GALİBA ŞİMDİ TAM ZAMANI

Yıllardır söyler, sayıklar dururuz. Bu defa galiba gerçek oluyor. Denizli Bütün Şehir garabeti ile son bir iki yılını sürdürürken, bu defa gerçek Büyükşehir olma yoluna girdi sayılır. Denizli ile birlikte, oldukça çok sayıda iller, gelecek son yerel seçimlerinden önce Büyükşehir olacak. Hem Denizli ve hem de Büyükşehir olacak tüm bütün illeri ve halklarını yürekten kutlarım.

Aslında Denizli Bütün şehir olduğundan bu yana, Büyükşehir olmanın deneyimini yaşamaktadır. Ancak çok yönden bu büyüklüğe hak etmeden, sadece siyaseten büyük yapılan bazı iller için sıkıntı büyük olabilecektir. Her şey parayla pulla hal olamaz. Ham meyve misali böylesi iller, oldukça bocalayacaklar ve hazımsızlığın acı tadını yaşayacaklardır.

Her neyse, biz kendimize bakmalıyız. Denizli aslında bütün yükü tek başına sırtlayıp giden ender illerden biridir. Çevresindeki tüm yerleşim bölgelerin her zaman merkezi olup gelmiştir. Mesela Denizli bir Aydın değildir. Aydın’ın şehirleşme açısından Mesela Nazilli İlçesi şehirleşme açısından, merkez Aydın ile hep yarışmış gelmiştir. Daha sosyal ve aktif görüntü vermektedir. Söke, Kuşadası belli başlı birer büyük merkezdirler. Denizli’ye bakılırsa, Denizli’nin en büyük ilçesi bile, Aydın’ın en küçük ilçesi boyutundadır. Bütün bu sebeplerle ve geçmiş deneyimleri Denizli, kültürel ve sanatsal yaşantısı, Üniversitesi ve cazibesi ile Büyükşehir olmaya çoktan hak etmiş sayılır. Büyükşehir Denizli için çalışan ve bu hak ediş için tüm emeği geçenleri şükranlarımızı arz ederken, halkımıza hayırlı olmasını diliyorum.

Büyükşehir olmanın ve siyasî iktidarın gücü son dönemde elimizi oldukça güçlendirmişken, bu durumdan en iyi şekilde yararlanmanın yollarını iyi izlemeliyiz. Mesela Van depremi sonrasında yapılan düzenlemeyle, kentsel dönüşüm uygulaması, en çok Denizli ve benzeri iller için önem arz etmektedir. Denizli’nin depremsellik haritası ve jeolojik araştırması, Pamukkale Üniversitesi yetkililerince, 12-13 yıl önce yapılmış ve sonuç raporlar ilgililere teslim edilmişti. Acaba bu araştırma belgeleri nerededir ve bu güne kadar ne yapılmıştır bilemiyoruz. (Bir musubet, bin nasihattan iyidir) denmiştir. 1999 Sakarya ve çevresindeki felaketin sebep olduğu Marmara depremi ve sonrasında bir de Van depremi, çok açıdan aklımıza başımıza getirmiş ve önemli önlemlerin alınmasına vesile olmuştur. Bunlarla birlikte yıllar çok şeyi değiştirip geliştirmiştir. Belediye ve İl Özel İdarelerinin bütçeleri, eskiye göre kıyas edilemeyecek kadar gelişip büyümüştür.

Depremsellik açısından kentsel dönüşüm projesi Denizli’de de uygulanmalıdır. Birinci derecede deprem bölgesi Denizli için bu çok önemlidir, bir an önce harekete geçilmelidir. Yeraltı su seviyesi yüksek ve Üniversitenin raporunda tehlikeli olarak belirlenen bölgelerdeki 2 veya 3 kattan yüksek binalar derhal incelenmeye alınmalıdır. Geçmiş yıllardaki yetersiz deprem yönetmeliklerine göre ve sağlıksız yapı malzemeleri ile inşa edilmiş apartmanların, insanımız için felaket olabileceği unutulmamalıdır. Hani (insanları deprem değil, sağlıksız yapılar öldürür) diye dövünüp durduğumuz o günleri unutmamalıyız.

Denizli’nin Güney bölgesini kuşatan Karcı ve Honaz dağları silsilesinin eteklerinde kalmış ve ayni zamanda tarıma elverişsiz, jeolojik açıdan daha sağlıklı alanların derhal ele alınıp, kentsel dönüşüm projeleri için hazırlık yapılmalıdır. Yıllardır konuşulan, sözü edilmekten nezaketen hep çekinilen askerî tesislerimizin kullanımındaki bölgelerin, her ne kadar zor ve masraflı olsa da hemen ele alınmalıdır. Daha fazla gecikmenin kimseye ve hiçbir kuruma yararı olmadığı gibi, korkunun da ecele faydası yoktur. Asker bizim askerimizdir. Askerden beklenen fedakârlık, insanımız içindir. Askerimiz de insanımız için var olduğuna göre, konunun bu açıdan değerlendirilip, konunun hayatî bir olay olduğu kabul edilmelidir.