REKLAMI GEÇ

CAMİ YIKILDIKTAN SONRA SUÇLU ARAMAK KOLAYDIR

8 Mayıs 2012 Salı

Hüsamettin Ataman 1 Mayıs tarihli köşe yazısında, Ulucami yıkılıp gittikten 10 yıl sonra suçlu ararcasına, (Ulucami nasıl yıkıldı) diye başlık atıp bir yazı yazmış. Doğrudur, Hüsamettin Ataman yanlış söylemiyor. Yanlış söylemiyor da, galiba biraz eksik söyleyip saklanmaya çalışıyor gibi geldi bana. Bir sürü tarihî kayıtlarla uzayıp giden yazının en sonuna, (Önemli not) diyerek bir şeyler sıralamış. Evet 1986 yı­lın­da Be­le­di­ye Baş­ka­nı Ziya Tı­kı­roğ­lu, Vali Ne­ca­ti Bi­li­can idi. 2002 yı­lın­da ise Be­le­di­ye Baş­ka­nı Ali Ay­gö­ren, Vali Yusuf Ziya Göksu idi. Yazının devamında ve en sonunda da demiş ki, (Son­ra­ki yıl­lar­da, Ziya Tı­kı­roğ­lu, De­niz­li Sanat Vakfı Baş­kan­lı­ğı’na, Ne­ca­ti Bi­li­can Em­ni­yet Genel Mü­dür­lü­ğü’ne, Ali Ay­gö­ren, ta­ri­hi eser­le­ri ko­ru­mak­la gö­rev­li Ko­ru­ma Ku­ru­lu Baş­kan­lı­ğı’na, Yusuf Ziya Göksu, Tür­ki­ye Oda­lar ve Bor­sa­lar Bir­li­ği’nde (TOBB) Ko­or­di­na­tör­lük gö­re­vi­ne ge­tirildi­ler…) Doğru da, bir zamanlar en büyük mülkî amir durumunda olan bir valiyi anarken bile, (sayın) demeyi bile çok görüp aşağılama ve suçlama gayreti, hiç etik olmamıştır.

Belediye Başkanı olduğum 1986 yılında, Ulucami’nin yıkılması için ne Belediyece ve ne de Sayın Necati Bilican’ın Valiliği tarafında bir karar alınmamıştır. O yıllarda halkın en büyük yakınması, bu cami, gerek cenaze namazlarının kılındığı tek yer olması ve de yoğun cemaat günlerinde, halkın sokaklarda ibadet etmek durumunda kalmasıydı. Bu yüzden daha müsait bir cami yapılması düşünülüyor, bunun için dernek bile kurulmuş, hazırlık yapıyordu. O zamanlarda Denizli’ye gelen ilgili bakan Sayın Mükerrem Taşçıoğlu’na durum anlatılmıştı. Sonrasında Anıtlar Yüksek Kurulunun bir kararı ile Cami’nin yıkılabileceği ve yapı taşları arasındaki bazı eski eser niteliği taşıyanlarının, yeni yapılacak caminin uygun bir yerine monte edilip korunması şeklinde bir yazı gelmişti.

O dönem çalışanları olarak bizler, meclisimiz ve encümenimizle birlikte, yeni cami yerinin hazırlanması ve yapılabilmesi için özverili çalışmalarımızı sürdürmüş ve caminin projesi için bile, ilgili teknik arkadaşlar ve dernek çalışmalarına yardımcı olmuştuk. Hatta başkanlık görevim bittiğinde, derneğe verdiğimiz destek, dava konusu bile yapılmak istenmişti.

Gelen bu yazının üzerinden bizlerin 3 yılımız, arkasından 10 yıllık ayrı bir yönetim dönemi geçmiş olmasına rağmen, eski caminin yıkılması için hiçbir girişim olmamıştır. Aradan 16 yıl geçtikten sonra yıkma girişimine en çok karşı çıkan bizler olduk. Bu karşı çıkışlarımla ilgili köşe yazılarıma bazı çevrelerce hakarete varan çıkışlar olmuş ve fakat geri çekilmemiştim. Caminin hatırası ve tarihi değerleri yüzünden dinî bir müze olarak korunması için çırpınmış, ne yazık ki, bir gece baskınıyla diğer bazı değerlerimiz gibi, bu cami de yıkılıp gitmişti.

Peki bizler vardık da, Hüsamettin Ataman nerelerdeydi? Bu 16 yıllık zaman içinde bir dönem Mimarlar Odası Başkanı değil miydi?  Hatta caminin yıkıldığı yıllarda, Belediye Meclis üyesi değil miydi? Hele ve belki de ayni dönemde, Belediyenin icra makamı Encümen üyesi bile olduğunu zannederim. Peki bu yanlış olduğunu herkes gibi bildiği yürek yakan yıkımı protesto ederek, işgal ettiği makamları terk edip gitmek aklına gelmiş midir bilemiyorum.

Ulu Cami’yi Ziya Tıkıroğlu ve Sayın Vali Necati Bilican yıkmamıştır. Gizli gizli imalarla bir yere varılmaz, sadece kalpler kırılır. Eğer bir suçlu aranıyorsa, yıkımın gerçekleştirildiği 2002 yılında görev başında olan bütün ilgililer aranıp bulunmalıdır. Ulu orta suçlamalarla bir yere varılamayacağı iyi bilinmelidir.

makam tarafından bir karar alınmamış olmasına rağmen,

Türklerin Denizli’ye yerleşmeleriyle yaşıt olduğu söylenen Denizli Ulu Cami bir gece yarısı herkes uykudayken yıkıldı. Ulu Cami’nin kimler tarafından, ne zaman, neden ve nasıl yıkıldığını Hüsamettin Ataman, Kent Belleği köşesinde açıklıyor.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

YUNUS AKAGÜNDÜZ   -  Bağlantı 10 Mayıs 2012, 20:00

sayın tıkıroğlu takıla takıla “sayın” kelimesine mi takıldınız.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı