REKLAMI GEÇ

GİDİŞİ MUHTEŞEM OLACAK

10 Aralık 2012 Pazartesi

11 Haziran tarihli köşe yazımda işlediğim, tarihe ilgisiz olanları bile ekrana bağlayan (Muhteşem Yüzyıl) dizisi, galiba gidici. Belki de hiç görülmedik bir şekilde, bir başbakanın emir ve direktifleriyle bir televizyon dizisi, yayından kaldırılacağa benziyor. Öyle ya, Sayın Başbakanımızın beğenmeyip kınadığı hangi eser ve olay yok edilmedi ki. Örnekler sıralamaya gerek yoktur. Bu bakımdan Muhteşem Yüzyıl dizisi belki Türk televizyonlarından gidecek, ama özellikle yurt dışında yerini alıp, bizden gidişi muhteşem olacaktır diye düşünürüm.

Bu dizide Kanunî Sultan Süleyman hiç kötülenmemiştir. Her ne kadar çağın sultanlık ve kulluk döneminde yaşanan olaylar normal karşılanabilir. O çağda Avrupa’nın halklarına yaşatılanlar dikkatle incelenirse, Osmanlı onların yanında daha uygar ve insancıldır.  Muhteşem Yüzyıl dizisinde vurgulanmaya çalışılan, haremin, gözdelerin, hele Hürrem Sultan’ın saltanata etkileme çabalarıdır. Bu da Kanuni’nin at üstünde cihat peşinde koşmadı anlamı taşımaz. Fetih ve Osmanlı Hanedanının icraatları, dizide yerini almış ve gayet veciz şekilde vurgulanmıştır. Oyuncuların başarıları her tür övgüye değerdir. Dekor ve kostümler de öyle. Mesela bu diziye nazire olsun diye ele alınan Bir Zamanlar Osmanlı (Kıyam) dizisi, usta ve değerli sanatçı Türkân Şoray’a  rağmen, aynı başarıyı elde edememiştir.

11 Haziran tarihli yazımda da vurguladığım gibi, diziye Muhteşem Yüzyıl adı verilerek, Kanunî Sultan Süleyman’ın ön plana çıkartılması yerine, Hürrem Sultan adı verilerek, O’nun ön plana oturtulması belki daha gerçekçi olurdu. Çünkü Hürrem Sultan’ın entrikaları o kadar çok boyutlu ki, o entrikalar dizi aralarında ustaca eritilip gidiyor. Bence Hürrem Sultan hayatı boyunca birkaç karakteri yaşamıştır. O’nun ilk karakteri, kendisini esir alan Tatar Türklerinin o baskında, kilisede papaz olan babası ve annesi ve birçok yakınının gözlerinin önünde öldürülmesini unutamayışından kaynaklanır. Dizide bu karakteri, rüyasında anne ve babasının o baskın olayını unutmamasını telkin eden hayalleri ile belgeleniyor. İkinci belirgin karakteri de, Sultan Süleyman’a olan aşkıdır. Bu aşkı O’na, harem içindeki güzel cariyelere karşı bir sürü çılgınlıklar yaptırmıştır. Daha da önemlisi Osmanlı’nın ihtişamının cazibesidir.

Hürrem Sultan’ın asıl karakteri, kendisini köle olarak hareme kapatan dönemin yönetim biçimi ve şanlı Osmanlı Sultanlığına karşı beslediği intikam duygularıdır. Çok akıllı ve oynak zekâlı Hürrem Sultan’ın bu idealine erişebilmek için yaptığı çılgınlıklar, akıllara durgunluk verecek boyutlardadır. Dış görünüş olarak hayır işlerinden başlayarak, vakfiyeler kurup, İslamî yaşantıya uyum ve katkıları yanında, Osmanlı Hanedanını eline geçirebilmek için yapmadığı numara kalmamıştır. Devletin maliyesinden sorumlu vezirlerinden, tarikat ehli cemâata, Şey’hül İslam’dan baş kadı efendilere kadar varan üst düzey yönetici ve toplulukları etkisi altına alma çabaları unutulamaz. Hürrem Sultan’ın Osmanlı’dan intikam alma ve iktidarı ele geçirme çabalarına, kader de yardımcı olmuştur. Bir türlü içine sindiremediği ve fakat herkesin gözdesi Şehzade Mustafa’yı, bizzat Kanunî’nin nezaretinde katlettirdikten sonra, O’nu çok seven kendi oğlu Şehzade Mehmet kahrından ölmüştür. Arkasından diğer şehzadeler çeşitli sebeplerle çoluk çocuğu ile birlikte öldürülüp yok edildikten sonra, Kanunî’den sonra muhteşem İmparatorluk, içki ve sefahat düşkünü (Sarı Selim) Sultan Selim’e kalmış, böylece de Osmanlı İmparatorluğu ilk defa duraklama devrine girmiştir.

İşte bu kısa anlatımdan sonra varmak istediğim olay, Muhteşem Yüzyıl dizisi bu son olayları da belki de işleyecek ve böylece acı gerçekler ve ecdadımız hakkında kamuoyuna bilgiler aktarılmış olacaktır. Bırakın aktarılsın, bırakın gerçekler bilinsin. Ecdadımızı böyle bilmiyorum demek, tarihî gerçekleri yok edemez ve daha çok merak sebebi olur ki Muhteşem Yüzyıl’ın gidişi çok muhteşem olur diye düşünürüm.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

nurhan   -  Bağlantı 10 Aralık 2012, 20:16

Korfu Valisinin kızı Sofia(Safiye Sultan) Hürremi kıskanmıştır sanırım..Kaç yıldır benzer entrikaların konu edildiği kitaplar piyasada ama nasıl olsa Türk Halkı kitap okumaz..Okunmayan kitaptan zarar gelmez. Amaa..TV için yassakk. Çünküüü Türk Halkı TV izler ve sadece izler.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı