REKLAMI GEÇ

BALE İÇİNDE MEVLANA

2 Ocak 2014 Perşembe

Yeni yılın ilk günlerinde bu ilk yazımı yazarken, biraz güzel olaylardan bahsetmeyi, güzel sanat olayları ile yeni yıla başlamayı amaçladım. Tabii ki geçen yılın içinde yaşadıklarımızı unutmak mümkün olamayacaktır. Taksimde başlayan masum sivil direnişi sonunda gelinen noktadaki olumsuz ve tatsız olayları ve kaybettiklerimizi hiç unutamayacağız. Hele son günler içerisinde yaşananları ve dünyada geniş yankılar bulan olayları, hiç mi hiç unutamayız. Bırakın unutmayı, bu iki hafta içinde gelişen olaylar, belki de 2014 yılını silip götürmüştür diye düşünür ve korkarım. Ekonomimizin geldiği noktada, iyimser olmamıza imkân yoktur. Dilerim 2014 yılında, kaybettiklerimizi telafi edecek önlemler alınabilir de, tekrar normal yaşantıya dönebiliriz.

2013 Yılının son günü sayabileceğimiz 30 Aralık akşamı, İzmir Devlet Opera ve Balesi Hasan Kasapoğlu Sanat Merkezi salonundaydı. Mevlana efsanesini hiç bu kadar güzel ve bu kadar değişik bir biçimde izlememiştik. Daha önceki yıllarda da Mevlana ile ilgili ve yine opera ve bale sanatçılarınca düzenlenmiş bazı gösteriler gelmişti, ama böyle muhteşem bir sanat gösterisini hiç görmemiştik.

DESAV’ın aktif döneminde Ankara’dan gelen opera ve bale sanatçılarının Mevlana ile ilgili gösterisinde seyirci önünde yüzümüz yerde kalmış ve hatta dönemin valisi ile bu konuda anlaşmazlılara düştüğümüzü acıyla hatırlar ve anar dururum.

Özellikle sanatta ustalığın kudreti, Mevlana’yı canlandırmaya çalışan bu bale gösterisinde kendini açıkça gün yüzüne çıkarmaktaydı. Mevlana’nın çağrısı adlı baleyi izlerken, insan rüyada gibi hissediyor kendini. Hasan Kasapoğlu Sanat Merkezi sahnesinin azametini en iyi şekilde değerlendiren, ışık kullanımı ve güçlü dekoru, seyircilerin dudaklarını uçuklatacak kadar güzeldi. 1994 Yılında Japonya’da yapılan Dünya Koreografi Yarışması’nda “EN İYİ KOREOGRAF” ödülü kazanmış olan Sayın Mehmet Balkan’ı, Antalya Opera ve Balesi müdürü iken tanımıştım. Sayın Mehmet Balkan’ı tanıyanlar, O’nun ustalığını teslim edeceklerdir de, bu kadarı da beklenmezdi doğrusu. Bale, Mehmet Balkan’ın koreografisi ve Mevlana’nın Çağrısı adıyla, Türk ve Dünya tarihinin en önemli düşünürü Mevlana Celaleddin’i Rumî’nin yaşamı, felsefesi ve evrendeki yerini dans diliyle anlatıyordu. Eserin sahnelenmesini de, en az o kadar usta sanatçı eşi Lale Balkan üstlenmiş. Böylece muazzam bir eser ortaya çıkmış.

Bu balede, Mevlana’nın toplumda kabul görmesi, Şems’i Tebrizî ile buluşması ve sonuç olarak da semanın doğuşu ve yayılışı ve Şems’in kayboluşu sonrasında Mevlana’nın yedi öğüdü, dans estetiğiyle sunuluyor, sema ile dünyanın dönüşü arasındaki ilgi anlatılıyordu.

Bu muazzam seri Denizli sanat sevenleri ile buluşturan herkese ve İzmir Devlet Opera ve Balesi yöneticilerine, tüm Denizli adına sonsuz teşekkürler ederim.

ic

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı