REKLAMI GEÇ

AÇIKHAVA’DAKİ HALK MÜZİĞİ KONSERİ

29 Mayıs 2013 Çarşamba

26 Mayıs akşamı alışık olmadığımız bir konser vardı. Bu konserin davetinde benim adımın da yazılı olması beni özellikle mutlu etti. Belediyemizin ilgili yetkililerine ve özellikle Sayın Başkan’a çok teşekkür ederim. Açıkhava Tiyatrosuna adım yazılmış olsa da, böyle muhteşem bir konserin davetiyesine adımın yazılmış olması beni çok onurlandırmıştı. Bu mutluluğu şu anda benden başkasının anlayıp değerlendirebileceğini zannetmiyorum. Her neyse ben ilgili herkese sonsuz teşekkürlerimi tekrar tekrar arz etmek isterim, Sağ olsunlar.

Bu Türk Halk Müziği konserinin yüze yakın elemanı tarafından gerçekleştirilmesi, hem de bu konserin şefliğini, Belediye Konservatuarının bir çalışanının yapıyor olması, ayrı bir anlam taşıyordu. Türk Halk Müziği çalışanı iken hocalığa yükselen Yeşim Dağlı’nın bu konserde şef olarak görev yapıyor olması, benim gibi kendisini tanıyan ve seven herkesin göğsünü kabartmıştır. 3 Saate yakın sürüp giden bu muhteşem konseri, hiç aksaklık yaşatmadan sonuçlandırmış olması sebebiyle, sevgili Yeşim Dağlı’yı göğsüm kabararak kutlamak istiyorum. Aynı zamanda başarılarının devam etmesini candan dilerim.

Konserde seslendirilen türküler, eski ve yeni bildiğimiz eserlerdi de, öyleleri vardı ki, hiç duyup bilmediğimiz türden eserlerdi. Böylesi yeni türküleri seslendiren koronun becerisine diyecek yoktu. Solo yapan ses sanatçılarının becerilerine söyleyecek bir şey yoktu da, hele içlerinde birkaç tanesi vardı ki, gerçekten takdire şayan seslerdi.

Bütün bu güzellik ve mutluluklar yanında, eleştirilecek olaylar da olacaktı. Özellikle solo şarkı sunmak için mikrofona gelen sanatçıların seyirciyi selamlama şekli, bazen gerçekten gülünç denecek boyutlardaydı. Nasıl ki bir konuşmacı topluluklara hitap ederken, diksiyon açısından gülünç durumlara düşmeleri eleştiriliyorsa, o küçücük bir garip selamlama biçimi, sanatçıyı da gülünç durumlara düşürüveriyor. Olsun varsı, şarkıyı söylüyor ya diyemeyiz. Sanatta küçük detaylar, büyük sonuçlar doğurur. Bu konudaki arzumuz, böylesi güzel sanat olaylarında Denizli’yi temsil ederken çok dikkatli olmalıyız ve sanatta yetişeceksek, tam yetişmemiz gerekir diye düşünürüm.

Konserdeki eleştirimin aslı, sahnedeki sanatçıların beceri ve davranışları değildir. Asıl eleştirilecek olan, konser salonlarında olmaması gereken seyirci davranışlarıdır. Hiçbir konser salonunda seyirci, sahnenin önünde resmigeçit yapmaz, yapmamalıdır. En basit kural olan bu davranışları önlenmek de, salonun organizatörlerinin işidir. Böyle sahnenin önünde gezinmeler, ancak kasabalarda olur. Büyükşehir Denizli’de böylesi olaylar olmamalıdır ve bu tür davranışlar büyükşehirli insanlara yakışmaz. Sahnenin önünde isteyen herkes elinde bir makine, resim çekme bahanesiyle gelip gidip durmamalıdırlar. Çocuklar sahne önünde kovalamaca oynamamalıdır. Ayağında lastik terlik, sırtında bahçe giysileri ile kadınlar gelip geçmekle kalmıyor, sahnede müzik yapmaya çalışan tanıdıklarına ellerini sallaya sallaya, konserin yarısında sanat yapmaya çalışan yakınlarına veda ederek salondan çıkıp gitmenin yanlış ve ayıp olduğunu öğrenmeleri gerekir. Kuralları bilmiyor olabilirler, ama öğrenmeleri için çaba sarf etmek, organizasyonu yapan yöneticilerin işi değil midir?

Bir hususu daha vurgulamak isterim. En ön sırada oturanlar ayaklarını yere basamıyor. Salonu iyileştiriyorum diye yerleşim planını bozanlar tarafından yapılan bu değişikliği kimse fark etmiyor. Ön sıranın ayak basma kademesinde bir düzeltme yapılmalıdır ki, uzun süre oturan insanların, ayak ve bel ağrılarından muzdarip olmaları önlenmelidir.

Her şeye rağmen bu güzel konser için Belediye Konservatuarı çalışanlarını candan kutlarım.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Mesut Aydın   -  Bağlantı 29 Mayıs 2013, 10:53

Görgü kurallarına uymama, gürültücülük, çevreyi kirletme, nezaketten uzak tavırlar caddelerimizde sokaklarımızda da egemen sayın Tıkıroğlu.Aman canım ne var bunda mantığı yürürlükte.Gelişen, büyüyen, kent görünümü kazanmaya başlayan Denizlimizde bunların da düzelmesi için bir şeyler yapılmalı.Ama ne yapılmalı acaba?

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı