REKLAMI GEÇ

ATATÜRK’Ü UNUTTURMAK MÜMKÜN MÜ?

19 Mart 2012 Pazartesi

Atatürk’ün hakkın rahmetine kavuştuğu 10 Kasım tarihindeki seneyi devriyesini yeterli önemde kutlayıp kutlamadığımız tartışma konusudur. Atatürk ve devrimlerine yürekten inanmışların kalbinden O’nu söküp atmak mümkün değildir. Dün Çanakkale Zaferini anarken de Atatürk’ü anmamak, anlamamak mümkün olamamıştır da, kendi içimizde bu duyguları silip atmak için uğraşanları acılarla izleyip durmaktan bıkıp usanıyoruz. Bunlar olacaktır, olmaması düşünülemez. Allah insanoğlunu, olumsuz duygularla da donatıp yaratmış, şeytanı da bu yüzden içimize salıp koyuvermiştir. Tabi sonrasında hesabını sormak kayıt ve şartı ile.

 

Unutulmayacaktır, unutmayacağız da. Zorla ve hileyle unutturulacak olsa da, bunun topluma kesilecek cezası çok ağır olacak. İşimize geldiğinde Arap Baharı yaşayan ülkelere LAİK yönetim tavsiye ederken, laikliğin dinsizlik olduğunu vurgulamaktan çekinmeyen zihniyet, bu çarpıklığı ne için yaşarlar anlaşılmıyor mu? Maksat, Atatürk devrim ve fikriyatını silme çabasıdır. Cumhuriyete can simidi gibi sarılıp durulurken, bayramını en az düzeyde anmak çabaları ne için yapılır? 19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramını “milletin başına bela olmuştur” diye televizyonda haykıranlar ne için kükrerler? Bu insanlar bir zamanlar Cumhuriyetin bakanlığını, hatta Milli Eğitim Bakanlığını yapmış kimselerdir. Bu haykırış, işin vahametini açık bir şekilde kanıtlamıyor mu?

 

19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkıp, Türk’ü ve ülkeyi işgalci güçlerden kurtarmaya çalışan ve bu günler unutulmasın diye, Büyük Millet Meclisi kararı ile bayram ilan eden Atatürk ve silah arkadaşları olduğuna göre, bu bayramı “milletin başına bela ettiler” derken, hedefin kimler olduğu belli değil midir? 23 Nisan ve 30 Ağustosların geleceğini bilmek mümkün değildir. Yunanistan’da bulunduğum bir 19 Mayıs günü, Yunan televizyonundaki yayınları acıyla izlemiştim. Dilerim gün gelir, bizim televizyon kanallarını izlerken de aynı acıyı yaşamayız.

 

Dünyadan bir sürü lider gelmiş geçmiştir. Hitler, Mussolini, Churchill, Stalin ve benzerleri, yakın tarihte yeri göğü sarsmışlar, ama bugün hepsinin adı, bırakın dünya kamuoyunda, kendi ülkelerinde bile unutulup gitmiştir. Fransa’yı Almanlardan kurtaran De Gaulle’ün adı bile sadece bir havaalanında yazılıp kalmıştır. Peki, Atatürk öyle mi ya?

Hiç unutulmasın. Atatürk ve devrimlerini biz unutsak da, dünya unutmuyor. Türk’ü Yunan’dan kurtaran Atatürk, Yunanlı gençler tarafından nasıl tanınıyor bilinmelidir. Yunanistan’da bir gün Atatürk’ün evini ararken, Yunanlı bir genç bana evi tarif ediyor ve bu arada “ooo….büyük adam…büyük adam” deyip duruyordu. Türkiye’de tartışılan Atatürk’ün Güney Amerika ülkelerinden ŞİLİ’de bir meydanı süsleyen rölyefi,  ibretlik bir vesikadır. Sol görüşlülerin resmini bayrak yaptığı Che GUEVARA öldüğü zaman sırt çantasından Atatürk’ün NUTUK’u” çıkmıştır. Fidel CASTRO, “ATATÜRK varken, siz kendinize neden başka lider ararsınız? asıl devrimci ATATÜRK’tür. Ben bir devrim yaptım, ama O’nun yaptıklarını başaramadım. Sakın kendinize başka esin kaynağı aramayın” demiştir. Ders alına.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı