REKLAMI GEÇ

ŞAMPİYONLUK HAYAL OLABİLİR

24 Ağustos 2010 Salı

Denizlispor Güngören Belediyespor maçındaydım. Maçı Denizli 2-0 kazandı. Ben burada size maç yazısı yazmayacağım. Onu zaten herkes yazdı bitti. Görünürde her şey hoş görünüyor. Denizli kazanmış ve lige iyi başlamış. Ama kazın ayağı öyle değil. Geçen yıl Bank Asya’yı orta sıralarda bitiren bir takıma karşı bile zorlandı Horozlar. Neyse ona sonra geliriz.

SEZON AÇILIŞI YAPILMADI
Yeni yönetim, yeni teknik heyet, yeni bir kadro ve yeni bir umutla yola çıktı yeşil siyahlılar. Her yıl yapılan sezon açılışı bu yıl yapılmadı. Bekledim belki de ligin ilk maçında seyircisi ile buluşan yeşil siyahlılar burada yeni yönetimi, teknik kadroyu ve oyuncuları tanıtacak, kurbanlar kesilecek yeni sezonun hayırlı geçmesi ve şampiyonluk için dualar edilecekti. Olmadı, bu da yapılmadı. Belki de tarihinde ilk kez Denizlispor sezon açılışı yapmadı. Kim alındı, nereye alındı, kim kimdir belli değil. Taraftar basından takip ettiği kadar biliyor o kadar.

ŞAMPİYONLUK RUHU YOKTU
Stada ilk adımımı attığımda saat 20.00 civarıydı ve maça yaklaşık bir saat vardı. Tribünlerde büyük boşluklar. Tahminim iftar saati olmasıydı. Saat 21.00 oldu maç başladı boşluklar hala var. Bir kent düşünün o kentin takımı şampiyonluk mücadelesiyle yola çıkmış ve ligin ilk maçını oynuyor. Ama tribünde seyirci yok. Belki 5 bin civarı bir insan. Atatürk Stadı’nın kapasitesi 15 bin civarı. Hesabı siz yapın.

AMA ŞÖYLE OLSAYDI
Oysa ben şöyle bir açılış beklerdim. Tribünler hınca hınç dolu. Stat bir gelin gibi süslenmiş. Herkes formasını, atkısını almış gelmiş. Önceden hazırlanan iftarlıklarını tribünde yerken, bir yandan da tezahüratlarıyla ortalığı inletiyorlar. Sonra takım sahaya çıkıyor. Yarım saat kadar önce, konfetiler, maytaplar, yer yerinden oynuyor. Takım tribünleri dolaşarak taraftarları selamlıyor. Ardından tek tek tanıtılan oyuncular büyük bir hırsla maça başlıyor. Şimdi yukarıda yazdıklarımı okuyunca ya da hayal edince bile insanın tüyleri ürperiyor değil mi?

SKORBOARD VE SAHA ZEMİNİ
Basın tribününe geçince daha sonra dikkatimi çeken ilk şey saha zemini oldu. Daha önceleri bir halıyı hatırlatan saha zemini çorak bir tarlayı andırıyordu. Yıllardır gururlandığımız hatta Denizli’ye gelen rakip takımın oyuncuları ve teknik heyetlerinin bile imrendiği zeminimiz çok kötüydü. Ünlü eski futbolcu şimdilerin TV yorumcusu Rıdvan Dilmen’in yıllardır öve öve bitiremediği Atatürk Stadı’nın zemininin acilen düzeltilmesi gerekiyor. Bu zemin takımımız için dezavantaj rakiplerimiz için ise avantaj teşkil eder. İkinci dikkatimi çeken ise skorboarddı. Yıllardır bozuk ve orada atıl bir şekilde duruyor. Bu durumu kentin ileri gelenlerinin acilen çözmesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü gerçekten yakışmıyor. Buradan köşe yazarı arkadaşım Selami Aydın’ın fikrine katılmamak elde değil. (Bakınız 20 Ağustos tarihli Vali Erkmen ve Başkan Zeybekci’ye teşekkür başlıklı yazısı)

PROTOKOL TRİBÜNÜ
Takımı yalnız bırakan sadece taraftar değildi. Protokol tribünü de boştu. Takım süper ligdeyken oturacak yer bulunamayan, hatta zaman zaman ayakta maç izlenen protokol tribününü sakinleri oynuyordu. Kentin protokol diye adlandırılan üst düzey yetkilileri de Horoz’u ilk maçında yalnız bırakmıştı.

ALKIŞLANACAKLAR
Bu kadar sıkıntının içinde alkışlanacak hiçbir şey yok muydu tabi ki vardı. Sıcak hava, Ramazan ayı olmasına rağmen tribünlere gelen az sayıda taraftar alkışı hak etti. Yıllardır yağmur çamur, deplasman kendi evi demeden takımı yürekten destekleyen taraftar grupları yine tezahüratları ile bin kişiden 10 bin sesi çıkardı. Onları da alkışlıyorum. Ayrıca maç öncesinde, maç sırasında ve maçtan sonra bilgi akışı, basın araçlarının stada sorunsuz alınması ve basın mensuplarının ağırlanmasına kadar ki süreçteki ilgi ve alakasını esirgemeyen başta Denizlispor Basın Sorumlusu Sinem Yanmaz olmak üzere tüm Denizlispor çalışanlarını ve TSYD yetkililerini de teşekkür ediyorum.

TAKIMA TAKVİYE ŞART
Gelelim yazının başındaki konuya. Takımda sakatlanana kadar Emin maşallah dedirten bir performans ortaya koyarken, Ahmet Burak Solakel, Ahmet Cebe ve İzzet göze batan oyunculardı. Diğerleri vasat bir görüntü sergiledi. Takımın galip gelmesini de yukarıda saydığım isimler sağladı. Kaptan Levent Kartop tüm yetenek ve hünerlerine rağmen bu maçta tutuktu. Kaptanın bence daha fazla sorumluluk alması gerekirdi. Rakip zayıftı, ama bu ligde bizden daha tecrübeli oldukları kesindi. Bank Asya Ligi inanılmaz mücadele gerektiren bir lig, bunu Güngören maçında da hep birlikte gördük. Takıma mücadele gücü yüksek oyuncuların derhal katılması gerekiyor. Orta saha orjinli Fatih Yiğen stoper oynadı mesela bu maçta. Acilen orta sahaya, forvete ve defansa banko forma giyecek en az üç oyuncu alınması şart. Bu kadro uzun lig periyodunda bizi taşıyamayabilir.

BU DA NEREDEN ÇIKTI?
Şimdi bu yazı da nereden çıktı diye düşünenleriniz olabilir. Öyle ya takım galip gelmiş. Ligde liderliğe yükselmiş. Her şey süt liman. Ama önemli olan eksikleri bu zamanda görmek. Yoksa yarın çok geç olabilir. Tüm bu olumsuzlukların ivedi bir şekilde çözülmesi halinde Denizlispor tam anlamıyla şampiyonluğa oynar diyebiliriz. Aksi halde şampiyonluk hayal olabilir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı