REKLAMI GEÇ

BÜYÜKŞEHİR DENİZLİ

26 Aralık 2011 Pazartesi

Yıllardır söyleyip durduğumuz Büyükşehir olma hayalimiz neredeyse gerçek oluyor zannedip sevinmiştik. Son aylarda meydana gelen müessif VAN DEPREMİ yüzünden, Denizli ve benzeri bazı illerin kısa süre içerisinde Büyükşehir olma ümidimiz, gerçekleşiyor zannetmiş ve hazırlıklara başlamıştık bile. Ne var ki, son dönemde meydana gelen Ortadoğu olayları ve kalleş Fransız politikaları yüzünden, hem Van Depreminin yaralarının sarılması ve hem de bizim Büyükşehir olmamız rafa kalkmış ve unutuluvermiş gibi oldu.

Nasıl olsa Denizli Büyükşehir olacak da, bakalım biz buna layık olabilecek miyiz bilemem. Yıllarca süren altyapı çalışmaları, nihayet bitecek gibi. Üstyapı çalışmaları da, profesörce (!) çalışmalarla bitirilmeye çalışılıyor. Emeği geçen herkese şükran borçluyuz. Gerçekten çok zor olan bu iş dileriz biter de, şehir içi trafik önlemleri alınır ve Denizli’nin yolları yürünebilen, tozdan topraktan arınmış ve sağlıklı bir şehir olma hayaline kavuşmuş oluruz. Böylece, Büyükşehirliliğin önemli bir gereksinimi gerçekleşmiş olur. Teknolojik açıdan eleştirilmiş olsa da, özellikle ara sokakların beton parkeyle kaplanmış olması, pek çok kereler yazıp döktüğümüz gibi en iyi tercih olmuştur. Bu sayede, dar sokaklarda bile hız yapma çılgınlarına bir anlamda önlem alınmış sayılır. Yollara serilen asfaltın kanserojen zararlarından, şehir biraz kurtarılmış oluyor. Ayni zamanda, tozu ile ünlü Denizli sokaklarında oluşacak kum ve tozlar, beton parkeler arasında tutulacak ve uçuşarak, zararları önlenmiş olacaktır. Bir de şu husus çok önemlidir. Beton parkeler döşenmeden önce zemine dökülen beton, benim gibi düşünenleri endişelendirmektedir. Bu beton parkelerin arasından yağmur sularının emilmesi ve toprakla havanın buluşması, alta dökülen beton yüzünden önlenmiştir. Bu da hem boyumuzu aşan maliyetler ve hem de bu yararlarının önlenmiş olması yüzünden yanlış olmuştur. Keşke bu 10 santim kalınlığındaki beton yerine, 20 santim kalınlığında kum çakıl serilip sıkıştırılarak yetinilseydi, işler hem daha ekonomik olur ve hem de, yağmur sularının emilmesi ve de toprağın hava ile buluşması önlenmemiş olurdu.

Maksadımız yapılan hizmetleri kötülemek değildir. Verilmiş olan hizmetleri her zaman takdir ederiz. Ne var ki, yapılanlar kadar, yapılabilecek olanlar için de hiç KEŞKE dememek için, her zaman iyi düşünüp taşınmalıdır diye düşünürüm,

Mesela her şeye rağmen KEŞKE Kız Meslek Lisesi yıkılmasaydı. Yıkım masrafının yarısı kadar bir masrafla bu yapı, gelecek nesillere şahane bir miras olarak emanet edilebilseydi.

KEŞKE Vilayet Konağı, yapılmakta olan yere yapılmasaydı. Yapılan binanın detayını bilemiyorum, ama oraya sıkıştırıp yapılacağına, Denizli’ye yön verecek yeni bir ilgi odağı merkez oluşturulsa ve Denizli’yi yeni ufuklara taşıyacak bir yere yapılsaydı. Madem inat edercesine orada yapılacaktı, hiç değilse ana caddenin hemen kenarına yapılacağına, caddeden 60, 70 metre gerilere çekilseydi de, önü açık bir abide yapı olabilseydi.

Yeniden yapılması düşünülen Belediye Sarayı, keşke Delikliçınar Meydanı yerine, ayni şekilde yeni bir ilgi odağı olabilecek bir merkez oluşturulacak yere yapılabilse.

KEŞKE yeni otogar, şehir trafiğine ağır yük getirecek eski yerine inşa edileceğine, diğer büyük şehirlerde olduğu gibi, şehir trafiğine yük olmayacak kenar semtlere taşınabilse.

Bu ve buna benzer büyük şehirler için önemli olan kararların, işin uzmanlarınca iyi düşünüp taşınarak kararlaştırılsa da, sonradan KEŞKE diye dövünüp durmasak daha iyi olmaz mı?

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı