık ki son yıllarda “su fakiri” konumuna düşmüş illerimizden birisidir. Söylenildiği gibi “suyu bol” bir şehir olmayan ilimiz, mevsimlerin kurak geçmesi, eskisi gibi kar yağmayışı ve son 10 yıla gelene kadar suların kontrol altına alınmayışı sebebiyle bugün yok olma, susuzluk çekme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.

Hatırlarım, Denizli’nin en mahallesinde sokak çeşmeleri vardı. Kaynaklardan alınan su, sadece bir boru ile akıtılıyordu. Muslukları bile yoktu. Sürekli akan bu sular, depremler ve kuraklıklar yüzünden bir bir kapandı. Şu anda belki de iki veya üç tane kaldı. Onlarda yakın bir zamanda kuruyup gideceklerdir.
İşte, gelecek yılları görme becerisi gösteren Denizli Belediyesi ekipleri, suları kontrol altına almaya, ilimizin bel kemiği konumundaki su yataklarını ıslah ederek, depolamak suretiyle su sorununa neşter vurmaya çalışmaktadır.

Sayın Nihat Zeybekci döneminde Gökpınar su havzasının korunması için, Cankurtaran bölgesindeki tesislerin yıktırılması, 10 km. mesafeli su havzalarını tehdit eden yerleşimlerin pis atık sularının ve atıklarının su havzalarına sızmalarını önlemek için adımlar atılmıştı. Bunun semeresini görüp görmediğimizi bilmiyorum. Ama su havzalarının korunması açısından önemli bir adım olduğunu düşünebiliriz. Tabi içinde başka bir konu ve amaç yoksa.
Avdan meselesi de aynı konumdadır.

Termik santralin kurulacak olduğu alan 8 köyü etkilemektedir. Yani 8 köyün doğa tahribatı yaşaması kaçınılmaz olduğu gibi, içme ve sulama suyu da etkilenecektir. Çevre katliamının yanında, sularının çalınması anlamına da geliyor. Bu yüzden Avdan Santralinin Tavas bölgesinin önemli su kaynaklarının korunması açısından iptal edilmesi oldukça yerinde bir karar olmuştur.
Eğer çevreciler duyarlı olmasaydı, Büyükşehir belediyesi tarafından “suların korunması gerçekleştirilmelidir. Böylece sakınca olamaz” anlamındaki ilk raporunun ardından, bugün böyle büyük bir tepkinin gelmesi ile geri adım atılması da çok önemlidir.

Eğer bu santral yapılsaydı;
1- İddia edildiği gibi, “kalitesiz olduğu” ileri sürülen ve şehrimizde satışı yasaklanan Kale bölgesindeki kömürün kullanılması ile büyük bir çevre katliamı yaşanacaktı.
2- Santralin soğutma suyu ve atık suları yine bölgedeki su havzalarına verilmek zorunda olduğundan, suların kirlenmesi kaçınılmazdır.

Zira;
Termik santrallerde üretilen enerjinin sadece %30-40 oranındaki bir bölümü elektrik enerjisine dönüştürülebilmekte; kalan kısmı ise “kaçak enerji” olarak adlandırılmakta ve kazanından radyasyon ile çıkmakta ya da baca gazıyla birlikte bacadan atılmaktadır.

Termik santrallerin en önemli çevresel etkilerinden biri de soğutma suyuyla ilgilidir Termik santrallerin soğutma suyu gereksinimi büyüktür. Bu nedenle termik santraller genellikle nehir, göl veya deniz gibi soğutma suyu kullanılabilecek kaynaklara yakın yerde kurulmaktadır.

Yakın çevredeki göllere nehirlere atılan sıcak su buradaki ekolojik dengeyi bozmakta gerek su altı canlılarını gerek de karada yaşayan canlıların hayatını tehlikeye atmakdır.
Termik santrallerin bacasından çıkan ve bitki örtüsünü en çok etkileyen gazlar kükürt dioksit ve azot oksitleridir. Yapraklardaki stomalar vasıtasıyla yaprak bünyesine giren bu gazlar yapraktaki klorofillerin yapısını bozmaktadırlar. Bitkiler üzerinde kirletici etkisiyle ortaya çıkan zararlar üç ayrı boyutta görülebilmektedir. Akut zararlanmaya uğrayan bitkiler derhal ölmekte, kronik zararlanma öldürücü olmamakla birlikte bitki kalitesini büyük oranda bozmaktadır. Görünmeyen (gizli) zarar ise zaman içinde ortaya çıkmaktadır.

İşte bu yüzden Avdan Termik santralinin iptal edilmesi hem Tavas bölgesi için, hem de Denizli için çok iyi olmuştur. Bu yüzden Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’a teşekkür etmek gerekir.
“Başkan su gibi aziz ol”