REKLAMI GEÇ

80’lerde çocuk olmak ne demek?

25 Mayıs 2009 Pazartesi

Ben 70’li yıllarda doğdum. Yani 80’lerde bende birçoğumuz gibi çocuktum. O dönemde nelerden zevk alırdık? Neleri paylaşırdık? Neler izlerdik? Nelere ağlar, nelere gülerdik? Bunları bana hatırlattığı için kız kardeşim Müjgan Acar’a teşekkür ediyor ve bana gönderdiği iletiyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben 80’li yılları çocuk olarak geçiren bir kişi olarak okuyunca çok duygulandım; bakalım siz ne düşüneceksiniz?   


 


80’LERDE ÇOCUK OLMAK NE DEMEK?


Alf filmini bayılarak izlemek demek…


Voltran Voltran Voltran demek…


Uykudan önce masal programını Adile Naşit’ten dinlemek demek…


“Comanchero” ve “life is life” sözlerini ezberlemeye çalışmak demek…


He-man, She-ra, Transformer, Clementina, Heidi demek…


“Herıld yani…” demek…


“Hey Corç versene borç… Olmaz Maykıl bende de yok…” demek…


Saat sorulunca “eti kemik geçiyor” demek…


Ne sorusuna “zonk” cevap vermekten zevk almak demek…


Televizyonun sesini açmak ve kanalları değiştirmek için bin kere kalmak ve üstündeki düğmelere, basmak demek…


Birbirimizin hatıra defterine yada anketine yazı yazmak demek…


Dantel yaka ya da bez yaka takmak demek…


Leblebi tozu çekerken atlatılan ölüm tehlikeleri demek…


Bayramlarda mahalleye dağılıp şeker toplamak demek…


TRT’nin yayın akışı bitişinde istiklal marşını dinlemek… Hatta tiz “biiiiiiip” sesi çıkana kadar TV’yi kapatmamak demek…


“Aldım çantamı koluma, çıktım Dallas yoluna… Ben Babi’yi beklerken Ceyar girdi koluma” demek…


Barış Manço’nun ‘Adam Olacak Çocuk’ programını kaçırmamak demek…


Apartman çatısına 5 metrelik anten takan babanızın sizi televizyonun karşısına oturtması ve çatıdan “oldumu” diye bağırıp anteni ayarlamaya çalışması demek…


Parliament Pazar Gecesi sinema müziğini hala duyduğunda içinin garip olması demek….


Elm Sokağı’ndaki kabus yüzünden yaşanılan korkular demek…


Kasete kayıt yapılabilmesi için kasetin alt tarafında bulunan karelerin bantla kapatılması demek…


Akşam ebesi, yakan top ya da ortada sıçan oyunlarını bilmek demek…


Oyunun en güzel yerinde annenizin sizi bağırarak eve çağırması demek…


Hafta sonları erken kalkıp çizgi film izlemeyi hevesle beklemek demek…


Tetris oyununu daha hızlı oynamaya çalışmak demek…


Kaseti başa ya da ileri almak için kasetin deliğine kalem sokup havada çevirmek demek…


Metin Akpınar, Zeki Alasya ve Nejat Uygur komedi filmlerindeki sözleri ezbere bilmek demek…


Telefon görüşmelerinde jeton kullanmak demek…


İstop oyunun adının nerden geldiğini bilmeden oynamak demek…


Peçete koleksiyonu yapmak demek…


Bilye oynarken “dağ mı? deniz mi?” deyip baştakini vurmaya çalışıp bütün gülleleri almaya çalışmak demek…


Çikolata ya da sakız kağıdından çıkan kırışmış folyo kağıdını tırnağınla ya da parayla düzleştirmek demek…


Edi Büdü demek…


Yalan Rüzgarı seyretmek ama anlayamamak demek…


Michael Jackson’ın “Black or White” klibinin hafızalarımıza kazınması demek…


“On yüz bin milyon baloncuk yuttum…” demek…


“Vıjjtt vıjjt” konuşan araba kara şimşek demek…


 

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı