REKLAMI GEÇ

MARKADA YALNIZ BIRAKMAYIN

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert, hafta içi önemli bir açıklama yaptı. Kocasert, başta tekstil olmak üzere en fazla ihracat yapılan mermer, bakır, gıda gibi sektörlerde Denizli markası oluşturacaklarını söyledi. Kocasert, Pamukkale, tekstil, traverten gibi enstrümanlardan yararlanmak istediklerini sadece sanayiyle, tekstille değil, turizmle, Pamukkale’yle, Laodikya’yla, Hierapolis’le, Buldan’la, Babadağ’ıyla ünlü olan kenti Made in Denizli sloganıyla markalaştıracaklarını açıkladı.

Geç gelen ama önemli bir girişim ve açıklama bu. Yıllardır söyleye söyleye dilimizde tüy bitmişti. Denizli’nin bir markası niye yok? diye. Demek ki yapmak için Süleyman Kocasert gibi girişimci, cesur birinin ortaya çıkması gerekiyormuş. Aslında yıllardır zaman zaman Denizli markası cılız da olsa dile getirilmiş ama herhangi bir ilerleme kaydedilememişti. Umarım bu kez olur.

Bu kent artık fasonculuktan kurtulmalı. Düşünün Türkiye çapında önemli ve marka olmuş bir çorap firmasının sattığı ürünlerin Denizli’de yapıldığını ve herkesin o marka altında aslında Denizli çoraplarını giydiğini, leblebisi ile ünlü Çorum’un tüm leblebilerinin Serinhisar’dan gittiğini, Yeşilyuva’da bir çok ayakkabı üreticisinin ülkenin ünlü ayakkabı firmalarına fason olarak ayakkabı ürettiğini, Dünyaca ünlü bir iç çamaşırı firmasının bornoz ve havlularının yine ilimizde yapıldığını, Kızılcabölük’teki dokumaların yine ünlü bir markanın mağazalarında inanılmaz yüksek fiyatlara satıldığını…vs.vs…örneklere devam etsek sanırım bir iki sayfa yetmeyecek.

Tabi ki birçok örnek verdik yukarıda, ancak Başkan Kocasert’in de söylediği gibi başlangıçta tek bir ürün ve marka üzerinden gitmek ilerideki marka çalışmaları için daha iyi bir yol olacak. Kocasert, Denizli’nin de havlu ve bornozuyla tanınır hale geleceğini savunmuş. Buna katılmamak elde değil. Bu kentin lokomotifi tekstil, vagonları ise havlu ve bornozdur.

Bu marka çalışması hop deyince olacak bir şey değil bunun da farkındayım. Ama dileğim, daha önceki marka çalışmaları gibi olmasın. Kocasert, öyle olmayacağını söylüyor. Ama bu sadece Kocasert ve DENİB’le olacak iş değil. Bu marka işinin altına herkesin elini koyması lazım. Olursa bununla ilgili bir komisyon kurulması ve ivedilikle çalışılması gerekiyor.

Denizli’nin artık kesinlikle bir markası olmalı. Girişimci, tuttuğunu koparan ve büyük markalara inanılmaz ürünler sunan bu kentin insanı, bu kentin çalışanı, bu kentin iş vereni, yani DENİZLİLİLER bunu sonuna kadar hak ediyor.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı