REKLAMI GEÇ

KABRİSTAN ZİYARETİMİZ

29 Ekim 2012 Pazartesi

Önce İslam âleminin geçmiş olan kutsal Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutlarım. Ayrıca, bayramın tüm insanlarımız için hayırlara vesile olmasını diler, Allahtan bizleri tekrar ve huzur içinde yeni bayramlara kavuşturmasını temenni ederim. Bu vesile ile en büyük Milli Bayramımız Cumhuriyet Bayramımızı da coşkuyla kutlar, ilelebet yaşamasını dilerim.

Hep eksik bulacak ve eleştirecek değiliz ya. Aslında yazılarımın genelinde, eleştirdiğimiz kadar, iyi ve doğru olduğuna inandıklarımızı da iyiliklerle anmaya çalışırız. O kadar ki, bazen ve hatalı olarak karşı çıktığımız olayların doğruluğuna şahit olduğumuzda, özür dileyerek hakkı teslim ettiğimiz herkes tarafından bilinir. Bugünkü durumda hiç taraf tutmadık ve körü körüne doğru olana karşı çıkmadığımız gibi, yanlış olduğuna inandığımız olaylar karşısında da, birilerine hoş görünmek için susmadık ve hep yazıp döktük.

Bugün de, bunun gibi güzel bir hizmet ve uygulamayı vurgulamaya çalışacağım. Her dinî bayram öncesi yapmaya çalıştığımız gibi, kabristan ziyaretlerimizi ailecek gerçekleştirdik. Belediyemizin gerek İlbadı (Eski) ve gerekse Yeni Kabristanlardaki gerçekten takdire layık hizmetlerini görüp de şükranla anmamak mümkün değil. Eski Kabristanın belki de bu güne kadar hiç olmadık şekilde temizlenmiş, düzenlenmiş, adalar halinde planlanıp, her kabre ayrı numaralar verilerek kayıt altına alınmış olması, her türlü takdirin üstündedir. Bizlerin döneminde yapılabilen genel bakım ve temizlikle, yolların gelip geçmeye elverişli hale getirilmesi için yapılabilenlerin yanında, bugün yapılanlar çok daha gelişmiş ve yararlı hale getirilmiş. Bizlerin döneminde yolsuz, susuz özellikle geceleri karanlıklar içinde terk edilmiş durumdaki, şehrin kopyası sayılan bu kabristanların, belli oranda su şebekesi ile donatılıp, gece şehir sokakları gibi aydınlatılması güzeldi de, bugün o su şebekesi sayesinde her bir köşeye çeşmeler yapılıp, öteki dünyamızın beldesi, adeta yaşanılır hale getirilmiş. Eski Kabristan yolları dar da olsa, bordür taşları ile şehir içi yolları gibi düzenlenmiş. Her iki kabristanın, arife gününe yakışır şekilde temiz ve yeşil alanları sulanıp bakılmış olması, ayrı bir güzellik arz ediyordu.

Kabristanların sokaklarındaki gece lambaları hala yanıyor mu bilmiyorum. Ama her iki kabristana monte ettirdiğimiz merkezî yayın sistemi ile cuma günleri ve her arife günleri merkezî olarak Kur’anı Kerim okunmasını sağlamıştık. Çünkü böylesi özel ve kutsal günlerde, genç yaşlı ve fakat doğru dürüst okumasını bilip bilmediğimiz kişilerin kabristan kapısına kurulup, koltuk altlarında birer Kur’anı Kerim ile her gelen geçene bir şeyler pazarlar gibi, (Yasin okuyalım amca, Yasin okuyalım teyze…) diye ziyaretçilerin yolunu kesmeye çalışmaları, bizleri çok üzüyordu. Oysa ayni yıllarda Adana Büyükşehir Belediyesi bu yanlışı önlemek için, kabristanda Kur’an okumak isteyenleri zabıta aracılığı ile toplayıp sınava tâbi tutuyor, okumasını bilenleri belgeleyip izin veriyordu. Bugün artık bu okuyucular yok oldu, ama merkezî yayınla Kur’anı Kerim neşriyatının neden durdurulduğunu anlayamadım.Oysa biz bu uygulamayı, Diyanet İşleri ve Müftülük yetkililerine danışarak başlatmış ve yıllarca devam ettirilmişti.

Bir de Belediye Meclisinin aldığı bir kararla, Yeni Kabristanın idare binasının hemen yanındaki eski sera adası, belediye başkanlığı yapmış olanları için tahsis edilmiş. Böylece Denizli belki de güzel ve bir ilk karara adını yazdırmıştır. Bu bölge ayni zamanda bir park gibi tanzim edilip, daha önce vefat etmişlerin ve bundan sonra vefat edeceklerin yakınları isterse, bu çok güzel düzenlenmiş alana defnedilip anılacaklarmış. Tabii ki bir eski başkan olarak şahsen ve tüm başkan arkadaşlarım ve aileleri adına, karar sahibi meclis üyelerimiz dâhil, Sayın Zeybekçi ve Sayın Zolan başkanlara saygılarımla şükranlarımı sunmak isterim.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı