REKLAMI GEÇ

AÇIKHAVA TİYATROSUNDAKİ KONSER

19 Haziran 2012 Salı

13 Haziran gecesi Denizli Belediyesi Ziya Tıkıroğlu Sanat Merkezi (Açıkhava Tiyatrosu)’nda Türk Müziğinin Denizli’deki temsilcilerinin 5 topluluğunun katılımıyla bir konser gecesi vardı. Büyük ümitlerle beklediğim bu gece için, yazlık programımı bir hafta ertelemiş ve geceye büyük ümitlerle koşup gitmiştim.

Doğruyu söylemek, daha doğrusu eleştirmek çoğu kez sevilmez ve hatta bazıları tarafından kırıcı olarak nitelenebilir. Geçmişte bunun örneklerini yaşadık. Ama doğru bildiğimizi ne zaman ve nasıl söyleyeceğiz bilmem ki. Onun için çok sevip saydığım dostlarımdan özellikle ve peşinen özür dileyerek derim ki, dost acı söyler. Eleştiri yapmak hiçbir zaman bozgunculuk olarak algılanmamalıdır. Amacımız doğru ve güzel olan her şeyi anmak kadar, yanlışları da söylemek, çoğu zaman yapıcı kabul edilmeli, ders çıkartılmalıdır diye düşünür ve söylerim.

Her şeyden önce, Belediye Konservatuarı Türk Müziği hocası Selim Hocayı candan kutlarım. Bir zamanlar ve yıllarca arzu edip çabaladığımız bir olayı gerçekleştirmiş olması, O’nun büyüklüğünün bir işaretidir. Denizli’de Türk Müziği için çalışıp didinen Belediye Konservatuarı korosu ile Musikî Deneği korosunu bir araya getirmek biir türlü mümkün olamamıştı. İlgililer birlikteliğin sözünü bile duymak istemiyor, birleşip güçlenmek yerine, herkes kendi yolunda çabalasın istiyorlardı. Selim hocanın 1985 Yılında küçücük Belediye korosunu yetiştirmek için geldiği zamanla, bugün arasında dağlar kadar fark vardır. Onca zamandır çalışan sanatçılar hala Denizli’de çalışıyorlardı, ama hem sayıları inanılmaz derecede artmıştı, ama çoğunun yolları ayrılmıştı. Hatta bazen eski yol arkadaşları biri diğerine düşman gibi olmuşlardı. O zamanların tek ve küçücük topluluğu, bugün sahnelere sığmaz hale gelmiştir. Çalışan sayısı çoğalan ve fakat parçalanmış toplulukları ilk defa, eski hocaları o gece parçalanmış 5 ayrı topluluğu tek sahnede bir araya getirip konser gerçekleştirmeyi başarmıştı. Kendisini ne kadar kutlasak ve teşekkür etsek yeridir.

Gerçekten bu büyük başarı ve güzellikler yanında, konserin organize edildiği Ziya Tıkıroğlu Sanat Merkezinin oldukça az sayıda izleyici tarafından izlenmesi üzücüydü. Böyle bir yılsonu konseri için Büyük Şehir Denizli insanının, bu Sanat Merkezini tıklım tıklım doldurması gerekirdi. Sebep ne olursa olsun, bence bu bir başarısızlık ve Denizli için eksiklik sayılır. Bu kadar emeğe ve sanat yapan bir o kadar insana karşı bu bir büyük saygısızlıktır. Denizli insanı olarak, görev alan herkesten özür dilemek isterim.

Sanatı sanat olarak değerlendirenler kabul edeceklerdir ki, konserler bu şekilde olmamalıdır. Konser ve konser salonlarının bir değerlendirilmesi ve önemi vardır. O geceye “yılsonu eğlence gecesi” deseydik, belki daha doğru olurdu. Her zaman söylemişimdir. Bir sanatçı ve hele şef sahneye davet edilirken seyirciden alkış istemek kadar yanlış bir şey düşünemiyorum. Hele (kocaman alkışlarınızla!…) diye feryat eden sunucuları hep eleştirmişimdir. Sahnede görev yapanların, daha konser başlar başlamaz ellerindeki mikrofonu seyirciye uzatıp katılım istemesi, konseri konser olmaktan çıkarıyor. Konserlerde seyirci şarkılara tabii ki katılabilir. Bu sadece onların coşkusu ve sahnede sergilenen performansın bir sonucu olması gerekir. Alkış veya katılım isteyerek konser sunmak, müzik dinleme hakkını, seyircinin elinden almak demektir ki, bu da konser izlemeye gelenlerin hakkına tecavüz etmek demektir.

Bunları yıllar önce söyledik, doğru olduğu kabul edildi, ama bugün bu tür davranışların geri gelmiş olmasından oldukça rahatsız olduğumu söylemeden geçemem. Yanlışım varsa affola.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

birsen   -  Bağlantı 24 Haziran 2012, 23:39

Denizlideki askeriyedeki kaldırımlar ne zaman yapılacak merak ediyorum.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı