DENİZLİ’DEN BİR HASAN FEHMİ GEÇTİ

Kim ne derse desin, sevsinler veya sevmesinler, Denizli’nin siyasî ve sosyal yaşantısında unutulmaz bir yer etmiş olan Hasan Fehmi Yılmaz’ı kaybettik. Denizli’de hizmet etmiş elektrik mühendislerinin duayeni sayılabilecek değerlerinden olan Hasan Fehmi, uzun süredir hastaydı da, bir gün olsun hastalığından yakındığını duymadım. Yıllar önce gırtlak kanseri tedavisi gördüğü günlerde sesi bile çıkmazken moralinden hiçbir şey kaybetmeden bizlerin neşesine neşe katmış durmuştu.

O günlerdeki bu illet hastalığa meydan okurcasına, sevdiklerinden kaçak kaçak sigara içme tutkusundan kendini kurtaramadı. Ne zaman ikaz edilse, (birşey olmaz ağabey) deyip geçiştirirdi. En sıkıntılı günlerinin içinde bulunmama rağmen, hiçbir gün dertlendiğine, yakındığına, yardım dilediğine şahit olmadım. O sanki hep mutlu bir insandı. Hastalanmış, işini gücünü ve hatta işyerini kaybetmiş, ama o kendisini dimdik ayakta tutmasını, daha doğrusu acılarını içine atmasını becerebilmiş ender bir insanımızdı.

Hazır cevaplılığı, kıvrak zekâsı ve esprili yaşantısı her girdiği ortamda kendini belli eder, onun bulunduğu ortamda insan kendisini hep mutlu hissederdi. O’nu lise çağlarından tanıyan arkadaşları, zekâsı ve başarılı çalışmaları ile anar dururlardı.

Bir gün Belediye Meclis çalışmaları sürecinde, bizim muhalifimiz Sodep’in sözcüsü Sayın Sumru Sağlamoğlu imar plan çalışmalarımızı eleştirirken, hiç yeşil alan bırakmadığımızdan yakınıyordu. Sıkıntılı bir anda kendimizi savunmaya çalışırken, Hasan Fehmi Sumru Hanıma hitaben ve gayet ciddî bir ses tonuyla, (kolayı var abla, istediğiniz bölgeleri yeşil kalemle boyıveririz) deyince, Sodep’liler dâhil tüm meclis üyeleri neşeye boğuluvermişti.
Jeotermal enerji kullanımı araştırması için gittiğimiz İzlanda’da otelin lokantasına gitmiştik. Yemek seçimindeki sıkıntıyı aşabilmek için, hepimiz balık istedik. Bir süre sonra garson gelip ilk servisi Hasan Fehmi’ye yaptı. O tabağına baktı ve garsona dönüp, işaretlerle servisi bana yapmasını istedi. Garson gereğini yapıp ikinci servisi de Hasan Fehmi’ye yapınca, yine tabağa bakıp garsona, İhsan Açıkalın’ı gösterdi. Garson yine tabağı alıp İhsan beyin önüne koydu. Üçüncüyü de Hasan Beyin önüne koyunca, Hasan Bey bana dönüp, (ağabey ben balık istedim, bu ne? Ne başı var ne de kuyruğu) deyince durum anlaşılmış ve biz kahkahalara boğulmuştuk. Oysa İzlanda’da balık, bir sanayi ürünü gibi tüketiliyor ve balık deyince, bonfile gibi bir et parçası ikram ediliyormuş.

Bir Tavas’lı olarak, Tavas zeybeğinin nasıl oluştuğunu hem de oynayarak bir anlatışı vardı ki, belki Tavas kökenliler kendisine kızabilirlerdi, ama Hasan Fehmi’ye kızamazdınız ki.
Şehir elektrik hizmetleri Belediye tarafından görülürken, Hasan Fehmi uzun yıllar Denizli Belediyesi Elektrik, su, otobüs işletmesi müdürlüğü yapmıştı. O’nun bu hizmet dönemini yaşamış olanlar bilirler ki, her şey bir yana, halkın problemlerini kolaylaştırması ve her tür problemi çözüme kavuşturması ile bilinirdi.

1973 Belediye seçimleri gelip çatmış ve Adalet Partisi Mehmet Candoğan’ı yeniden aday göstermişti. Herkes memnundu da, Sayın Candoğan’ın kendi partisi içindeki muhalifleri, (gavur partisini destekleriz de, Candoğan’ın kazanmasını istemeyiz) deyip, sevgili Hasan Fehmi’yi Demokratik Parti adayı olarak ortaya sürmüşlerdi. Kazanılmayacağı biline biline Hasan Fehmi, Candoğan’ın kazanmaması için kullanılmıştı, kendisine neden bu oyuna geldiğini sorduğumda, (kandırdılar beni ağabey) deyip geçiştirmiş ve kurulu düzeninden olup gitmişti.

Denizli’ye vermiş olduğu pek çok hizmetleri yanında espirili yaşantısı, hiçbir derdi dert edinmeden sürdürüp götürdüğü hayatı boyunca, kendisinden başkasına zararı dokunduğunu bilmediğim Rahmetli Hasan Fehmi Yılmaz’ı saygıyla anmak isterim. Değerli eşleri ve evlatlarına da baş sağlığı dileklerimle, sabır ve sağlıklar temenni ederim. Şu kutsal günde hakkın rahmetine kavuşmuş olmanın huzuru içinde olmamızın bilinciyle, tüm sevenlerine baş sağlığı dilerim. Benim ve ailemin de acısı büyük olmuştur. Allah rahmetini eksik etmesin.