REKLAMI GEÇ

BİR CADDENİN BAŞINA GELENLER

7 Eylül 2017 Perşembe

1984-89 yılları arasındaki 5 yıl içerisinde, imar planlı Denizli’yi 20 bin dönümden 70 bin dönüme çıkartabilmiştik. Bu arada, 25 bin dönümlük şehrin imar uygulaması sayılan, kanunun 18. maddesini uygulayarak, şehrimizi bugünkü sınırlar içerisindeki gelişmiş halinin önünü açabilmiştik. Bu gelişmeyi sağlarken, Kınıklı Köyü’nü de bu gelişmenin içine almış ve Çamlık Caddesi ile Antalya Yolu’nu bağlayan 35 metre genişliğindeki caddeyi, 1987 yılının bu aylarında ulaşıma açmıştık.

O zamanlar böylesi bir caddeyi inşa edip ulaşıma açmak çok zordu. Ancak orta refüjü yapıp, kaldırım bordürlerini bile yapamadan, o günlerde önemli ilk duble yolu, basit ve ucuz asfalt olan sathî kaplama ile kaplayabildik. Ham zemin üzerinde açılan yolun, geçen araçlar sayesinde sıkışıp oturmasını amaçlayarak caddeyi hizmete açmıştık. Caddenin açılışında bir bakanla birlikte, o günlerde kardeş şehir olduğumuz Tokat’ın Valisi Rahmetli Recep Yazıcı ve Tokat Belediye Başkanı ve meclis üyeleri de vardı. Hatta Tokat Caddesi’ni de o gün açmıştık.

O günün şartlarında eski tarlaların ham toprağı üzerinde açılabilen bu caddeye, gurur ve övünçle VATAN CADDESİ adını vermiştik. Hatta caddenin Açıkhava Tiyatrosu karşısına gelen başlangıç noktasına bir levha bile yerleştirerek, bayraklarla, törenlerle açılışını yapmış, gurur vesilemiz bir hizmeti gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşamıştık.

1989 yılında görevi bir başka siyasî ekibe bırakıp giderken, hiç de aklımıza gelmemiş ve hiç de ihtimal bile vermemiştik ki yeni gelenler, şehrin bu gelişmişliğine paralel olarak oluşan yeni yeni mahallelere meclisin vermiş olduğu isimleri bir bir değiştirivermişlerdi. Değişime direnebilen Mehmetçik ve Fatih Mahalleleri’nin isimlerini geri vermek zorunda kaldılar da, bu kıyım olayından nasibini alan VATAN CADDESİ de ULUS CADDESİ oluvermişti. Sanki göreve gelip bir çivi çakmışlar gibi, yapılmışları bozmanın zevkini yaşıyorlardı. Bu arada öğrendiğime göre, Vatan adı, Anavatan’ı anımsatıyormuş da, onun için değiştirmişler.

Önemli bir çevre yolu olan bu caddenin ilk yapılışında orta refüjuna, 250 dolayında fıstık çamı diktirmiştik. Bu defa Büyükşehir Belediyemiz bu caddeyi baştan aşağı yenilemeye kalkışmış. Bu arada bugün 30 yaşına gelmiş 250 dolayındaki fıstık çamlarının tamamını söküp, bir başka yere taşıdıklarını üzüntüyle öğrendim. Yenilemek, geliştirmek, yolu iki şeritli halinden üç şeritli hale dönüştürülmesine kim karşı çıkabilir ki. Gayet iyi ve hoş da, 250 adet fıstık çamlarını sökmeden aynı işler yapılamaz mıydı bilemiyorum. 35 Metrelik yolun trafik şeridi olarak 10’ar metreden 20 metresi trafiğe, yol kenarına 2.5 metrelik toplam 5 metresi otoparklara, ortada 2 metre yeşil alan da güzelim fıstık çamları için ayrılsaydı, kalan 8 metre genişlik de, yaya geçitleri için kaldırıma verilse yanlış mı olurdu acaba? Kimse kusura bakmasın, ama diktiğiniz her ağaç, insanın birer evladı gibi oluyor ve yürekleri yakıyor.

Büyüklerimiz daha iyi bilirler, yapılmış, yapılmıştır diyerek teselli olalım da, yeni bitkiler ve endüstriyel süsler, fıstık çamlarının güzelliği yanında bir şey ifade etmeyeceklerdir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı