REKLAMI GEÇ

ERMENİ OYUNU ŞİMDİLİK BOZULDU

3 Mart 2012 Cumartesi

30 Ocak ve 06 Şubat tarihli makalelerimle, Fransız parlamenterlerinin çirkin oyunları ile ilgili düşüncelerimi sayıp dökmüştüm. Açıkça Türk düşmanlığı sergileyen sözde soykırım yasası, aklını başına toplayan 77 parlamenterin imzalarıyla, Anayasa Komisyonuna itiraz edilmişti.

06 Şubat tarihli makalemin bir yerinde aynen (İtirazın kabul edileceği ve Marsilyalı Ermeni asıllı parlamenter muhteris kadının gözyaşları daha kuvvetli akacağa benzer. Hem yalanlarını Fransız kamuoyuna yutturamamış olacak ve hem de ilk seçimlerde, aklı başında Fransızların oyları ile dersini almış olacaktır. Dileriz ve ümit ederiz ki bu itiraz kabul edilecektir. Asıl işte o zaman Sarkozy’nin hallerini görmek lazımdır. Kızarır mı, yoksa morarır mı bilinmez. Moraracağı kesin de, neresi kızaracak merak konusudur) diyerek biraz da hıncımı çıkarmaya çalışmıştım.

Nihayet olan oldu. Tüm dünya kamuoyu önünde oynanan komedi gibi bu Ermeni oyunu, Sarkozy’nin suratına çarpıldı. Şimdi yeni bir çırpınış içine girmiş olan Sarkozy, kaya gibi sağlam ve bir o kadar güçlü müttefiki Türkiye’yi bir kenara koyarak, üç beş oy için, Ermeni çetelerini memnun etmenin yolunu bulmaya çıkmış. Sarkozy unutmamalıdır, 100 yıl önce atalarının yaptığı atraksiyonu oynayabilir, ancak geçmişte olduğu gibi tüm dünyaya rezil olmaya mahkûmdur. Gaziantep, Maraş ve Adana’da olduğu gibi kös kös geri gidecektir.

Neyse, konu bir bakıma açılmamak üzere kapandı sayılır. Bu arada (Sarı Gelin) adlı yeni bir kitap okuyorum. Beynimize çakılan Ermeni katliamı ve kalleşliğinin belgeseli gibi bir kitap. Kahramanmaraş Elbistan’ın Germencik Köyü’nde yaşanmış olan olay, (Sarı Gelin) adıyla roman halinde sunulmuş. Okumak gerek. Küçücük bir köyde bile teşkilatlanan Taşnak Partisi çetelerinin Türk, Ermeni ayırt etmeden nasıl katliam yaptıkları, akıcı bir üslupla anlatılmış. Ermeni çeteleri en yakınlarını bile darmadağın edip, kendi yurtlarında muhacir durumuna düşürmüşlerdir. Dağ bayır kaçışları, aç sefil ve hatta ölümlerle kırılıp yok oluşları acı acı anlatılmış. Bu roman bir masal değil, isim isim belgeleriyle anlatılmış. Buradan çıkan sonuç o ki, o dönemde Osmanlı vatandaşı olan her din ve ırktan insanlar kardeş kardeş yaşarken, yurt dışında tezgâhlanıp teşkilatlanan Taşnak Partili Ermeni gençleri, (Muhammedî) diye tanımladıkları Müslüman Türklerin ve (İsavî) dedikleri Hiristiyan Ermenilerin evlerini yakıp yıkarak, insanları da katlederek, Devlet güçlerine de karşı isyan etmişlerdir.

Bakınız, oynanan şu son komediye rağmen, yaşayan bir Ermeni vatandaşımız (Sevan İnce) ne diyor. İmzasını da atarak internette yayınlanan yazısında, (…ülkenin batı bölgelerinde yaşayan Ermenilerin ayni şekilde zulme uğramadığı göz önüne alınırsa, buna soykırım denemez.) …(Kaldı ki, söz konusu 1,5 milyon Ermeni sayısı, ölü sayısı değil, kayıp sayısını ifade eder.) demiş. Oysa bizim Orhan Pamuk öyle diyemiyor. 1,5 milyon  Ermeni nüfusun büyük çoğunluğu, zor günlerdeki Türk Askerinin koruması altında göç ettirilmiştir. Bugün lobiler oluşturan ve Türkiye’ye karşı kin kusan Ermeniler, onların torunlarıdır.

Amerikalı yönetmen Marty Callaghan’ın hazırladığı belgesel, USA Kongresine izletildiği halde, yalancı Ermeni lobisinin baskıları yüzünden Amerikan TV’lerinde yayınlanamamıştır. Türk Dil Kurumu bu belgeseli satın almış ve internette yayına koymuştur. Armenian Revold 1894-1920 (Ermeni İsyanı 1894-1920) adlı belgesel, aşağıdaki adresten izlenebilir. Enteresan ve belgelere dayalı bu 1 saatlik videoyu herkes izlemeli, gerçekler unutulmamalıdır.

İŞTE TDK’NIN SATIN ALDIĞI O VİDEO! (Video’yu izlemek için tıklayın)

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı